‘Bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu!

Şairin (N. Fazıl) tüm gerçekliğiyle ortaya koyduğu gibi; ‘İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu! Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek; Siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?’

Haberin Devamı

Gazze’deki vahşeti değerlendirmek üzere, televizyon ekranlarına çıkan hemen yorumcu; ‘sözün bittiği yerdeyiz’ demekten kendini alamıyor.

Söz ne kelime? İnsanlığın bittiği, tükendiği, yok olduğu yerdeyiz!

ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa vahşet kusan ölüm makineleriyle İsrail’i çevrelemişler ve onu soykırıma teşvik ediyorlar. İsrail de tarihte bir örneği görülmemiş şekilde; onlardan aldığı kimyasal ve biyolojik silahlarla katliamlarına devam ediyor.

Kelimenin tam anlamıyla terörist devletin hedefinde Filistinli siviller; bebekler, kadınlar, savunmasız insan yığınları var.

Meskûn mahalleri füzelerle ve uçaklardan atılan bomlarla enkaza çeviriyor. Şimdiye kadar on dokuz bin dolayında şehit cenazesinin defnedildiği söyleniyor; bunların 7 bine yakını çocuk ve bebek.

Haberin Devamı

Lakin enkaz altında kalıp sayılamayan cesetlerin sayısını kimse bilmiyor.

Siyonist Yahudiler, 2. Dünya Savaşı’nda kendilerine reva görülen ve uygulanan katliam, işkence ve soykırımı, misliyle Filistinli Müslümanlara uyguluyor.

İki buçuk milyon savunmasız insan, dünyanın gözleri önünde kıyıma uğratılıyor, susuz ekmeksiz, aşsız, ilaçsız bırakılıyor. Bu iki buçuk milyonun Arş’ı titreten feryadını işiten yok, bütün dünyadaki ülke yönetimleri adeta lal kesildi.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından sonra dünya, tek kelimeyle yalana teslim edilmiş durumdadır.

Anlata anlata bitirilemeyen Amerika rüyası, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, BM Savaş Hukuku, Cenevre Sözleşmesi, Batı medeniyeti gerçekte birer yalandan ve aldatmacadan ibarettir.

Batı medeniyeti tüm unsurlarıyla, en ölümcül zehrin şekerle kaplanmış halidir ve bunu tattırdıkları milletler ölüm uykusundadır; ölünce uyanacaklardır.

Müslüman ülkeler, özellikle petrol zengini Arap ülkeleri, seyrettikleri bu zulme ortaktırlar. Zira ellerinden çok şey gelmesine rağmen bu durumu kuvveden fiile çıkarmıyorlar.

Sadece petrol üretimini kıssalar, en azgın emperyalist ülkeler bile dize gelecektir ama...

Görüldüğü üzere; Müslüman ülkelerden hiç birisi Filistinlilerin tırnağı kadar olamıyor; onlar her gün rezil şekilde ölmektense bir kerede şerefle ölmeyi cana minnet biliyorlar. Bu tarafta ise, yığınla sözde İslam ülkeleri onursuzca yaşamayı ve zalimlere uşaklık yapmayı yeğliyor.

Yazarın Tüm Yazıları