Çocuklarımıza risk almayı ve başarısızlıkla yüzleşmeyi öğretmek
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bisiklete binmek ya da bir ağaca tırmanmak isteyen 4-5 yaşındaki çocuğunuzun etrafında olup çevresindeki tehlikeleri en aza indirgemek ve onu korumak mümkün olabilir.
Fakat 12 yaşında okulun basketbol takımına girmek isteyen çocuğunuzu aynı şekilde kollamanız, performansına müdahale etmeniz mümkün değildir.
Çocukların karşısına çıkan her yeni deneyim, anne-babaların kendi kendilerine "Çocuğumu bu deneyimde elimden geldiğince korumalı mıyım, yoksa onu serbest bırakıp yeni deneyimler edinmesi için fırsat mı vermeliyim?" gibi sorular sormalarına neden olur. Bu sorulara cevap vermek anne-babalar için çoğu zaman zordur. Çünkü ebeveynlerin, çocuklarının fiziksel ve duygusal güvenliğini sağlamak ve yeni durumlarda, yeni insanlarla yaşanacak farklı deneyimler için fırsat vermek gibi birbirleriyle çelişir gibi görünen iki görevleri vardır.
Bisiklete binmek ya da bir ağaca tırmanmak isteyen 4-5 yaşındaki çocuğunuzun etrafında olup çevresindeki tehlikeleri en aza indirgemek ve onu korumak mümkün olabilir. Fakat 12 yaşında okulun basketbol takımına girmek isteyen çocuğunuzu aynı şekilde kollamanız, performansına müdahale etmeniz mümkün değildir.
Anne-babaların her zaman söyledikleri değil, düşünce ve duyguları da bir durumda belirleyici olabilir. Direkt ifade etmeseniz de çocuğunuz için yeni bir durum ve yabancılarla olan temaslarında yaşadığınız içsel endişe onun tarafından da hissedilmektedir. Bu nedenle, kendi içsel süreçleriniz ve kendi deneyimlerinizle de ilgili bir farkındalık geliştirmeniz önemlidir.
Yeni bir deneyime adım atmak üzere olan ve bu deneyimle ilgili bazı çekinceleri olan çocuğunuza en büyük katkınız müdaheleci bir tutumla onu korumak yerine bu yeni deneyimle ilgili değerlendirmeler yapmaktır. Bu değerlendirmeler sırasında anne-babaya düşen görev çocuğunuz ile bir durumun artı ve eksilerini gözden geçirip, eğer olası yarar/kazanç olası zarar/kayıplardan fazla ise risk alabileceklerini ve bu riskin makul bir risk olacağını aktarmaktır. Diğer bir deyişle risk unsuru içeren yeni bir deneyim karşısında anne-babalar çocuklarını risk unsurunu ve olası sonuçları irdeleyen sorular sormaya ve cevap vermeye yönlendirmelidirler. Örneğin, basketbol takımının seçmelerine girmek isteyen, ama başarısız olmaktan çekinen çocuğunuza yönlendirebileceğiniz sorular "Basketbol seçmelerinde başarılı olma şansın nedir?" , "Bu seçmelere girmekle kazancın ne olacak?" , "Seçmelerde kaybedersen ne olur? Risk nedir?" , "Olası kazancının ve kaybını göz önüne aldığında, risk almana yani seçmelere girip, takıma girmeyi denemeye değer mi?" olabilir.
Bazı çocuklar diğerlerine göre daha cesur ve gözü karadır. Küçük yaşta hiçbir şeyden korkmadan yüksek yerlerden atlayıp zıpladıkları gibi ileriki yaşlarda da sonuçlarını düşünmeden makul olmayan riskler alır ve çoğu zaman olumsuz sonuçlar elde ederler. Bu çocukların anne-babaları, tehlikeli durumlarda risk almak söz konusu olduğunda elbette müdahele etmelidirler. Ancak, başa çıkılabilecek riskler söz konusu olduğunda anne-babalar harekete geçmeden önce çocuklarını olası riskleri ve sonuçları irdeleyen sorular üzerine düşünmeye yönlendirebilirler. Harekete geçmeden önce düşünmek bir alışkanlık haline geldiği zaman, makul olmayan risklerden kaynaklanan olumsuz sonuçlar da önemli ölçüde azalacaktır.