Irak hükümet sözcüsü: Tehdit sürdükçe harekát kaçınılmaz
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
"PKK, kuzey Irak’ta var olmaya ve tehdit oluşturmaya devam ettikçe Türkiye için askeri müdahaleden başka çare kalmaz."
Bunu ben söylemiyorum. Irak Hükümet Sözcüsü Dr. Ali Dabbagh söylüyor.
Iraklı Şii liderlerden Ayetullah Sistani’nin danışmanlığını yapmış olan Dr. Dabbagh, Ulusal Şii Kürt hareketinin temsilcisi olarak Irak Meclisi’ne giriyor, önce Başbakan Maliki’nin sözcülüğünü üstleniyor şimdi de Irak Hükümeti’nin sözcüsü.
Kuzey Irak’a hava harekatından tam altı saat önce, cumartesi akşam üzeri gerçekleşen bu söyleşimizde Dr. Dabbagh’ın saçıklamaları iki açıdan önemliydi. Evet, Dr. Dabbagh Irak Hükümeti’nin sözcüsü ama aynı zamanda bir Kürt. Ve daha önce Türkiye’ninoperasyon açıklamalarıyla ilgili olarak çok sert ifadeler kullanmış olan bir siyasetçi. Talabani ve Barzani’den "kabile reisleri" olarak söz edilmesinden hálá rahatsız. Şii olması bu durumu değiştirmiyor.
ERDOĞAN’A İNANIYORUZ
BU görüşmemizde Dr. Dabbagh’ın sözcüklerini dikkatle seçtiğini gözlüyorum.
"Evet. PKK terör örgütüdür ve Irak’taki varlığı Türkiye için tehdittir. Ama biz Sayın Erdoğan’a inanıyoruz. Irak’ı mahvetmek istemiyor. PKK’ya karşı askeri operasyon yapılmasına karşı çıkmıyoruz ama tek taraflı hareket edilmesini istemiyoruz. Eğer PKK faaliyetlerine devam ederse, Türk hükümeti üzerindeki baskılar artacak. Bizim endişemiz bu operasyonların genişlemesi."
Operasyonların genişlemesiyle neyi kastettiğini sorduğumda "Halk, Türkiye’nin Irak Kürdistan bölgesini işgal etmek istediğini zannederse bu hem Kürt Yönetimi’ni hem de Bağdat’ı zora sokacak" yanıtını veriyor.
Kürt Yönetimi ve Bağdat Hükümeti, "Türkiye yeterli bulmasa da biz önlemler almaya devam ediyoruz" mesajı veriyor.
İstanbul’da düzenlenen genişletilmiş komşular toplantısında Irak Hükümeti ile Türkiye arasında on maddelik bir anlaşmaya varıldığını söylüyor Dr. Dabbagh.
"Biz bu on maddeyi uygulamaya başladık."
"Nedir bu on madde?" Beşini sayıyor.
"Kuzeyde Kürdistan bölgesinde PKK’yı kontrol etmek için kontrol noktaları artırıldı. Güvenlik yoklamaları yapılıyor. PKK’nın gıda temin etmesi engelleniyor, bu yollar tıkanıyor. Medyada, onlarla röportaj yapılmasına, açıklamalarını yayınlamasına izin verilmiyor. Hastanelerde tedavi görmeleri engelleniyor."
BASRA’DAN SONRA ERBİL
IRAK, PKK konusunda ciddi baskı altında. Bu baskı ne dereceye kadar PKK ile mücadeleye yansıyor şu anda kestirmek zor, ama Türkiye’nin şakası olmadığı mesajı alınmış.
Dabbagh, "Irak’ın en iyi komşusu Türkiye’dir" diyor.
"Avrupa’ya açılan kapı, kuzeyin enerji açığını kapatan kaynak, Avrupa standardında ürünlere ulaşılan pazar, bugüne kadar Irak’taki gruplar asında tercih yapma yoluna gitmeyen tek komşu, gerçek demokrasiye sahip bölge ülkesi." Bu tanımlamalardan sonra ekliyor: "Yakında Basra’da konsolosluk açacak, ardından sıra belki de Erbil’e gelebilir. Türkiye ile işbirliği yapmak Irak’ın çıkarınadır!"
Kerkük meselesiyle ilgili referandumun ertelendiği kesin. Ama sonrası belli değil. Dabbagh Kerkük konusunda fazla bir şey söylemek istemiyor, "Kerkük’te Türkmenler de yaşıyor ve biz Türkiye’nin Türkmenlerle ilgili hassasiyetlerini biliyoruz ama Kerkük Irak’ın meselesidir. Dış müdahale işleri daha da karıştırır. Türkiye’nin bu meseleye karışmamasını istiyoruz" diyor.