İZİN VARSA GEÇİŞ VAR
“Bağlıca Bulvarı’ndan Batı Çevre Yolu’na fiilen giriş ve çıkış yapılabiliyor. Fakat demir kapılarla kapatılan çıkışlarda bekçiler duruyor ve onların izin verdiği araçlar geçebiliyor. Hafriyat kamyonları, servis araçları ve bazı sivil araçların kapılardan geçtiğini görüyoruz.
ANCAK: Biz vatandaş olarak geçişi kullanmak istediğimizde bekçiden, “Yasak hemşehrim” yanıtını alıyoruz.
ANCAK: “KGM araçları hariç girmek yasaktır” tabelasına rağmen her birçok motorlu araç burayı kullanıyor.
Aracımızla şehir içi trafiğini etkilemeden Çevre Yolu’na kolayca çıkabilmek varken ya 8.5 kilometre gidip Elvankent çıkışından ya da 11 kilometre mesafe kat edip Eskişehir Yolu bağlantısından hızlı yola erişim sağlayabiliyoruz.
YETKİLİLERE SORUYORUM
- Bağlıca Bulvarı’ndan Çevre Yolu’na çıkış yapabilmek mümkünken neden bu imkân bekçi ve demir kapılarla engelleniyor?
Araçlar sürüklendi.
Duvarlar yıkıldı.
Ev ve iş yerlerini su bastı.
Hatta ve hatta.
Vatandaşın biri arabanın üzerinde adeta sörf yaptı.
Ancak.
Yetkililer faturayı yine doğaya çıkardı.
“Okul sadece dört yanı duvarla çevrili, tepesinde dam olan yer değildir. Okul her yerdir. Sırasında bir orman, sırasında dağ başı. Öğrenimin, bilginin var olduğu her yer okuldur.”
*
Ormana ya da dağ başına değil...
Eryaman’daki bir okulun bahçesine gidiyoruz.
*
Tarih, 3 Mayıs 2018 Perşembe.
Eryaman Türkkent İlkokulu’nun bahçesinde ‘Çocuk Şenliği ve Yıl Sonu Kermesi’ var.
KENDİSİ: Ankara Motosikletli Kuryeler Derneği’nin kurucusu ve eski başkanı.
TALEBİ: Ankara’daki tüm motosikletliler ve motosikletli kuryeler için farkındalık yaratılması.
ÖNERİSİ: Antalya’da örneği olan “motosikleti fark edin” uyarı levhalarının Ankara’ya da konulması.
VE İLETİSİ:
UYARI LEVHALARI KONULSUN
* Sayın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Tuna. Lütfen, Ankara’nın bulvar ve caddelerine ‘motosikleti fark edin’ yazılı uyarı levhaları konulsun.
“Kentteki kaldırımların halini gören göz ve olumsuzlukları düzeltecek sorumlular aranmakta!” diye ekleyen Yahya Aksoy, iletisine şöyle devam ediyor:
HERKESİN ÇİLESİ
“Ankara’nın kent merkezindeki bu oynak kaldırım taşlarının hali nedir? Çocukların, yaşlıların, hastaların ve engelli tüm vatandaşların çilesi haline gelen bu hasta, kırık, oynak kaldırımları gören yok mu? Neden yıllardır düzeltilmezler, anlamış değilim. Hanibal’ın tarihi sözünü yerel yöneticiler hep hatırlamalıdır: ‘Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız.’
TAM MİZAH KONUSU
Mizah edebiyatımızın eski ustaları ‘Taşlar ve Başlar’ köşelerinde, mecazi sözlerle, taşı gediğine koyarak, işe yaramayan başları taşlarlardı. Yolların hali tam bir mizah konusu. Kentin imajını olumsuz yönde etkileyen bu oynak kaldırım taşları hızla düzeltilmeli, insanlar huzurla ve güvenle yürüyüp, gezebilmeli.”
85 YAŞINDAKİ ANNEM BU KALDIRIMDA NASIL YÜRÜSÜN
Bağlıca’dan okurumuz Ferit Can Çopur, “85 yaşındaki annem, bu kaldırımda nasıl yürüsün?” diye sormuş.
Kent estetiği...
Bi nevi sanat işi.
Misal.
25 bin 632 kilometrekarelik tuval düşünün.
İşte o tuval Ankara.
*
Ressam...
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in tam 14 yıl boyunca basın danışmanlığını yapan Avni Kavlak'tan geldi.
Nihayetinde kendisi de eski bir gazeteci.
Ayrıca.
Sıkı bir Hürriyet Ankara okuru/takipçisi.
*
Büyükşehir Belediyesi'nde çalıştığı dönemde de zaman zaman Okur Köşesi'ne şikâyetlerini yazmaktan çekinmezdi.
Avni Kavlak'tan bu defa, ortası çile ve isyan dolu, sonu "Yaşasın bürokrasi" göndermesiyle biten bir ileti aldım.
*
Musluklardan akan suyun kokusu, rengi ne zaman değişse...
Hastanelerdeki ishal vakası sayısı ne zaman artsa...
‘Kızılırmak suyu’nun kulakları çınlar.
Ve, kaçınılmaz ‘su’dan polemikler’ başlar.
*
‘Kızılırmak suyu’, geçen hafta bir kez daha gündeme geldi.
Ama, bu defa şebeke suyuna verilmesiyle değil...