Kentini yaşayan gazete kentini yaşayan başkan

İşte böyle.
Yapılar da insanlar gibidir.
Anılarla doludur, fakat anlat(a)madıkça içine kapanır.
Hatırla(n)mak ister.
Okurumuz Sevim Türkyılmaz, belki de herkesin unuttuğu bir günde bu bağ evini hatırladı ve hatırlattı.
Hırsızların dadandığı, kimsesizlerin yatıp kalktığı, tinercilerin de ateş yakıp yangın çıkardığı bu yapıyla hiçbir maddi bağı yoktu.
Ancak tüm dertleriyle dertlendiği bağ evi için “Peki daha ne kadar dayanabilecek?” endişesini taşıyan Sevim Türkyılmaz’ın tek bir talebi vardı.
Onu da şöyle özetledi:
“Ankara’mızın hafızasının önemli unsurlarından biri olduğu ilk görüşte hemen anlaşılan bu tarihi yapıya sahip çıkılmasını, gerekli restorasyonların yapılarak şehrimize kazandırılmasını, kendim, gelecek nesiller ve şehrim adına talep ediyorum.”
*
Okurumuz Sevim Türkyılmaz, bağ evinin üzerindeki külü üfleyince, altından için için yanan bir hikâye daha çıktı.
Evin sahibi, Ankara Belediye Başkanlığı ve Ankara Ticaret Odası Kurucu Başkanlığı’nın yanı sıra Ankara’da aralıksız altı dönem(1920-1943) milletvekilliği yapmış olan Şakir Kınacı’ydı.
Merhum Şakir Kınacı’nın kendi adını taşıyan torunu A. Şakir Kınacı, bağ eviyle ilgili içtenlikli bir ileti gönderdi.
* Bu iletiden de öğrendik ki: Bağ evi, 1880-1900 yılları arasında yapılmış. Ermeni tehciri sonrası Şakir Kınacı, evi Ankara Belediyesi’nden satın almış.
* Bu iletiden de öğrendik ki: Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, bağ evinin havuzu başında Şakir Kınacı ile birlikte kahve içmiş, sohbet etmiş.
Bu iki önemli bilginin yanı sıra torun A. Şakir Kınacı, tüm bu süreci takip edenlerin içine bir nebze de olsa su serpen şu bilgiyi de verdi:
“Yakın zamanda açtığımız davayı(kamulaştırmasız el atma gerekçesiyle) kazandık. Kültür Bakanlığı arsayı kamulaştırmayı kabul etti. Kırk yıl sonra en doğru çözüm bu oldu. İnşallah, Ankara halkı, iyi bir restorasyonla en güzel bağ evlerinden birine sahip olacak.”
*



Okur iletisi ile başlayan kent haberciliği sayesinde bir nevi tarihe küçük notlar düşerken, olay kent için daha da güzel bir hal aldı.
Yukarıda özet geçtiğim 5 ve 19 Nisan tarihli Hürriyet Ankara manşetleri, Ankara Ticaret Odası(ATO) Başkanı Gürsel Baran’ın dikkatini çekmiş.
Tarihi bağ evinin ATO Kurucu Başkanı Şakir Kınacı’ya ait olduğunu ve yine Atatürk’ün bu bağ evinin bahçesinde kahve içtiğini Hürriyet Ankara’dan öğrenen Gürsel Baran, gelişmelere kayıtsız kalmama adına torun A. Şakir Kınacı’yı ziyaret etme kararı almış.
Gürsel Baran’ın daveti üzerine bu özel buluşmada ben de vardım.
Bugün anılarda kalan ve “Hey gidi dünler...” dedikleri eski Ankara sohbetlerinin ardından konu tarihi yapılara geldi.



Gürsel Baran, korunamadığı için bu kentin kaybettiği her bir tarihi yapı için üzüldüğünü, fakat geriye dönüşün olmadığını ifade etti.
Merhum Şakir Kınacı’nın mirası tarihi bağ evinin bugün Çankaya’nın ortasında kalan ender yapılardan biri olduğuna dikkat çekerek, bu evin mutlaka restore edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Ayrıca, gelecek yıl ATO’nun kuruluşunun 100’üncü yıl dönümü olduğunu, bu nedenle de ATO Kurucu Başkanı Şakir Kınacı’nın hayatını kitaplaştırmak istediklerini söyledi.
Gürsel Baran’ın yapmış olduğu bu ziyaretten, hem dedesinden kalan tarihi bağ evine sahip çıkılması hem de dedesinin hayatının yer alacağı kitap projesi için büyük mutluluk duyan torun A. Şakir Kınacı da ellerindeki tüm dokümanları ATO ile seve seve paylaşacaklarının sözünü verdi.


*
Hürriyet Ankara Bürosu’nun panosunda, “KENTİNİ YAŞAYAN GAZETE” mottosu yer alır.
ATO Başkanı Gürsel Baran’ın yapmış olduğu bu ziyaret de aslında kent gazetesinin ve kent haberciliğinin gücünü/önemini gösterir.
Şunu unutmamak lazım:
Kent gazeteleri sayesinde kent haberciliği yaşasın ki kentli de kentini yaşasın.
Diyeceğim o ki...
Ankara’yı seviyorsan...
Sen de kendine gel, kentine gel.



DERİN YARIKLAR MOTOSİKLETLİ KURYELERE KÂBUS OLUYOR

Bu fotoğraf, Çankaya’nın Maltepe Mahallesi Turgut Reis Caddesi’nde çekilmiş.
Okurumuz Yakup Sağlam, bu şekilde kazılan ve üzeri günlerce kapatılmayan yolların hem motosiklet hem de bisiklet sürücüleri için ciddi tehlike yarattığını belirterek, şöyle demiş:
“Asıl büyük tehlikeyi, gece saatlerinde çalışan motosikletli kuryeler yaşıyor. Derin yarıklar kuryelerin kaza yapmasına sebep oluyor, motosikletlerin de tekerlerine zarar veriyor. Birinin canı yanmadan bu yarıklar bir an önce kapatılmalı.”

OGM’NİN ORMANLIK ALANI BAŞIBOŞ KALDI

Okurumuz Fuat Yiğit, Altındağ’ın Feridun Çelik Mahallesi 1778. Sokak’taki Orman Genel Müdürlüğü’ne(OGM) ait alanın başıboş bırakıldığına dikkat çekmiş. Okurumuzun iletisi -özetiyle- şöyle:
“Burada OGM’nin bir binası var, ama birkaç senedir bu ormanla kimse ilgilenmiyor. Geçen yaz bir kısmı yandı, alkol ve uyuşturucu merkezi oldu. Son olarak da etrafını çeviren tel örgü ve çitler sökülüp yağmalandı. Ormanlık alanın bir kısmında ise ağaçların üzerine moloz ve hafriyat dökülüyor. Bunca emeğe yazık.”

SORUM VAR-1



DEMETEVLER’DE YENİ BİNA YAPIMINA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

Okurumuz Mehmet Merçimekçi, şu soruyu sormuş:
“Demetevler için bir yandan ‘Depreme hazır değil, başka yere taşıyalım, binaları seyrekleştirelim’ şeklinde açıklamalar yapılırken, diğer yandan da birbirine yapışık yeni binaların yapımına neden izin veriliyor?”



KAMYONLAR KALDIRIMDA

Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne(ABB) ait üç kamyon, İncesu Caddesi’nde okurumuz Mustafa Özsüt’ün radarına girmiş. Okurumuz, “Pazartesi günleri semt pazarı kuruluyor. Orta kaldırıma park eden araçlar yüzünden ana caddede trafik allak bulak oluyor” demiş.

İLÇE BELEDİYELERİ DE MECLİS TOPLANTILARINI CANLI VERSİN

Okurumuz Umut Özkan, tıpkı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi gibi ilçe belediyelerinin de Meclis toplantılarını internet üzerinden canlı vermeleri gerektiğini söylemiş. Okurumuz, “Meclis toplantılarının halka açık olması; şeffaf, katılımcı ve hesap verilebilir yönetim anlayışının gereğidir. Bizler vatandaş olarak ilçe belediyelerinin Meclis toplantılarını da canlı izlemek istiyoruz.”
OKURDAN NOT: Meclis toplantılarını canlı veren birkaç ilçe belediyesi var, ama gerekirse tüm ilçeler zorunlu tutulmalı.

SORUM VAR-2

“PSİKİYATRİ İLAÇLARIMI NASIL TEMİN EDECEĞİM?”

Okurumuz Nevra Baturalp, Ankara’da yaşadığını ve 65 yaş üstü vatandaş olarak koronavirüs aşılarını olduğunu belirtmiş. Ankara Şehir Hastanesi’nin psikiyatri servisinden iki kez randevu aldığını ve her ikisinde de randevusunun iptal edildiğini kaydeden okurumuz, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya seslenmiş:
“Sayın Bakan, kullandığım ilaç her doktor tarafından yazılamıyor. Peki ben devamlı kullandığım ilaçları nasıl temin edeceğim?”