‘AVRUPA’nın kriz içinde olduğunu söyleyemeyiz’ diyor Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Junker, ‘Avrupa, büyük bir krizin içinde’.
Bir yandan Avrupa’nın elli yıllık çabası, bencillikler aşılamadığı için derin darbeler alırken, öte yandan Washington’da da ciddi bir şeyler oluyor. Bush Yönetimi’ne muhalefet yükseliyor.
‘Yol kazaları’ da denebilir, ‘Bunların da geride bırakılacağı’ düşünülebilir ama sonucunun kime ne getireceği tam da bilinmeyen bir büyük karmaşa adım adım yaklaşıyor.
***
IRAK savaşından bu yana ilk kez Amerikalılar, bıkkınlıklarını açıkça göstermeye başladılar.
Gallup’ın yaptığı son araştırmaya göre, halkın yüzde 56’sı artık savaşın bunca fedakarlığa değmediğine inanıyor.
Ve ilk kez, Amerikalıların yüzde 76’sı, Irak’ta ölen askerlerin sayısının kabul edilemez düzeye ulaştığını düşünüyor.
Irak’tan çıkış stratejisi konusunda Bush Yönetimi’ne yönelik büyük bir baskı var. Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi geçen hafta, 9’a karşı 32 oyla, asker sayısını azaltmayı sağlayacak önlemler hakkında ayrıntılı bir plan istedi. Irak’ta istikrarlı bir yönetimin oluşması, Irak ordusunun ve güvenlik gücünün yetiştirilmesi için Bush Yönetimi’nin bir an önce takvim açıklaması ve strateji belirlemesi talep edildi.
***
İNGİLTERE’de, dün ayrıntıları yayınlanan gizli görüşme notları Bush ve Blair’in Irak’ta rejim değişikliği ve savaşın uluslararası hukuka aykırı olduğunu bilerek hareket etmiş olduklarını artık tamamen gözler önüne seriyor.
Sırf bu kadar olsa iyi. Bush Yönetimi’nin Saddam sonrasıyla ilgili planı olmadan savaşa girdiğini gösteriyor.
Apar topar, gerekçeleri uydurularak, halk kandırılarak girilen bir savaş.
Sadece Demokratlar değil, Cumhuriyetçiler’in de sesi muhalefet cephesinde duyulmaya başlandı.
Savaşa karşı çıktığı için Fransa’ya nazire, ‘French fries’ı kullanımdan kaldırıp patates kızartmasını ‘freedom fries’ olarak vaftiz eden Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi üyesi Walter Jones, Demokrat meslektaşı Neil Abercombie ile birlikte geçen hafta sunduğu karar tasarısında, Bush Yönetimi’ni yıl sonuna kadar tüm Amerikan askerinin Irak’tan çekilmesiyle ilgili bir plan hazırlamaya ve bunu derhal yürürlüğe sokmaya çağırdı.
Bugün öğleden sonra ise Temsilciler Meclisi’nde yapılacak olan bir toplantıda bir grup Demokrat ve Cumhuriyetçi üye, savaşa karşı verdikleri tasarıların hayata geçmesi için kitle desteğinin nasıl sağlanacağını tartışıyorlar.
Savaş karşıtı örgütler, şimdiden harekete geçtiklerini ilan ettiler. Eylül ayında Washington’da planlanan büyük bir gösteri de dahil olmak üzere, ülke çapında savaş karşıtı eylemlerin yaygınlaşması için hazırlıkların başladığını açıkladılar.
Irak savaşıyla ilgili, ‘sonun başlangıcı’ olarak değerlendirebileceğimiz bir döneme giriliyor.
***
BU çalkantının nereye varacağı, Irak’ta dengeleri nasıl etkileyeceği belli değil. Ama yıl sonuna kadar bitmesi öngörülen anayasa hazırlıklarının, Irak’ta çıkar çatışmalarını ve şiddeti artıracağı kesin.
Amerikan halkı bu savaşa daha ne kadar katlanır? Bush Yönetimi, genç Amerikalıları savaşmak için Irak’a gitmeye ikna edecek nasıl yeni bir mazeret bulur? Irak’ın kendi kaderini kendi eline alabilecek mekanizmaları geliştirmek için daha çok zamana ihtiyacı olduğu aşikarken Washington’un asker çekmek zorunda kalmasının sonucu ne olur?
Bu soruların yanıtları bizim açımızdan çok önemli. Türkiye iki büyük krizin, Avrupa ve ABD krizinin etki alanında.
Bu karmaşanın dalgaları altında pusulayı şaşırmamak, dümen kontrolünü kaybetmemek önümüzdeki günlerin başlıca meselesi.