Yerlerde kıvranan Emine için Vali ve Başkana açık mektup

Feryat...

Emine yerlerde kıvranıyor.

Bıktım artık. Bıkmaktan da yoruldum...

Hayatımızın her anında, kapımızın dibinde...

Bir yaya geçidinde... Bir kavşakta... Üzerimize gelen bu gündelik terörden söz ediyorum...

Sol şerit katillerinden...

Kırmızı ışık cinayetlerinden...

Ensemizdeki kalp krizi kornasından.

Bir elinde sigara, diğer eli kornada gezen vandaldan.

İşte son kurban Emine Büyükbaş...

Üniversite öğrencisi kardeşim... Okulundan çıkmış. Tramvaydan inmiş...

Beyoğlu Fındıklı’daki bir yaya geçidinde bekliyor.

Üstelik kaldırımda...

Arkadaşlarıyla yeşil ışığı beklerken...

Aniden ne olduğunu şaşırıyor...

Kendisini yolların kralı zanneden bir otobüs şoförü...

Kırmızı ışık yanmadan yaya geçidini geçmek için, virajı hızla dönünce iki tekeri kaldırıma çıkıyor.

Ve Emine’nin iki ayağının üzerinden geçiyor...

Düşünebiliyor musunuz?

Emine ölümden kurtulmuş... Feryat figan... Yerlerde kıvranıyor... Otobüs yoluna devam ediyor...

Her an karşılaştığımız o sinir anı...

Yolların sahibiymiş gibi dolaşan, minibüsler, otobüsler...

İstanbul Otobüs AŞ’ye ait Kabataş-Gültepe seferini yapan otobüs...

Şoför G.T. kendini savunuyor:

“Sağ şeritteki koyu renkli otomobil sıkıştırınca kaldırımın üstündeki bayanı ezmek zorunda kaldım.”

O şoförün “Beni sıkıştırdı” dediği sürücü var ya...

Ben aslında sağ şeritteki o sürücüyü anlıyorum...

Çok büyük ihtimalle önünü kesen otobüse yol vermedi...

Hepimizin başına geldiği için biliyorum... Haklı olarak ve sinirden yol vermedi...

Sonuç bu işte...

Emine kardeşim, iki ayağında ağır kırık ve eziklerle acılar içinde hastaneye kaldırıldı...

Peki her gün yaşadığımız bu terör için ne yapılıyor?

-Bu trafik güvenliği yalnızca yollarda kontrol noktası mı kurmaktır?

-Bakın her akşam Büyükdere Caddesi’nden Barbaros’a inen yola...

Köprüye ayrılan kavşak için üç şeridi kapatan araçları... En soldan en sağa geçmeye çalışanları... Trafiğin nasıl kilitlendiğini...

Sol şerit katillerine bir bakın.

Yahu arkadaş, senin şeridin tıkanmış... Niye başkasının şeridine geçip onun da yolunu tıkıyorsun?

Sıra bilmez, izan bilmez, kural bilmez, bencil ve nobran...

Bir de uyarsan yemediğin küfür kalmaz...

İstanbul öyle de Ankara farklı mı?

Tunalı Hilmi işkencesini yaşamayan Ankaralı var mıdır?

Her an önümüzü kesen o trafik teröristlerini...

Emine yerlerde kıvranırken görünce dayanamadım...

Dünyanın bütün medeni ülkelerinde yayaya saygı vardır.

Bir yaya yola çıkınca, araç durur...

Bırak aracın durmasını adam kaldırıma çıkıyor...

Geçmiş olsun sevgili Emine...

Umarım davacı oldun...

İstanbul Valisi Sayın Vasip Şahin... Ve Başkan Kadir Topbaş...

Her gün yaşadığımız bu kronik davayı duydunuz mu acaba?