GÜNEYDOĞU Avrupa'da suça karşı ortak mücadele merkezinin bulunduğu Çavuşesku Sarayı'nın 10. katındaki hummalı faaliyete tanık olduğumu dün yazmıştım.
Türkiye İnterpolü'nün eski Başkanı Yalçın Çakıcı'nın başında bulunduğu 12 üyeli bu uluslararası güvenlik örgütüne iki günlük yer ayırmamın nedeni, iki yıl önce kurulmuş olmasına rağmen pek bilinmemesi.‘‘Ankara emniyeti bizi bilir ama İstanbul bilmiyor’’ deniyor. Oysa, terör de dahil örgütlü suçların tümüne karşı mücadelede, düğmeye basınca 12 Güneydoğu Avrupa ve Balkan ülkesinde aynı anda operasyon başlatabilen böyle bir ‘‘komuta kontrol merkezi’’ şu günlerde ne kadar gerekli.
SECİ Sınır aşan Suçlarla Mücadele Merkezi'nde, bölge güvenliğini tehdit eden organize suçlar ile sınır aşan ticari suçların önlenmesi için görev güçleri oluşturulmuş. Buralarda üye ülkelerin ‘‘mücadeleci birimlerinin uzmanları’’ bulunuyor. Uyuşturucu kaçakçılığı; İnsan kaçakçılığı; Mali suçlar ve bilgisayar suçları; Çalıntı otomobiller; Anti-terör (Türkiye'nin koordinatörlüğünde); Kaçakçılık görev güçleri kendi alanlarıyla ilgili operasyonlarda bölge ülkelerinin güvenlik güçleri arasında koordinasyon sağlıyorlar.
HIZLI OPERASYON
Operasyonlardan birinin ayrıntılarını inceleyince, bu merkezin hızı nasıl arttırdığını daha iyi anlıyorum.
Bir süre önce, Makedonya'dan Almanya'ya gitmekte olan yeşil pasaportlu bir Türk vatandaşının, terör örgütüyle ilişkili bir şahıs olduğu, Türk ve Makedonya güvenlik örgütleri arasındaki koordinasyonun hızla gerçekleşmesi sayesinde dört saat içinde belirleniyor. Hem şahıs ele geçiriliyor hem de, Türkiye'den şartlı tahliye kararı ile salıverilen o PKK üyesine 5 bin dolar karşılığı yeşil pasaport temin eden Üsküp merkezli bir insan kaçakçılık şebekesi ortaya çıkartılıyor.
Merkez'den bir yetkili, ‘‘Eğer devreye girmeseydik, konu İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı kanallarıyla yürüseydi gerçek bu kadar hızlı ortaya çıkamazdı’’ diyor.
MERİÇ OPERASYONU
Merkez'in, ilk büyük operasyonu, iki yıl önce çok sayıda uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, adam öldürme suçlarından aranmakta olan Hüseyin Saral'ın Türk ve Romanya polisinin ortak operasyonuyla ele geçirilmesiydi. 19 Mart'ta başlayan işbirliği tam bir hafta sonra Türkiye ve Romanya'da aynı anda gerçekleştirilen operasyonlarla başarıya ulaşmış ve Romanya'da ele geçirilen Saral'ın yanı sıra Türkiye'de dört ayrı kentte 29 kişi yakalanmıştı. Merkez kayıtlarına Meriç Operasyonu adıyla geçen bu operasyonda Merkez'in katkılarını, burada görev yapan Bir Türk Emniyet yetkilisi şöyle sıralıyor: Romanya ile Türk polisi arasında ortak çalışma atmosferi yaratıldı, Merkez'e üye diğer ülkelerin güvenlik yetkilileri de bu ortama katkı sağladılar. Merkez'deki uluslararası telefon, faks ve internet olanakları iletişim hızını artırdı. Bağlantılar zamanında kuruldu. Mekan olanakları sayesinde sabahlara kadar birlikte çalışılabildi.
Eşgüdüm. İster uluslararası ister ulusal sınırlar içinde olsun suça karşı mücadelenin sihirli sözcüğü.