Maalesef, son yıllarda kirlilik ve balık ölümleriyle gündeme geldi.
Geçen yıl itibarıyla da, -belli ki uzun sürecek- bir temizlik çalışmasına başlandı.
*
Mogan Gölü’nü temizlemek kadar önemli bir konu daha var:
Temiz tutmak.
Tabii, bunun yolu, vatandaşın bilinçli olmasından ve bilinçlenmesinden geçiyor.
*
Okurumuz, önce şikâyetini ardından da önerisini şöyle aktarıyor:
DOLANMADIK CADDE-SOKAK BIRAKMIYOR
* EGO Genel Müdürlüğü’ne ait toplu taşıma araçlarını kullandığımızda, ring otobüsü + metro ile Kızılay’a ulaşmak yaklaşık bir saat sürüyor.
* Levhasında ‘Bağlıca’ yazan dolmuşların güzergâhı ise dolanmadık cadde ve ara sokak bırakmıyor. Uzun bir şehir turuyla mahalleye ulaşıyor.
Dolmuşa bir örnek vereyim:
Bağlıca son duraktan AŞTİ’ye gitmek için Etimesgut’un birkaç mahallesini gezdikten sonra İstasyon Caddesi, Türk Kızılayı Caddesi, Zırhlı Birlikler, Ümitköy kavşağı derken nihayet Eskişehir Yolu’na ulaşıyor ve Konya Yolu’na dönüyor.
NOT-1: Bu yolculuk en iyi ihtimalle bir saat. Hele ki Sıhhiye’ye gideceksek, yolculuk süresi bir saat 20 dakikaya uzuyor.
Bulvarlara, caddelere, sokaklara...
“Asfaltınız hayırlı olsun” afişleri asan belediyeler, attıkları asfaltın parasını vatandaştan isteyince ben de şöyle demiştim:
“Asfalt bedeliniz hayırlı olsun.”
*
Önce, geçen haftaki yazıyı -özetiyle- hatırlayalım.
Yenimahalle ve Çankaya belediyelerinin geçmiş yıllara ait çıkardıkları ‘yol harcamalarına katılma payı’ borçlarını e-Devlet’te ya da belediyelerin web sitelerinde gezinirken gören/öğrenen okurlarımız şöyle isyan etmişlerdi:
“Neden tebligat yapılmıyor. İnsanlar bu borcu tesadüfen(internetten) mi öğrenecekler?”
Mevzu şu:
‘Asfaltınız hayırlı olsun’ afişleri asan belediyenin, atılan asfaltın bedelini vatandaştan istemesi.
Kısacası, ‘Belediye asfalt atar, ödemeyi vatandaş yapar.’
*
‘Yol harcamalarına katılma payı...’
Diğer adıyla ‘asfalt katılım bedeli’ konusunda şikâyetler peş peşe geliyor.
Yenimahalle Batıkent sakinlerinden okurumuz Murat Okumuşoğlu onlardan biri.
Daha önce aktardığımız bir haberin sonrasını izlemek -yani fikri takip- gazetecilikte önemlidir.
Yoğun kent gündeminde bazen bizim gözümüzden kaçanlar, Hürriyet Ankara okurlarının radarından kaçmıyor.
*
İşte, okurumuz Emre Çetiner’den fikri takibe güzel bir örnek.
Önce, biraz geriye gidelim...
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile yapılan protokolle üniversite arazisinin yanından geçirilen bulvarın yapımına başlandığında nakledilen ve kesilen ağaçlar olmuş...
MİSAL: Ben, Pursaklar’da ikâmet ediyorum. Havalimanına 10-12 km mesafede olmama rağmen, Belko-Air’e binebilmek için önce Kızılay’a gitmek durumundayım. Yani 10 km’lik yol 40-45 km’ye çıkıyor. Uçakla yolculuk edip zaman kazanmak isterken, bu zamanı saçma sapan bir uygulama nedeniyle şehir içinde kaybediyoruz.
AYRICA: Diğer bütün şehirlerde havaalanına/havalimanına giden belediye otobüsleri 2 tam bilet ücretinde. Yaklaşık fiyatı 4-5 TL arası. Biz ise Belko Air’e 11 TL ödüyoruz. Yani iki kat ücret öderken, şehir içinde de mağduriyet yaşıyoruz.
TALEP: Ankara’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, bu uygulamaya son vermeli. En basitinden diğer şehirlerde olduğu gibi belediye otobüsleri ile Esenboğa Havalimanı’na ulaşım istiyoruz.”
Hakan ÖZTÜRK
ÖNERİM VAR
TEKELCİLİK DURUMU KENTİN İMAJINA ZARAR VERİYOR
AKM’DEN DİREKT HAT KONULMALI
Okurumuz T.D. de Esenboğa Havalimanı ulaşımından şikâyetçi. İletisi -özetiyle- şöyle:
Ancak, şuna dikkat edin!
Antifrizli diye aldığınız cam suyunuz donabilir.
Nedeni mi?
“Kontrolsüzlük ve aç gözlü insanlar haksız kazanç sağlarken maalesef insanların hayatını tehlikeye sokuyorlar” diyen Avni Kavlak, başından geçen bir olayı bakın şöyle anlatıyor:
YOL, GÖRÜNMEZ HALE GELDİ
“Ankara’dan karayoluyla İstanbul’a giderken hava -9 dereceyi gösteriyordu. Kızılcahamam sonrası hafif kar atıştırmaya başladı. Karayolları ekipleri yolda tuzlama yapıyordu. Büyük araçların lastiklerinden çıkan tuzlu su nedeniyle araç camı kirlendiği için otomobilin sileceğini çalıştırdık. Ancak, daha önce haznesine antifrizli cam suyu koymamıza karşın, su donmuştu ve cama fışkırmadı. Yoldan cama sıçrayan kirli su camı adeta kaplayarak yolu tamamen görünmez duruma getirdi. O sırada çok büyük bir kaza tehlikesi atlattık. Otomobili zar zor yolun kenarına çekerek bir istasyona kadar gidecek şekilde camı sık sık elle temizlemek zorunda kaldık. Gerede yakınlarında yol kenarındaki bir istasyondan yeniden antifrizli cam suyu aldık, ama nafile. Bu aldığımız antifrizli cam suyu da -4 derecede dondu.
SONUÇ:
Ankara’nın eski başkanı Melih Gökçek, “Yeni AŞTİ ile birlikte Eskişehir Yolu, Konya Yolu, Samsun Yolu, Anadolu Bulvarı-İstanbul Çevre Yolu ile kesişimi ve Sincan-Ayaş Yolu kesişiminde yapılacak 5 cep terminali hizmet verecek” demişti.
*
Ankara’nın yeni başkanı Mustafa Tuna ise, “AŞTİ’nin taşınması gibi bir şey düşünmedim” açıklamasıyla taşınma meselesine nokta koydu.
Fakat.
Cep terminalleri ile ilgili bugüne kadar tek bir söz söylemedi.
*