‘KURAN ve Kadın. Kutsal Kitabın Kadın Bakış Açısından Tekrar Okunması.’ Amerikalı İlahiyat Profesörü Dr. Amina Vadud’un yazdığı kitabın adı. Dr.Vadud, feminist bir ilahiyatçı, geçen hafta Cuma namazını kıldırarak İslam dünyasında yeni bir tartışmayı başlatan kadın.Müslüman Kadınlar Özgürlük Turu Örgütü’nün de desteğiyle gerçekleyen bu girişim, kadınlara tahammül edemeyenlerin sesinin etkili olduğu Müslüman dünyasında önemli bir ilk adım. New York’ta hiçbir cami izin vermediği, SoHo’da bir galeri de bomba tehdidi nedeniyle vazgeçtiği için, bir kilisede kılınan namazla ilgili görüşleri üç gündür çeşitli kaynaklardan izliyorum. Bazı Müslüman alimlere göre kadınlar namaz kıldırabilir, bazılarına göre kıldıramaz. Hepsi de dini referanslara atıfta bulunarak savunuyorlar iddialarını. * * * MISIR Müftüsü Şeyh Ali Guma gibi, ‘Cemaat kabul ettiği takdirde kadın da namaz kıldırabilir’ diyenler, kadının namaz kıldırmasının Kuran-ı Kerime göre yasak olmadığını savunuyorlar. Karşı çıkanlar ise yine Kuran-ı Kerim’e atıfta bulunuyorlar. Kadın erkek eşitliği tartışmasının, İslam dünyasında dini açıdan ele alınması çok iyi. Etkilerini ileride daha iyi görebileceğimiz güçlü bir ayna tutuyor bu tartışma Müslüman toplumların yüzüne. Teolojik tartışma beni aşar. Ama karşı çıkanların somut referanslar vermek yerine kadın vücudunun tahrik ediciliğinden hareketle gerekçe üretmelerine dikkatinizi çekerim. Kadın namaz kıldıramazmış, çünkü erkeklerin aklını karıştırırmış. Bırakın kadınları, bu anlayış asıl erkeklere hakaret. Örneğin Müslüman Kardeşler Örgütü’nün önde gelen üyelerinden Katarlı Şeyh Yusuf El Qaradawi, ‘Namaz ayağa kalkmak, oturmak ve eğilmek gerektirir. Allah ile iletişim içindeyken zihin huzuruna ve yoğunlaşmaya ihtiyaç duyan erkeklerin önünde bir kadının bu hareketleri yapması uygun değildir’ diyor.Eğer nefsine hakim olmak erkekler için bu kadar zor bir işse, istedikleri kadar namaz kılıp oruç tutsalar, hatta akılları karışmasın diye kadınların kökünü yer yüzünden kazısalar bile Allah ile iletişim kurmaları mümkün değil. Evet, birkaç örnek daha. Şeyh Sait Tantavi, El Ezher Camii imamı: ‘Kadınlar namahremdir. Erkekleri yönetemezler.’ Suad Salih, El Ezher Üniversitesi, Kadın Koleji Başkanı: ‘Bu hareketin cezası ölümdür. Kadın vücudu örtülü olsa bile tahrik eder. Bu laik örgütler aracılığıyla Müslümanları bölmek için gerçekleştirildi. Ama Allah kendi dinini koruyacak.’Kadını toplumdan dışlamanın en kolay yolu ‘namahrem’ damgası. Müslüman ülkelerin, ne kadar zengin olurlarsa olsunlar geri kalmışlıklarının derininde, kadını dışlayan bu damga yatıyor oysa. * * * KADINLARIN dinde eşitlik isteklerine karşı çıkanların sarıldıkları bir başka gerekçe ise ‘Amerikan komplosu’ teorileri. Suudi Arabistan Baş Müftüsü Abdül Aziz el Şeyh, ‘Bu hareketi savunanlar günaha girer. Müslüman dünyasını yoldan çıkartmak için kadın sorunlarını kullanıyorlar’ diyor. Ürdün Din İşleri Bakanı Abdül-Aziz El Hayat’a göre ise, ‘İslamiyet’te kadının namaz kıldırması yasaktır. Müslümanlığı laik Amerikan dini haline getirmek isteyenlerin işi bu.’Bir zamanlar demokrasiden, düşünce özgürlüğünden, haklardan, hukuktan söz edenlerin ‘komünistlik’le suçlanması gibi, şimdi de dinde reform, Ortadoğu’da demokrasi ve kadın erkek eşitliği isteyenleri ‘Amerikan ajanlığı, İslam düşmanlığı’ ile suçlama, değişime direnmenin en kolay yolu. Ama kadın imamlar çıkıyor ve kadınları dışlamanın en kısa yolu olan namahrem büyüsü bozuluyor.