Paylaş
Aziz şehitlerimize engin mağfiretler ile yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Coğrafya kaderdir diye boşuna dememişler. Zira bu coğrafyanın asırlara baliğ olan kaderi ta Osmanlı’nın gününden beri terörle boğuşmaktır. O gün de mahut terör örgütlerinin (Bulgar, Rum, Sırp, Makedon çeteleri, Taşnak ve Hınçak-Ermeni terör örgütleri vb.) arkasında emperyalist güçler vardı; bugün de PKK/YPG/PYD, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C vb. gibi envai çeşit terör örgütlerinin arkasında aynı emperyalist güçler var.
Bir farkla dünkü düşmanlarımız karşımızda idi, bugünküler ise ‘dost ve müttefik-NATO’ görünmek suretiyle içimizdeler.
Dünküler de bize karşı el ele vermişlerdi, bugünküler de.
Bunca düşmanı bir araya getiren, bizdeki ‘tılsım’ın ne olduğunu biliyor musunuz?
Bunca düşmanın uykularını kaçıran ve her geceki rüyalarından korkuyla kalkmalarına sebep olan nedir biliyor musunuz?
Türkün şahlanışı ve tam bağımsız Türkiye!
Onların istedikleri tek şey; Türk asla güçlü olmasın ve Türkiye ilelebet bağımsız olmasın!
Zira onlar da çok iyi biliyorlar ki Türk güçlü olup, Türkiye tam bağımsız olunca kendileri suçüstü yakalanacak ve yaptıkları ve yapmakta oldukları zulümler fitil fitil burunlarından getirtilecektir. Daha açık ifadesiyle, dünyanın dört bir tarafındaki mazlumların kanlarını vampirler gibi ememeyeceklerdir.
Terör örgütlerini başımıza musallat ederek güç ve kudretten düşmemizi ve kendilerine tabi ‘uydu’ ülke haline gelmemizi istiyorlar.
Irak’ı ve Suriye’yi fiilen üçe böldükleri gibi Türkiye’yi de paramparça edip, küçük lokmalar halinde ‘Büyük İsrail’e peşkeş çekmek istiyorlar.
Kürtler daha çok ‘Büyük Kürdistan’ (Türkiye, İran, Irak ve Suriye toprakları üzerinde) hayaliyle yanıp tutuşurlar! Dün olduğu gibi bugün de hevesleri kursaklarında kalacak ve ‘Büyük İsrail’ için meze olmaktan kurtulamayacaklardır.
Yüzelli seneden beri Kürtler kâh İngiliz’in kâh ABD’nin kayığını bindiriliyorlar. Bir kere olsun selamet sahiline erişebildiler mi? Sürekli kullanıldılar ve işleri bitince de yüzüstü bırakıldılar.
Aynı ABD, Irak’ın kuzeyinde de sözde bir Kürdistan devletçiği kurmuştu. Bağdat’taki merkezi yönetimden ayrılıp sözde bağımsızlık şarkıları söylerken her yandan kızılca kıyametler kopmuş ve Kuzey Iraklı Kürtler, kurtuluşu ellerine tutuşturulan İsrail bayraklarını sallamakta aramışlardı!
Neden Irak’ın veya başka herhangi bir ülkenin bayrağı değil de İsrail bayrağı?
Onca acı tecrübelerden sonra hâlâ anlamamakta ısrar ediyorlar. Ortadoğu’da pişirilmekte olan aş, Yahudi aşıdır, Ermeni aşıdır.
Kürtler bu aşlar için yalnızca tuz ve biberdir.
Türkiye’nin bağımsız olmasını istemeyen, Kürtlerin mi bağımsız olmasını isteyecek?
Güldürmeyin insanı!
Paylaş