Paylaş
* Her kavşakta ellerinde pet şişelerle araba yıkayıp, bahşiş bekleyen... Para alamadığında hırçınlaşıp küfreden, araçlara saldıran çocuklar, gençler ve hatta orta yaş grubunda insanlar...
* Yine aynı kavşaklarda mendil satma maskesi altında dilenenler...
* Ulus’tan Bakanlıklara, AŞTİ’den Dikimevi’ne kadar her 50 metrede bir Suriyeli dilenciler... Üstelik işi de öğrenmişler. Aileyi ikiye-üçe bölerek çalışıyorlar. Üç, beş yaşındaki çocuklarını yoldan geçenlerin üzerine gönderip, vicdan yokluyorlar.
* Sokaklarda, caddelerde artık toplu halde gezmeye başlayan Suriyeli gençler kadınlarımıza, kızlarımıza sarkıyor.
* Konur ve Karanfil sokaklar ile Yüksel Caddesi’nde, aileleri tarafından çiçek sattırılan çocuklar, yoldan geçenleri -ailelerinin zorlaması örgütlemesiyle- taciz edip, küfrediyor.
* Aynı bölgedeki falcı çığırtkanları da, genç kızlarımızı, kadınlarımızı taciz ediyor.
* Her köşe başında, Kızılay’ın göbeğindeki telefon satıcılarının yanı başında kaçak sigara satılıyor.
* Araçlar kaldırımları park yerine çevirmiş, yayalar yolda yürüyor.
* Her sabah Kızılay’ın göbeğinde, oradan geçen yöneticilere şov amaçlı bekletilen üç adet çekici ve trafik polisinin 50 metre ötesinde, Güvenpark’ın yanındaki otobüs duraklarını işgal eden taksiciler yüzünden insanlar tehlikeler yaşıyor.
DEVLET ERKANIMIZ NE YAPIYOR
Peki tüm bunlar olurken sayın devlet erkanımız ne yapıyor? Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız izinsiz bir şekilde mesaj tacizine devam ediyor. Sayın Valimiz herhalde protokol işleriyle meşgul. Sayın Emniyet Müdürümüz sanırım müdahale için talimat bekliyor.
Böyle devam ederse Başkent kısa bir sürede iyice yaşanmaz hale gelecek. Her şeyden önemlisi Ankara’da artık asayiş bitiyor. Yarın çok geç olabilir. Siz yöneticilerin başarısının aynası da sokaklarımız, caddelerimizdir.
Lütfen unutmayın.
OTOPARKLARDA 'KARA' TARİFE
Ankara’nın ‘paralı otopark’ sorunu mâlum.
Bu durum artık vatandaşın da kâbusu...
Sahte makbuz koçanıyla gezenler, değnekçiler filan derken iş çığırından çıkmıştı.
Ardından Büyükşehir Belediye Meclisi, 1 Mart’tan itibaren otoparklara şu zorunlulukları getirdi:
* Fiyat tabelası konulması zorunlu olacak.
* Görevliler tek tip giyinecek
* Büyük araçlar park ettirilmeyecek.
Ancak bu kurallar da ‘çare’ olmadı.
Bestekar Sokak ve devamındaki Kennedy Caddesi’nde, yol boyunca uzanan otopark fiyat tarifesinin yer aldığı tabelaların sprey boyayla boyandığına dikkat çeken okur G.K., şikayetini şöyle aktarıyor:
İŞİN SUYU ÇIKTI
Otopark sorununun çözümü adına atılan adımlar işe yaramadı. Mesela Bestekar Sokak ve devamındaki Kennedy Caddesi...
Bu güzergâhtaki otopark ücretlerinin yer aldığı tabelalar sprey boyayla boyanmış. Sebebi şöyle:
Yol boyu otoparklarda ilk 15 dakika ücretsiz. Ancak otopark görevlileri aracınızı park ettiğiniz an yanınızda bitip, para istiyor. Kendinizi haklı çıkarabileceğiniz tek şey, yakınınızda asılı olan otopark tarifesi tabelası. Lakin birileri tabelayı karalayıp, ‘kara tarife’ uygulamaya çalışıyor.
Konuya iyimser yaklaşıp, birilerinin karaladığını düşünelim. Peki oradaki otopark görevlileri bu karalamayı neden silmiyor, sildirmiyor ya da tabelayı yenilemiyor? Bu yüzden iyi niyet göremiyorum. Bu şahısları kim denetliyor, bu sokağa polis, zabıta ya da belediye görevlisi uğramıyor mu, hiç kimse bu ayıbı görmüyor mu? Sorunların çözümü için sadece ‘ANFA otopark görevlisi’ diye t-shirt yaptırıp 3-5 tabela dikerek çekip gitmek değildir, bu kurallar ne kadar yerine getiriliyor onu kontrol etmek de gerekir. İşin özeti:
Otopark işinin suyu çıktı.
Paylaş