Fatih Tekeci

Bahçelievler 7. Cadde... Ankara’nın ve Çankaya’nın en meşhur caddelerinden biri.

Yıllardır, “trafiğe kapatılıp, yayalaştırılması” üzerine mavra atılır ama bu konuda şöyle ciddi bir adım atılmaz.

Yani yaya yoğunluğu olan bir cadde ama yaya hep ikinci planda.

*

İşte kanıtı.

Okurumuz Sude Marufoğlu, Bahçelievler 7. Cadde’den bildiriyor:

İNSANLAR YERE BAKMADAN YÜRÜYEMİYOR

Ankara’da son yıllarda, yolları en çok da “fiber optik altyapı kazılar” perişan ediyor. Patlıcan gibi yol, karnıyarığa dönüyor. Açılan derin yarıklar, bazı bölgelerde yıllarca kapatılmayı bekliyor.

Anıttepe’nin Yücetepe Mahallesi’nden okurumuz Kudret Kaatsız, “85. Cadde boyunca uzanan derin yarıklar ve çukurlar, yaklaşık beş yıldır kapatılmayı bekliyor. Yaptığımız şikâyetler ise maalesef hep sonuçsuz kalıyor” diyor.

OKURDAN NOT : 

“Söz konusu 85. Cadde, Necatibey Caddesi’ne kadar ulaşıyor. Bu caddede Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türk Standartları Enstitüsü ve Türkiye İstatistik Kurumu bulunuyor.”

 

OKUR RADARINA GİRENLER

 Okurumuz Dursun Türker’in bu hafta kentte “radarına giren” şu üç nokta var:

Ankara’da toplu taşıma ücretlerine yapılan zam, bugün itibarıyla başlıyor. Tam biniş 15 TL, indirimli biniş ise 7.50 TL oldu.

Okurumuz Uğur İpek, zaman zaman validatörlerde yaşanan “çift okuma” sıkıntısına dikkat çekmiş ve şöyle demiş:

“Validatörler, ‘kart okuyucu dosyalar aktive ediliyor’ derken, bakiyemizden iki biniş birden düşüyor. Bu soruna acilen el atılmalı, mağduriyetler giderilmeli.”

*

Okurumuza, “Bu sorunu hangi hatta yaşadınız?” diye sordum, şu yanıtı verdi: “Etlik’te. 261, 263, 285, 284, 286... Bütün hatlarda bu sıkıntı var.”

 

 MUSLUKLARINIZDAN AKAN SUYU GÖNÜL RAHATLIĞIYLA TÜKETEBİLİRSİNİZ  

 

Okurumuz E.A., birçoğu zamanla deforme olan ya da yol/kaldırım ve altyapı çalışmaları sırasında geçici olarak kaldırılan ancak daha sonra yerine tekrar monte edilmeyen trafik levhalarına dikkat çekiyor.

“Kent genelinde onarımdan geçmeyi ve yenilenmeyi bekleyen çok sayıda trafik levhası var. Her biri adeta kaderlerine terk edilmiş durumda” diyen okurumuzun iletisi -özetiyle- şöyle:

YILDA EN AZ ÜÇ SEFER DENETİM OLMALI

“Ankara Büyükşehir Belediyesi, trafik levhalarının bakım ve onarımına yönelik çalışmalara yeteri kadar ağırlık vermiyor. Yetkililer, trafik levhalarının bakım ve onarımını süratle yapmalı. Ayrıca yılda en az üç sefer olacak şekilde kentin tüm cadde ve sokaklarında trafik levhası denetimi olmalı. Çünkü her bir trafik levhası, bu kentte yaşayan her bir insanın can ya da mal kaybının önüne geçebilir. Bunu da unutmamak gerekir.”

* Yenimahalle’nin Kent Koop Mahallesi’ne bağlı 1844. ile 1846. caddelerin kesişimi.

 

* Yenimahalle’nin İlkyerleşim Mahallesi’ne bağlı 1904. Cadde ile 2012. Sokak’ın kesişimi.

 

Burada Okur Yazar’da geçen hafta, “Ankara metrosu vagonlarındaki güzergâh haritalarının kafa karıştırdığına” dikkat çekmiş... “Kente yabancı birinin bu güzergâha bakarak nasıl yanılabileceğini” ise okurumuz Mehmet A.’nın şu iletisiyle aktarmıştım: “Haritada, Keçiören metrosunun ‘Gar’ ve ‘Adliye’ istasyonları ile OSB Törekent-Koru metrosunun ‘Ulus’ ve ‘Sıhhiye’ istasyonları sanki aynı hat üzerinde gibi gösterilmiş. Halbuki bu iki hat birbirinden bağımsız. Bu hatanın düzeltilmesi gerekir.”

*

26 Haziran 2023

EGO Genel Müdürlüğü, bu konuyla ilgili kapsamlı bir açıklama gönderdi.

Ve şimdi söz yetkilide:

KAMU ADINA TASARRUF SAĞLANMIŞTIR

“Bilindiği üzere, Ankara Metrosu’nun M4 hattına ilave olarak yapılan ve Atatürk Kültür Merkezi-Kızılay arasındaki 3.3 km ve üç istasyondan oluşan bölümü, işletilmesi için 11 Nisan 2023 tarihinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından EGO Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. 12 Nisan 2023 tarihinde açılışı yapılan bu bağlantı hattının devreye alınmasıyla birlikte vatandaşlarımız, Keçiören’den başlayıp Kızılay’a kadar kesintisiz olarak metro hizmetinden faydalanmaktadır. Hattımıza ilave edilen üç istasyonun kuruluşumuza tesliminden önce yapılan planlamalar kapsamında, tren kapıları üzerinde bulunan Dinamik Güzergâh Haritası’na yeni istasyonların da eklenmesi için üretici firmayla görüşmeler yapılmıştır. Üretici firma tarafından Dinamik Güzergâh Haritası’nın ana kart ve LED devrelerinin bulunduğu kasası ve plastik kapak bölümünü de içeren bir adedinin tamamı için verilen fiyat teklifi bin 475 dolardır. Bir araçta (3’lü tren) 24 adet Dinamik Güzergâh Haritası mevcut olduğundan toplam 108 aracımız için 2 bin 592 adet ihtiyacımız bulunmaktadır. Dinamik Güzergâh Haritası’nda üç ilave istasyon nedeniyle yapılacak değişimin kurumumuz bütçesine (yedeksiz olarak dahi) 3 milyon 823 bin 200 dolara mal olacağı ortaya çıkmıştır. Mevcut ekonomik koşullarda yapılacak değişim için bu maliyetin çok yüksek olması, kurumumuzu maliyeti düşük başka çözümler üretmeye yöneltmiştir. Yapılan bu çalışmalar sonucunda kurumumuz tarafından üretilen bir projeyle, ana kart ve LED devrelerinin bulunduğu mevcut kasayı kullanarak, yani sadece üstte bulunan plastik kapak bölümünün LED ışıklara göre dizayn edilerek değiştirilmesi planlanmıştır. Bu yöntem, üretici firmayla da görüşülerek uygunluğu konusunda uzlaşılmıştır. Bu yöntemin maliyetinin düşük olması nedeniyle (adedi 85 dolar) yapılan görüşmeler sonucunda bilâ bedel (kurumumuza sıfır maliyet ile) yaptırılması firmaya kabul ettirilmiştir. Yani bugünkü kur değeriyle, yaklaşık olarak 100 milyon TL’lik tutar harcanmamak suretiyle kamu adına tasarruf sağlanmıştır.

MEVCUT ANA KARTIN KULLANIM GEREKÇESİ

Galatlar’ı gör... Roma’yı gör... Bizans’ı gör... Selçuklular’ı gör... Osmanlı’yı gör... Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanını gör, 100 yılına tanıklık et... Sonra da gör’güsüzler gelsin, tarihi Ankara Kalesi’nin surlarını topla ya da tüfekle değil ama sprey boyalar ve kalemlerle gör’güsüzce dövsün.

Hürriyet Ankara’da bu konuyu artık yaz’maktan yorulduk.

Yaz’ık!

*

Ey gör’güsüz arkadaş!

Yazı yazarak kirlettiğin o surlarda yabancı bir turistin ismini görebiliyor musun?

Ey gör’güsüz arkadaş!

Atina’daki Akropolis’te, İngiltere’deki Stoneheng’de, Roma’daki Colosseum’da aynı şeyi bi dene bakalım, hayatının

Okurumuz Yakup Sağlam... Motosikletli kuryelerin her daim gözü, kulağı, sesi...

Ankara’da genellikle fiber optik altyapı çalışmaları sonrasında uzun süre öylece bırakılan “yol boyu yarıklar”, motosikletli kuryelere “tuzak” oluyor.

*

Daha önce de birçok kez bu köşeden yetkilileri uyardığımız bu konuyla ilgili okurumuz Yakup Sağlam’dan yine/yeni bir ileti aldım.

Motosikletli kuryelere, “İsyanım yollara” dedirten durumu okurumuz şöyle aktarıyor:

YAĞMURLU GÜNLERDE FARK EDİLEMİYOR

“Motosikletli kuryeler, Ankara’nın orta yerinde, Kızılay’ın göbeğinde hayati tehlikelerle burun buruna geliyor. Özellikle de Kumrular Caddesi ve ara sokaklarda yapılan çalışmalar sonrasında açık bırakılan derin yarıklar, motosikletli kuryelerin kaza yapmasına neden oluyor. Yağmurlu günlerde ise suyla dolan bu yarıklar fark edilemediği için tehlike daha da büyüyor. Peki, bir can kaybı yaşansa, bunun sorumlusu kim olacak?”

 

Okurumuz Hikmet Uçar’ın bir ev sahibi olarak başına gelenler tam da, “Böyle kiracı düşman başına!” dedirten cinsten.

Eşyalı tuttuğu evin kirasını ödemeyen...

Ev sahibinin telefonunu engelleyen...

Evde uyuşturucu kullanan...

Ve altı ayın sonunda evdeki tüm eşyaları kullanılmaz hale getirip, ev sahibine ait buzdolabı ve çamaşır makinesini de aldıktan sonra anahtarı posta kutusuna bırakan...

Geride ise ev sahibine kalan:

“Kir-acı.”