‘Turizm derbisi’nin başlama düdüğü çaldı

Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, geçen hafta Hürriyet Ankara’ya “turizm” konusunda önemli açıklamalar yaptı.

Haberin Devamı

 

DEDİ Kİ: “Öncelikli görevlerimizden biri de Ankara Kalesi’ni ve çevresini gerçek anlamda kent turizmine kazandırmak. Sürecin koordinasyonuna talibiz.”
DEDİ Kİ: “Ankara’nın var oluş hikâyesine tanıklık eden ve herkesin bir anısının olduğu Ulus’u, tekrar ismine yakışır hale getirmek hepimizin görevi.”
*
Bu açıklamalar aslında bir nevi, “turizm derbisi”nin başlama düdüğü gibi.
Ankara’da zemin güzel, hava güzel.
Tribünlerde 5.5 milyon kentliye yer ayrılmış.
Sahaya çıkan Ankara Kent Konseyi’nin dizilişi “umut” vaat ediyor.
Tabii taktik önemli.
Halil İbrahim Yılmaz’ın “gerçek anlamda” ve “hepimizin görevi” ifadeleri ipucunu veriyor:
Kendi saha avantajını ve seyirci gücünü arkana al...
Sonrası, bam bam bam.
Vallaha, onca yıl bu kentin “turizm derbi”lerinde doldur boşalt yaparak gol aradığımız günlerinden sonra, şimdiki başlangıcı beni heyecanlandırdı.
Geriye tek bir şey kalıyor:
O beklenen/özlenen jeneriklik “turizm golü”nü, 5.5 milyon ile coşkuyla kutlamak.

‘Turizm derbisi’nin başlama düdüğü çaldı

ANKARA KENT KONSEYİ’NE NACİZANE BİR ÖNERİM VAR

Haberin Devamı

Ankara Kent Konseyi, kendi markasını yaratsa...
Ankara baskılı ürünler (tişört, kapüşonlu sweatshirt, magnet vb.) tasarlayıp, satışa sunsa...
Ve bu ürünlerde kullanılacak olan baskılar, yine Ankara Kent Konseyi’nin yapacağı bir yarışma ile seçilse...
İlk etapta Ankara Kalesi’nde bir mağaza açılsa...
Yerli, yabancı turistler güzel bir kent hatırayla ülkelerine, şehirlerine dönse...
Ankaralılar da bu ürünlerden satın alarak kentine sahip çıksa...
Fena mı olur?

KAZA GELİYORUM DİYOR

Burada Okur Yazar, 24 Haziran’da tam da buradan “TÜM BELEDİYELERİN DİKKATİNE!” diye uyardı.
Ve, dedi ki:
“Kentte bir süredir etkili olan sağanak yağış ve fırtına, ağaçlara da ciddi zarar vermiş. Başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm ilçe belediyeleri, özelikle yaya yolları üzerinde kalan ağaçları şöyle bir elden geçirmeli.”
*
Bu uyarıdan 10 gün sonra yani 4 Temmuz’da, Anadolu Ajansı bir haber servis etti:
“Kızılay metro çıkışında ağaç devrildi: 3 yaralı.”
*
Ankara Büyükşehir Belediyesi, 24 Haziran’daki uyarıya 5 Temmuz’da yanıt gönderdi.
Yanıtta, Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekiplerinin gerekli incelemeleri yaptığı kaydedilmiş ve şu ifadelere yer verilmiş:
“Ağaçların genel budama çalışmaları kasım-nisan ayları arasında
yapılmaktadır ancak Ankara genelinde kuru ağaçlar ile devrilme tehlikesi
olan ağaçların kaldırılması ile güvenlik amaçlı budama çalışmaları yıl boyu ilgili bakım firmaları tarafından devam etmektedir.”
*
Belli ki, masa başı açıklaması.
Bu aralar moda olan “ÖZÜR DİLERİZ” açıklaması gelir mi bilmem ama...
“Kaza geliyorum der mi?” sorunun yanıtını verebilirim.
Böyle ihmâller olursa.
Diyor işte.

‘Turizm derbisi’nin başlama düdüğü çaldı

SORUM VAR

BİR AĞACI KİM NEDEN YAKAR?

Haberin Devamı

Okurumuz Umut Özkan, bu fotoğrafı Sıhhiye’deki Cumhuriyet Parkı’nda çekmiş ve sormuş:
“Parkın bazı yerlerindeki çam ağaçları yakılmıştı. Bir ağacı kim, neden yakar?”

‘Turizm derbisi’nin başlama düdüğü çaldı

AŞTİ-SÖĞÜTÖZÜ HATTI BİR AN EVVEL TAMAMLANMALI

Okurumuz Kadir Kaan, toplu taşıma konusunda “unutulan” bir konuyu hatırlatma gereği duymuş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a seslenmiş:
“Sayın Başkan Mansur Yavaş, Çayyolu metrosunu Ankaray’a bağlayacak olan AŞTİ-Söğütözü hattı bir an evvel tamamlanmalı. Yıllardır bu bağlantının tamamlanmasını bekliyoruz.”

‘Turizm derbisi’nin başlama düdüğü çaldı

MOTOSİKLETLİLER ARA GAZI VERDİ

Okurumuz Emre Çetiner’in “trafikte egzoz bağırtan yarış motosikletleri” ile ilgili iletisine geçen hafta yer vermiştim.
Okurumuz -özetle- “Evde ne uyunuyor, ne oturuluyor, ne de TV izlenebiliyor. Yeri kent içi olmayan yarış motosikletleri ya trafikten kaldırılmalı ya da egzozuna müdahale edilmeli” demişti.
*
Motosikletliler, bu iletiye epey kızmışlar.
O tepkilerin birkaçı şöyle:
Ziya Köroğlu: “Bir konu hakkında yargılama yapmadan önce, o konu hakkında yeterli bilgi sahibi olmak gerekir. ‘Motosikletler kaldırılsın’ demekle olmuyor bu işler. Ankara’da pist var da biz mi gitmedik?”
Barış Kaplan: “Motosikletlerimize sahip olurken devletimize yüzde 37 ÖTV, yüzde 18 KDV’nin yanında MTV de ödüyoruz. Yani sesi biraz fazla çıkan ferrari, lamborghini gibi araçlardan hiçbir farkı yok.”
Soner Turgut: “Markette satılan sigara ne kadar legal ise bizim kullandığımız egsoz da bir o kadar legaldir. Yani özetle hiçbir kimsenin kendine hak görerek bizi şikâyet etme gibi bir lüksü yoktur.”

Yazarın Tüm Yazıları