Paylaş
Amatör pilot Murad Özcivelek ve hocaların hocası Erdoğan Menekşe Sivrihisar’daki bu havacılık merkezinden söz edince meraklanmıştım.
Türk genel havacılığının buluşma noktası olan Sivrihisar Havacılık Merkezi (S.H.M.)...
Akrobasi oyunları, paraşüt atlayışları, İHA uçuşları, akademik eğitimler, her türlü havacılık etkinlikleri, pistleriyle uçak gösterileri için dizayn edilmiş bir merkez.
Ve kurucusu hava akrobat pilotu Ali İsmet Öztürk.
Türkiye’nin ilk kadın akrobat pilotu kızı Semin.
Tam bir uçuş ailesi. Ve önceki gün Bakü gezisinden Ankara’ya dönünce bir fırsat bulup Murad’ın dilinden düşürmediği bu tesise gittik. Ve daha ilk dakikada çarpıldım arkadaşlar.
İnanılmaz bir ciddiyet, temizlik, disiplin.
Daha ana kapıdan girerken muhteşem bir anıt. Ve müzesi...
Ali İsmet Bey’le kısa bir sohbetten sonra müzeyi gezmeye başlıyoruz.
Hemen söylemeliyim ki; müzede bulunan hava taşıtlarının tamamı uçar durumda.
Yani Vietnam Savaşı’ndan kalma helikopter de, 1940’lardan kalma meşhur yolcu uçağı da ve İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı çarpışan Mustang savaş uçağı da orijinal. Üstelik uçar durumda.
Fotoğraflarla anlatabilmek için daha fazla yazıya girmiyorum.
Müzeden içeri girer girmez pırıl pırıl rengarenk boyanmış uçaklar arasına dalıyorsunuz.
Her biri bir tarih olan uçaklar arasından bazılarını seçtim.
İNGİLİZ HASTA’NIN ORJİNAL UÇAĞI
Ali İsmet Bey yürürken küçük bir uçağın önünde duruyor.
“Bakın bu uçağın ayrı bir hikâyesi var. İngiliz Hasta filmini hatırlayacaksınız”
“Elbette Oscar ödüllü filmi, iki kez izlemiştim.”
Ali Bey gülerek devam ediyor: “İşte o filmdeki meşhur uçak var ya.”
“Evet...”
“İşte şimdi o uçağın önünde duruyorsunuz. T7471 seri numaralı DH.82 Tiger Moth bizzat müzemizde bulunan o uçağın kendisidir.”
- “Peki uçuyor mu hâlâ?”
- “Elbette sürekli bakımları yapılıyor. Ve ben uçuruyorum.”
8 NAZİ UÇAĞI DÜŞÜRMÜŞ
Birkaç adım atıyoruz. Bu defa bir başka uçağın önünde duruyoruz.
1944 model Mustang savaş uçağı. İkinci Dünya Savaşı’nda çarpışmış. ABD’nin İngiliz Hava Kuvvetleri’ne verdiği uçağın sol kısmına dikkat edin. Kanopinin üzerinde 8 adet gamalı haç arması var. Bu 8 Nazi svastikası uçağın düşürdüğü Nazi uçaklarını temsil ediyor. Pilotu uçağının adını Ferocious Frankie koymuş. Eşinin adı Frankie. Yani “hırçın Frankie”.
Uçak Atlas Okyanusu’nu geçip Hollywood’un “Saving Private Ryan, Memphis Belle, Empire of the Sun, Hart’s War, Fury” gibi gişe rekorları kıran filmlerinde oynadıktan sonra şimdi Sivrihisar’daki havacılık müzesinde. Üstelik ayda en az 1 kez uçuyor.
VİETNAM’DAN GELEN HELİKOPTER
Az ötede devasa bir uçağın hemen yanında bir helikopter dikkatimi çekiyor.
İzlediğimiz onlarca Vietnam filmlerindekine benziyor. Hemen sordum: “Bu sanki Kıyamet Filmi’nden geliyor. Birazdan Wagner başlayacak gibi...”
Ali Bey yine gülerek cevap veriyor: “Evet işte o helikopterlerden biri.”
Helikoptere binerken bir an o vahşi günlere gidiyorum. ABD’nin kan döktüğü Vietnam Savaşı’na... Ve soruyorum:
-Burnundaki bu figür nedir?
Ali İsmet Öztürk tane tane anlatıyor: “66-17072 seri numaralı UH-1H helikopteri 1967 yılında imal edilmiş. Vietnam Savaşı sırasında “Arılar” vurucu timinin hava ulaşımı için kullanılmış. Vietnam’daki bu uçuşların sonuncusunda havada roket ile vurulmuş. Ağır hasar almış, mecburi iniş yapmış. Bu sebeple gerçek bir ‘Vietnam Gazisi’ kabul edilmiş. Helikopterin ön kısmında, hizmet verdiği vurucu tim ile özdeşleşen sarı renkli büyük bir ‘ARI’ figürü var. Vietnam Savaşı sonrasında Amerika’ya geri götürülen çok az sayıdaki UH-1H helikopterinden bir tanesi. Şimdi bizim müzemizde.”
Ali Bey anlatırken ben hayal ediyorum. Onlarca Vietnam savaş filmi gözümün önünden geçiyor. Helikoptere biniyorum. Bir süre dalıp gidiyorum.
DELİ BAKİ’NİN UÇAĞI
Müzede o kadar çok uçak ve hikâye var ki. İşte çılgın bir örnek. Dahası Vecihi Hürkuş’u anımsatan bir acılı hikâye daha.
Makine Mühendisi Mustafa Baki Altınalev, 1959’da Hava Harp Okulu’nda eğitim alarak subay olmuş. Havacılık konusunda çeşitli kurslara katılarak dereceler almış. “Deli Baki” diye anılan kahraman, almış olduğu eğitimleri hayaliyle birleştirerek 1965 yılında kendi tasarımı ve yine kendi yapımı olan uçakla uçuyor. Ancak bu girişimi DGM (Devlet Güvenlik Mahkemeleri) tarafından uygunsuz bulunuyor ve yargılanıyor. Zor kurtuluyor.
Böylece Vecihi Bey gibi onun da hayali hüküm giyiyor...
Bugün kendi uçağımızı yapmak için verdiğimiz mücadeleyi düşünürsek, geçmişte bu tür girişimlere karşı ne tür ihanetler gördüğümüzü daha net anlıyoruz.
Evet arkadaşlar bu uçan müzede hikâye çok. Her yıl muazzam gösteriler yapılıyor. Mutlaka tavsiye ediyorum. Özellikle okullarımız geziler düzenlemeli. Genç nesillerde havacılık ruhunu ortaya çıkartmalı.
İyi pazarlar...
Paylaş