İmar Barışı’nda fırsatçılık

Son dönemlerde en çok konuşulan konuların başında geliyor.
Şu sıralar vatandaşlar ‘Yapı Kayıt Belgesi’ için başvurularda bulunuyor.
*
Bu süreç devam ederken, önce okurumuz Bekir Sorgun’dan...
Birkaç gün sonra da okurumuz Tarık Karadeniz’den benzer endişelerin yer aldığı, iletiler aldım.
*
Her iki okurumuz, Ankara’da son günlerde birçok kişi ve işletme sahibinin belediyelere müracaat ederek ‘proje dışı alanları’, ‘dıştan yaptıkları bacaları’ ve ‘ortak alanlara yeni yaptıkları eklentileri’ İmar Barışı tebliğini suistimal ederek yasal hale getirmeye çalıştığına dikkat çekmişler.
Yani.
“Yeterli imzayı toplamadan, kaçak olarak yaptıkları ilave alan ve bacalar için Yapı Kayıt Belgesi alarak, yaptıkları eklentileri yasal hale getirmeye çalışıyorlar. Kanun eliyle kargaşa doğuyor. Belediyeler de bu husustan şikâyetçi” demişler.
*
Bu önemli konuda okurlarımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resmi internet sitesindeki açıklamalarda ‘çelişki ve hata’ olduğunu da kaydetmişler.
İşte, -özetiyle- okurlarımız Bekir Sorgun ve Tarık Karadeniz’in aktardıkları:

ÇELİŞKİLER ACİLEN GİDERİLMELİ

* “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yayınlanan broşürdeki soru-cevap kısmında, ‘Çatı aralarına yapılan ayrı bağımsız bölüm için kat mülkiyeti tapusu alınabilecek mi?’ sorusuna, ‘Evet, bu yapılar da yapı kayıt belgesi alarak, bütün maliklerin muvafakatı ile kat mülkiyetine geçiş işlemlerine başlayabilecekler’ yanıtı verilmiş.
* Ancak, başka bir bölümde ‘Sığınak ve otopark gibi ortak kullanım alanlarının bağımsız bölüme dönüştürülmesi için yapı kayıt belgesi alınması gereklidir’ cümlesi mevcut. Burada da ‘Maliklerinin tamamının muvafakati gereklidir’ ibaresi yer almalıydı. ‘Muvafakat’ kelimesi şartı üstte var, ama burada maalesef yer almıyor.
* İmar Barışı, işgal kargaşasına dönüştürülmemeli, binalardaki ortak alanı kullanan kişiler arasında bulunan mevcut barışı bozmamalıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sitesindeki metinlerde bulunan çelişkiler acilen giderilmelidir. Belediyelerin uyumlu çalışması sağlanmalı. Ayrıca binaların, şehirlerin mimarisi korunmalıdır.”

ÖZEL HALK  OTOBÜSLERİNDE ANKARAKART...

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Tuna, ‘özel halk otobüslerinde Ankarakart kullanımı’ konusundaki ilk açıklamasını nisan ayında yapmış...
Ve, şöyle demişti:
“Özel Halk Otobüsçüleri Odası ile de anlaşmaya vardık. Ankarakart’ın yaygınlaştırılması çalışmalarımız sürüyor.”
*
Bu açıklamanın üzerinden dört ay geçti.
Haliyle, Ankaralılar soruyor, sorguluyor.
Mesela okurumuz Burhan Zeydan’ın bu konuda bir önerisi var:

OTOBÜSLERE YAZI ASILSIN

“Otobüslere kart okuyacak cihazın takılması konusunda teknik sıkıntı olabilir. Özel halk otobüslerine ‘65 yaş ve üzeri vatandaşlar nüfus cüzdanını göstermek suretiyle ücretsiz olarak taşınır’ ibaresi bulunan bir yazının asılmasıyla bu sorun giderebilir. Otobüslere devlet tarafından verilecek katkının makul bir düzeye çıkarılması ile otobüs sahiplerinin de mağdur edilmemesi ve hak sahibi vatandaşların da yasanın verdiği haktan tam olarak yararlanması dileğimdir.”

----------
ÖNERİM VAR
----------

GAZİ HASTANESİ’NDE RANDEVU SORUNU

İsmi bende saklı (gizli kalmasını istemiş) okurumuz, yaklaşık iki aydır Gazi Üniversitesi Hastanesi’nden randevu alamadığını kaydetmiş.
İletisi -özetiyle- şöyle:
“Eskiden aylık randevu alınabiliyordu. Şimdi ise sistem değişmiş ve bir sonraki haftanın randevuları cuma gününden verilmeye başlanmış. Cuma günü hastane randevu sistemini aradığımda ise sistem ya meşgul sinyali veriyor ya da daha görevliye bağlanamadan telefon kapanıyor. Ayrıca randevu almak istediğim poliklinik, internette gözükmüyor. Yani, yeni sistemin bazı hataları, eksiklikleri var.

ÖNERİM:

1- Çağrı merkezi kapasitesi artırılmalı.
2- İnternet randevu sistemi, bütün poliklinikleri kapsayacak şekilde çalışmalı.
OKURDAN NOT: Gazi Üniversitesi Hastanesi yönetiminden bu sorunun çözülmesini rica ediyorum. Yoksa her seferinde sadece randevu almak için hastaneye gitmem mümkün değil.

---------
SORUM VAR
---------

YEŞİL ALANI KURUTAN BELEDİYE Mİ OLUR?

Eryaman’dan okurumuz Metin Altay diyor ki:
“Eryaman 5 ile Devlet Mahallesi metro istasyonları arasında kalan güzergâhta yeşil alan bakımı ve sulaması yapan Büyükşehir Belediyesi ekipleri, sitelerin önünü görmezden geliyor. Aslında Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan bu yeşil alanları, bölge sakinleri kendi imkânlarıyla sulayarak, yaşatmaya çalışıyor. Bu defa ekipler buna da karışıp, adeta ‘Bırakın kurusun’ diyor!

SORUYORUM:

* Yeşil alanın bir kısmına bakan, diğer kısmını kurutan belediye hizmeti mi olur?
* Büyükşehir Belediyesi’nin yeşil alan sulama işi sadece metro ve çevresi ile mi sınırlı?