Fatih Tekeci

Bisiklete binmek denge işidir.Dünya’nın her yerinde kuralı kaidesi budur.Ankara’da bisiklete binmek ise, dengenin yanında bir de cesaret işidir.Aslında birçok nedeni var.Ama, bugün onlardan sadece birine değineceğim:Mazgallar.Yollara paralel konulmuş olan mazgallar.

Bisikletliler, “Resmen tuzak” dedikleri mazgalları, Büyükşehir Belediyesi’nin ALO 153 Mavi Masa hattına defalarca şikâyet etmişler.
Her defasında, “Standartlara uygundur” yanıtını almışlar.
*
Ankara Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği(ABİDOSD) Başkanı Murat Yumrutaş, seslerini bu defa Okur Köşesi’nden duyurmak istediklerini kaydetmiş.
Ve.
Büyükşehir Belediyesi yetkililerine şöyle seslenmiş:

KOLUMUZ BACAĞIMIZ KIRILIYOR

Okurumuz Cemil Turan, Ankara’daki toplu taşıma ücretlerini İstanbul ile kıyaslamış.

Cemil Turan, İstanbul’da yüzde 50 civarında olan öğrenci indiriminin Ankara’da yüzde 30’larda kaldığına dikkat çekerek, “Öğrencilere zulüm yapılmasın, indirim yapılsın” demiş.
*
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’ya, ‘toplu taşıma ücretleri’ konusunda uzunca bir yazı yazan okurumuz, iletisinde -özetiyle- şunları kaydetmiş:

ANKARA’DA UYGULANMADI

“Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek döneminde(23.5 yıl boyunca), toplu taşıma araçlarında pek çok ilde uygulanan yüzde 50 indirim, Ankara’da uygulanmadı. İndirim oranı yüzde 25’te kaldı. Son ulaşım zammından sonra oran, bu yıl ancak yüzde 30 oldu. (2.55 TL tam, 1.80 indirimli) İstanbul’da öğrencilere yüzde 50 indirim uygulandığı gibi, 50 km uzunluk ve 50 duraklı metrobüste bu oran yüzde 65’tir.

DOLMUŞ ÜCRETİ NEDEN FAZLA

Bir başka haksızlık ise, iki özel toplu taşıma aracından halk otobüslerinde söz konusu indirim geçerliyken, dolmuşlarda hiç indirim yapılmamasıdır. Dolmuş ücreti ayrıca ve nedense, otobüsten 20 kuruş daha fazladır.(2.55’e karşı 2.75 TL) Oysa İstanbul’da, dolmuşlarda en azından ilk ve orta öğretim çocuklarına yukarıda belirttiğim indirim uygulanıyor. Ankara’da dolmuş hat uzunlukları, İstanbul’a göre genellikle daha kısadır. Ama fiyatlar İstanbul’un üstünde. Neden bu haksızlık?”

* Otobüs ve dolmuş ücretleri çok yüksek, en azından 2 liraya çekilmeli.

Sevgili Ankaralılar.Kış kapıya dayandı.Bir hafta, on güne kalmaz...“Kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir.”

Ayaz, kar, tipi derken...
Kombilerin 7/24 mesai’si başlar.
E tabi, şimdiden hazırlıklı olmak lazım.
*
Mesela Başkentgaz, öyle bir hazırlık yapmış ki...
Bu hazırlık, Ankara’da ön ödemeli(kartlı) doğalgaz sayacı kullanan 960 bine yakın aboneyi yakından ilgilendiriyor.

Başkentgaz, yeni bir uygulama başlatmış.

Önceki faturasını ödemeyen aboneler, posta kutularına yapıştırılan ‘özel bir etiket’le uyarılıyor.
Etikette ise şu not yazıyor:
“Değerli Müşterimiz; Günü geçen fatura borcunuzdan dolayı tarafınıza ihbarname bırakılmıştır. Üç(3) gün içerisinde ödeme yapmamanız halinde gaz arzınız durdurulacaktır.”

*
Aboneler, uygulamaya tepkili.

Ankara Çayı.Gönül ister ki, Eskişehir’in Porsuk Çayı gibi olsun.Amma velakin.Porsuk Çayı demlemeyse... Ankara Çayı sallama, ya da soğuk su ilaveli paşa çayı gibi.Yani, tiryakiye hitap etmiyor.

arlık Mahallesi sakinlerinden okurumuz Yusuf Akıskalı, onlardan biri.
“Ankara Çayı kokuyor, yıllardır sesimizi kimseye duyuramadık” diyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’ya seslenen Yusuf Akıskalı, iletisinde talebini şöyle aktarıyor:

KIŞIN ÇAMUR GİBİ YAZIN LAĞIM GİBİ

“Bizler, Varlık Mahallesi sakinleriyiz. Yani Ankara Çayı’ndan en çok faydalanan bir mahalleyiz. Ankara Çayı, Akköprü’nün altından kışın çamur gibi, yazın ise lağım gibi akıyor. Su, etrafa pis kokular saçıyor. Sayın Melih Gökçek, 23.5 yılda bu sorunu çözemedi. Çünkü Ankara Çayı’na sorun olarak bakmadı. Aslında Ankara Çayı, sadece Varlık Mahallesi’nin değil, kentin en önemli çevre sorunudur.

Ankara’da bugün anket yapılsa... “Kentin en büyük sorunu nedir?” sorusunun yanıtı, açık ara ‘ulaşım’ çıkar. Şahsi ulaşım değil ama... Toplu ulaşım.

Kentin ulaşım ağı belli:
Ankaray, metro, EGO, ÖHO, ÖTA, dolmuş, teleferik.
Tramvay, monoray, metrobüs var da...
Biz mi binmedik!
Bu yüzden hep söylerim:
Ankara’da toplu taşımanın çilesini binen bilir.

Hürriyet, ‘Bireysel silahlanmaya hayır’ kampanyası başlattı. Özellikle de internet üzerinden ‘kolay silah alımı’ konusuna dikkat çekilen bu kampanya, geniş yankı buldu.

Hürriyet’in ‘Bireysel silahlanmaya hayır’ diyerek gündeme taşıdığı haberleri yakından takip edenlerden biri de, Tüm Avcılar ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği (TAAK) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erhan Özen.
*
TAAK’ın kuruluşu ta 1947 yılına dayanıyor.
Yani, ‘silahlanma’ konusunda sesine/görüşüne kulak verilmesi gereken bir dernek.
*
Okur Köşesi’ne gönderdiği iletisine, “Bilgisiz ve eğitimsiz kişilerin eline silah verilmesine kesinlikle karşıyız. Ancak, yasalarımızda büyük bir boşluk, eksiklik var” diye başlayan TAAK Başkanı Mahmut Erhan Özen, şu önemli bilgileri paylaşıyor:

Bu fotoğraflar, Çayyolu’ndaki Ali Rıza Bey Ormanı’ndan.

Yazık.
Resmen çöplüğe çevirmişler.
*

Kırmızı renkli poşetlere DİKKAT!
Zaten üzerinde de yazıyor.