Yunan Sahil Güvenlik'ten amatör denizciye taciz ateşi

Yer Dilek Boğazı...

Samos Adası’yla Didim Dip Burnu arasındaki geçidin mesafesi neredeyse 1 mildir... Eğer Bayrak Adası’ndan ölçerseniz, yarım mil...

Yani daracık bir geçit...

Yani hapşırsanız oradan duyulur.



Ve her bahar yüzlerce tekne bu geçidi kullanarak güneye iner. Kışa doğru kuzeye çıkar...

Deyim yerindeyse denizciler için “sınırların kalktığı” bir boğazdır.

Ama bu kaçak göçmen trafiği Ege Denizi’ni resmen felç etti.

Biz buradan, Yunanistan karşıdan önlemeye çalışıyor.

O bölgede sürekli olarak kontrol var.

Ve önceki hafta olan oldu...

Biz Ege’de 32 kez hava sahamızı işgal eden Yunan jetlerinin tacizini konuşurken...

Biz Türk Hava Kuvvetleri’nin verdiği angajman gereği karşılığı konuşurken...

Biz, Yunanistan’ın Türkiye’yi şikâyetini konuşurken...

Ve biz Türk Hava Kuvvetleri’nin Yunanistan’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek tatbikattan çekildiğini yazarken...

Bu defa Dilek Boğazı’ndan “taciz ateşi” haberi geldi...

Dilek Boğazı’ndan geçen bir amatör denizcimizin 32 feet’lik yelkenli teknesine Yunan Sahil Güvenlik botundan taciz ateşi açıldığını öğrendik...

Olay da şöyle:

Kalp doktoru olan amatör kaptanımız ve eşi, Dilek Boğazı’ndan geçerken bir Yunan Sahil Güvenlik botu tarafından üzerlerine taciz ateşi açılıyor. (Hem de suya ateş ediliyor.)

Bu olaydan hemen sonra bir yakın dostu olan kaptan bilgiyi şöyle veriyor:

“Kaptanlarım merhaba;

S. teknesinin sahibi arkadaşımız O.K., biraz önce Dilek Boğazı’na kuzeyden yaklaşırken Yunan Sahil Güvenliği’nin suya yapmış olduğu taciz atışına maruz kaldı. Geceyi Didim’de geçirecek.”

Hemen yakınına ateş açılan kaptan, 16’ncı kanaldan Türk Sahil Güvenliği’ne anons yapıyor.

Ardından Yunan Sahil Güvenliği’ne anonslar yapıyor.

Sonuç...

Panik... Korku. Ve öfke...

Düşünün ki...

Tatil için plan yapmışsınız. Kendi teknenizle ya da kiraladığınız bir tekneyle denize açılacaksınız.

Bütün yıl çalışmışsınız. Ayların yorgunluğunu rüzgâr ve denizle atacaksınız...

Hayaliniz Ege’de yelken açmak.

Ve kendi sahillerinizde seyrettiğinizi düşünürken...

Aniden bir Yunan Sahil Güvenlik botu üzerinize ateş açıyor...

Nedir bu şimdi?

Benzeri tacizleri daha önce de gördük.

Sürekli bir gerilim.

İşte yine yaz geliyor.

Yüzlerce, binlerce tekne denizlere açılacak.

Kimisi Yunanistan’dan buraya gelecek. Kimisi buradan Ege adalarına açılacak.

Peki böyle bir gerilim içinde nasıl yaşanacak?

TURİZM BAKANLARI BİR ARAYA GELSE

Evet arkadaşlar...

Yaza girerken, bu tür tatsız olayların, gerilimlerin yaşanmaması için bir önlem alınmalı.

Sonuçta Ege bir “savaş denizi” değil, bir “barış denizi” olmalı.

Adalardaki esnafın Türklerin gelişini dört gözle beklediğini biliyorum.

Bir bayramda Simi Adası’nın limanının Türk bayraklarıyla dolduğunu biliyoruz.

Rodos öyle. Halki öyle... Bodrum’un karşısındaki adalar yine öyle...

Türkiye kıyıları aynı şekilde...

Yani “barış denizi”nden iki kıyının halkı para kazanacakken...

“Savaş denizi”nde uçan savaş jetlerinin, tatbikatların parasının halkın cebinden çıktığı bir gerçek...

İşte o nedenle diyorum ki...

Bırakalım “barış denizi”nde iki ülkenin halkı para kazansın.

Ve bu yüzden:

Savunma bakanlarından çok turizm bakanlarının görüşmesi gerekmez mi?