Bilim karşıtı hekim olur mu

HEKİM AKLINA HER GELENİ SÖYLEYEMEZ

İSTANBUL Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Dr. Ümit Aktaş hakkında ‘reklam’ ve ‘etik ihlali’ gibi nedenlerle birden fazla soruşturma olduğunu söylüyor. Son alınan 1 aylık meslekten men kararı, Dr. Aktaş’ın bir programda dile getirdiği ‘Aşının faz çalışmaları tamamlanmadı. ABD’de ve Avrupa’da on binlerce insan aşı kaynaklı nedenlerle öldü’ gibi yanıltıcı, toplum sağlığını riske sokan açıklamalarının ardından geldi. Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, “Ceza nihai değil. TTB yüksek onur kuruluna gidecek, itirazlar dinlenecek. Onaylanırsa karara bağlanacak ki bu süreçler biraz zaman alır” diyor. Bilimdışı açıklamaları nedeniyle 3-4 doktor hakkında daha soruşturmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, “Biri çıkıyor, ‘Aşı yapan hekimler yargılanacaklar’ diyor. Öteki, yanıltıcı bilgiler ile kendi pazarını oluşturmaya çalışıyor. Bir başkası COVID-19’un varlığını inkâr ediyor. Bunlar gerçekdışı ve işi bilim olan bir biliminsanına yakışmayan beyanlar. Kişi, hekim diye aklına her geleni söyleyemez. ‘Bana göre’ diye bir tabir yoktur bilimde. ‘Bana göre aşı yanlıştır’ ya da ‘Bana göre COVID-19 yoktur’ demek bilimi inkârdır. Sağlık Bakanlığı, meslek odaları ve üniversiteler bünyesinde yürütülen çalışmalar, araştırmalar var. Belli aşamalardan geçmeyen hiçbir aşıya ruhsat verilmez, inanmayın” uyarısında bulunuyor.

KAMU SAĞLIĞI İLE OYNUYORLAR

TÜRK Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da İTO Onur Kurulu kararının henüz kesinleşmediğini hatırlatarak, “İtirazlar olur, savunma alınır. Süreç böyle işler ama meslek odasının aldığı karar bazı hekim beyanlarının kamu sağlığını tehdit ettiğini topluma anlatmak açısından önemli” diyor ve şöyle devam ediyor: “Diyelim aşı tereddüdü yaşayan biri var. Bakıyor, bir hekim çıkmış, bilimsel dayanak olmadan, aşı karşıtlığı yapıyor. Toplum, bu hekimin açıklamalarının bilimsel olmadığını nereden bilecek? Neye göre değerlendirecek? Bunlara inananlar, ‘Ama bu hekim böyle söylüyor’ diyenler var. Bilimdışı bu söylemler kafa karışıklığına, sanki hekimler arasında bir anlaşmazlık varmış da ortada somut, bilimsel veriler yokmuş gibi algılanmasına da yol açıyor. Bu söylemlere inanıp aşı olmayanlar, 2 doz Sinovac olduğu halde hatırlatma dozunu yaptırmayanlar var. Risk grubundakiler, gebeler var. Hayatlarını kaybediyorlar. Vefat sayımız bir süredir 200’ün altına düşmüyor. Sağlık Bakanlığı da bu konuda bir adım atmalı. Açıklamaları ile toplum sağlığını riske eden bu hekimlerle ilgili -mesela açığa alma gibi- yaptırımlar uygulanırsa böyle durumlarla karşılaşmayız.”

‘YÖNETİMDE YER ALMAMI İSTEMİYORLAR’

DR. Ümit Aktaş, videolu ve yazılı bir açıklama yaparak, “Ben aşı karşıtı değilim ancak piyasaya yeni çıkan, henüz faz 3 çalışması tamamlanmamış aşılarla ilgili kaygılarım var ve bu kaygıları dile getirdim. Bunları dile getirdiğim için bizimle uğraşanlar oluyor ki bunun başında kendi meslek örgütüm TTB geliyor. 1 ay süreyle geçici meslekten alıkoyma cezası verilmiş. Kesinleşmiş karar değildir. Hukuki itirazlarımızı yapacağız. Burada yapılan tacizdir, psikolojik şiddettir. Bu cezanın nedenininse TTB’nin kötü yönetildiğini ve tüm bunları düzeltmek için ilk seçimde aday olacağımı söylememden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Aday olmamı engellemeye çalışıyorlar. Disiplin tüzüğü gereği meslekten alıkoyma cezası alanlar yönetim kurullarında görev alamıyorlar. Bu nedenle ceza verdiler” diyor.

FAZ 3 BİTMEDİ YALANI

BİLİM Kurulu üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, sosyal medyada Dr. Ümit Aktaş’ı da etiketleyerek, “Halen Faz 3 bitmedi yalanı! COVID-19 ve aşılar konusunda ‘yalandemi’ ve ‘infodemi’ye saptırmalarınızla büyük katkılar verdiniz!” yazdı.

BİLİME UYGUN DAVRANIN

TTB Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı: “Bir meslek örgütünde görev alabilmek, etik ilkelere uygun tutum ve hekimlik ilkelerini korumakla alakalıdır. Dolayısıyla yöneticilik gibi bir niyeti varsa bunu bilim ışığında yapmasını bekleriz. Bilime uygun olmayan söz ve uygulamalar bir meslek örgütü yöneticisine yakışmaz zaten.”

3 BİN KİŞİ GÖREVDEN ALINDI

Aşılar ilk uygulanmaya başlandığında aşı tereddütünün en yüksek olduğu ülkelerden biri de Fransa’ydı. Temmuzda ‘aşı karnesi’ uygulaması ile 2 doz aşı yaptıranların oranı yüzde 80’i geçti. Ancak buna rağmen sağlık hizmetlerinin aksamaması ve kafa karışıklığını önlenmesi için 15 Eylül’de sağlık çalışanlarına aşı zorunlu kılındı. Bu kapsamda geçtiğimiz gün aralarında doktorların da bulunduğu 3 bin sağlık çalışanı işten uzaklaştırıldı. Cumhurbaşkanı Macron, ‘Aşı, bir bakıma görev duygunuzun bir parçası’ demişti.

iTALYA’DA 728 DOKTOR AÇIKTA

130 binden fazla can kaybının yaşandığı İtalya’da 60 milyonluk nüfusun yüzde 75’i bir, yüzde 68’i iki doz aşılı. Sağlık vakfı Gimbe’nin raporuna göre şu an hastanede COVID-19 tedavisi alan hastaların neredeyse tamamı aşısız. İtalya’da da sağlık çalışanları, bakımevi personeli ve eczacılar için aşılama zorunlu ve 5 gün önce 728 doktor aşı olmadıkları için açığa alındı. 15 Ekim’de de tüm çalışanlara aşı ve sağlık kartı zorunluluğu geliyor. Gerekli bir sağlık belgesi sunamayanlar ücretsiz olarak işten uzaklaştırılabilecek.