Çocuk Bayramı mı? O da ne?

“DÜNYADAKİ tek çocuk bayramı” tanımlamasının ardına sığınırız.

Dilimize pelesenk olmuş gibi her 23 Nisan’da aynı cümle.
Başka sığınacak birşeyimiz yoktur çünkü çocuklar için yaptığımız.
Türkiye’de çocuklar sevilmez oysa.
Mustafa Kemal’in ardından geleceğin, adaletin, özgürlüğün, memleketin emanet edildiği çocuklar için doğru dürüst hiçbir yatırım yapılmamıştır çünkü.
Siyasete, medyaya, teröre, oy avcılığına, insan sömürüsüne malzeme yapılmaktan başka hiçbir değeri yoktur çocukların.
Çünkü biz çocukları sevmeyiz.
Bu kadar basit.
Her yıl yüzde bilmem kaç büyüdüğümüzün, refah düzeyinde bilmem kaçıncı sırada olduğumuzun, borsadaki rekorların, hangi gereksiz ülkeye vizenin kalkmış olmasının zerre kadar önemi yoktur şu haberleri okuyorsak yaşadığımız ülkenin gazetesinde:
Başlık parası karşılığında satılan çocuklar.
Kana bulaşmış terörün önünde sokağa sürülen, taş atan çocuklar.
Tecavüze uğrayan, öldürülen çocuklar.
Anadilde eğitim bahanesiyle elinden kitabı alınan, okula gönderilmeyen, öğretmeni öldürülen çocuklar.
Yokluktan, yoksulluktan, sahipsizlikten, cehaletten, yaramazlıktan! ölen, kaybolan çocuklar.
Canını dişine takmış bir gelecek sahibi olmak için çalışan, beyninden başka hiçbir sermayesi olmayan, hakları yenen ve yenilmesine göz yumulan çocuklar.
Her taraftan kuşatılmış, tek kurtuluşunun kısa yoldan, işi kitabına uydurarak köşeyi dönmek olduğu pompalanan, ruhu ve kalbi zehirlenen çocuklar.
Sanattan, bilimden, edebiyattan, özgür düşünceden uzak büyütülen, birey değil sürünün parçası olmaya aday çocuklar.
Bu tabloya bakıp da gelecek için kaygı duymayan insan ya kördür ya yalancı.
Nazım Hikmet’in
“Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler” dediği çocuklarımıza olan sorumluluk ya da görev devletin kuru kuruya okuduğu bayram mesajlarından ibaretse, çocuk bayramı mı? O da ne?

SAKINCALI PARAGRAF

BİR çocuk için gökyüzünün varlık nedeni uçurtma uçurmaktır biraz da. Ankara’nın bazı parklarında uçurtmayı yasaklayan zihniyetin Afganistan’da uçurtmayı yasaklayan zihniyetten farkı nedir?
Yazarın Tüm Yazıları