Paylaş
Hani Türkiye’nin beka sorunu yoktu? Hani bunlar Türkiye’ye saldırmazdı? Bütün bu hezeyanları sokaktaki herhangi bir vatandaş değil, Türkiye’nin idaresine talip ve iktidarın bir adım uzağındaki ana muhalefet partisi genel başkanı söylüyor.
Türkiye’mizin yönetimine talip mahut 6’lı masa (İYİ Parti hariç) sözde, terörü lanetleyen bildiri yayınlıyor. Bildirinin içinde terör örgütlerinin ismi yok!
Bununla yetinseler bir derece; aynı partilerdeki kimi milletvekilleri, terör örgütünün uzantısı olan partiyle ortak dili kullanarak, neredeyse bu aşağılık terör eylemlerini hükümetin yaptığını söyleyecekler.
Bir kısım sözde ‘baro’ların temsilcileri de bildiri yayınlıyor; hükümetin, terörü bitirmek için giriştiği harekâtları eleştiriyor ve akıllarınca bu harekâtlarla sorun daha da derinleşiyormuş ve ancak ‘barış’la bu iş halledilebilirmiş.
Bu insanlar, sözde hukukçu olmuş lakin belli ki ideolojik saplantıları akıllarını örtmüş. Zira öyle olmasaydı terörle barış kelimesini yan yana getirirler miydi? Bizden, bebeklerimizi hunharca katleden teröristlere gül atmamızı mı bekliyorlar?
Teröristlerin sergilemekte oldukları bu insanlık dışı vahşete seyirci kalıp bir de üstüne üstlük, çıkıp ‘barış’ şarkıları mı söyleyelim istiyorlar.
Ey idrak! Neredesin? Ey akıl! Hangi dipsiz kuyuda kayboldun?
Yahu! Bu alçaklar, sınırımızın öte yanından, havan topları, çok namlulu roketlerle, füzelerle ülkemizin meskûn mahallerini ateşe veriyorlar. Okullarımız bombalanıyor, hamile kadınlarımız, bebeklerimiz, 22 yaşındaki öğretmenlerimiz şehit ediliyor.
Binlerce insanın dolup taştığı İstiklal Caddesi’nde bomba patlatıyor, masum insanları paramparça ediyorlar.
PKK ve paydaşları olan YPG-PYD bütün bu alçaklıkları bugün sergilemiyor ki; 40 yıldır aynı kahpelik içindeler.
Kılıçdaroğlu ve aveneleri 40 yıldır bu örgütü tanıyamamış ve adını bile belleyememişlersd, sözün bittiği yerdeyiz. Biliyor da dillendirmiyorlarsa eylemde olmasa bile hedefte, terör örgütleri ve uzantıları ile aynı siyasetin bileşenleri olarak hareket ediyorlar.
Biz, bu sinsi siyaseti çok iyi biliyoruz. Bu, ABD’nin, Batı’nın ve İsrail’in ortak siyasetidir.
Bu siyaset, Türkiye’nin paramparça edilmesi için Sevr’in yeniden hortlatılmasıdır.
ABD Başkanı Biden, Kılıçdaroğlu’nun karakaşı karagözü için Türkiye muhalefetini desteklemiyor. Türkiye’deki muhalefet partilerini ‘kullanışlı’ gördükleri için destekliyorlar.
Sayın Erdoğan’ı, bağımsız ve bağlantısız politika izliyor diye tefe koyuyorlar. Sayın Erdoğan ABD’nin dümen suyunda gitmediği için hedefte!
Vesayet sistemiyle, sittin senedir ABD ve Batı’nın dümen suyunda gittik, bir arpa boyu yol alabildik mi?
Türkiye bir NATO ülkesi değil mi? Polonya da NATO üyesi; oraya iki bomba düşünce (üstelik bu bombaları Rusya değil, Ukrayna atmıştı) derhal Patriot füze sistemlerini yığdılar.
Türkiye’ye bombalar yağarken, mevcut Patriot sistemlerini söküp götürdüler.
Böyle dostlar düşman başına!
Çok şükür ki hırsları akıllarını örten muhalefet, bu durumu görmek istemese de milletimiz, hem bu durumu ve hem de muhalefetin hali pür melalini çok iyi görüyor ve not ediyor!
Paylaş