Türk futbolunun kilitlendiği yer!
Bu pazartesi günü kulüp başkanları TFF’ye gidecekler.
Önemli bir toplantı.
Başkanlar borçlu kulüpleri için “transfer kotası” konuşacaklar.
Önceki gün Ali Koç konuştu:
“14 oyuncunun kontratı bitti ne yapayım yerini doldurmayayım mı?”
Diğer kulüplerin durumu ortada.
Ali Koç’un deyişiyle “Türk futbolu borç batağında.”
Milyon Euro’luk transferler olabilecek mi?
Pazartesi toplantısının konusu bu.
Koç TFF’yi suçluyor, TFF kendisini savunuyor.
İşte tam bu anda rastladım o konuşmaya.
Bir kulüp başkanı futbolcularla sezon açılışı yaparken şöyle diyordu:
“Üç tane yabancı alıp şampiyonluğa oynamak kolay. Parası olan herkes yapabilir. Fakat biz kendi armamız altında bir başarı hikâyesi yazmaya çalışıyoruz.”
Arkadaşlar bu başkan borcu olmayan İzmir’in birinci lig takımı Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan’dır.
Altınordu Selçuk’ta 80 dönüm arazisinde, 8 sahada, 130 gencin kaldığı lojmanlarında tümüyle bu toprakların çocuklarını yetiştiren bir kulüp.
Baştan söylüyorum. “Yabancı oyuncu alınmasına karşı değilim”.
Ama şunları da bir dinleyin lütfen.
Dün Altınordu Kulüp Başkanı Seyit Mehmet Özkan’la bir sohbet yaptım.
Önce tanıtayım...
Özkan haddehanede çalışırken oksijen tüpü patlıyor ve babasını kaybediyor.
20 yaşında 50 işçiyle ortada kalıyor. Sonra ODTÜ’yü bitiriyor.
Bucaspor’a gönül veriyor. 32 yaşında Hollanda’da Ajax takımının altyapısını inceliyor.
Sonra İspanya’da Atletico Bilbao takımını tanıyor.
İşte hayalleri de böyle başlıyor.
Çünkü Atletico Bilbao, 92 yıllık İspanya liginde hiç düşmeyen üç takımdan birisi. Tek farkı şu. Real Madrid, Barcelona yabancı şöhretlerle oynuyor. Ama Bask bölgesinin takımı Bilbao yalnızca Bask çocuklarından takım kuruyor.
Başkan Özkan da 2012’de Altınordu takımını şirketleştirince hayali için çalışmaya başlıyor.
Üçüncü ligde olan takımı iki senede 1’inci lige çıkarıyor.
Türkiye çapında 130 futbol okulu kuruyor.
VE TABİİ EN ÖNEMLİSİ ÇOCUKLARI İLKÖĞRETİM SEVİYESİNDEN SEÇİYORLAR
* Mesela...
Çağlar Söyüncü...
Ve Cengiz Ünder...
Mehmet Bey’e sordum:
“Çağlar ve Cengiz’i nasıl buldunuz?”
* Biz ilkokullar arası futbol maçlarını izliyoruz. Hocalarımız özel olarak bu maçlara bakıyor. Cengiz’i de Balıkesir Sındırgı’da ilkokullar arası maçta bir hocamız gördü.
“Bu çocukta iş var” dedi. Gittik, baktık. İçimize aldık.”
8 YIL AKADEMİ
“Bizim sistemimizde çocuk 8 yıl akademi okur. 19 yaşına kadar. Tabii önce stresle mücadele, zaman yönetimi ve beslenme. Cengiz öyle gelişti. Sonradan Roma’ya transfer oldu.”
ÇAĞLAR SÖYÜNCÜ
“Çağlar’ı da 14 yaşındayken Menemen’de yine okullar arası bir maçta Fikret hocamız gördü. Aldık, yetiştirdik. O da İngiltere’ye Leicester City’ye transfer oldu.”
İKİ FUTBOLCUDAN 11 MİLYON EURO KAZANDIK
Sordum:
“Peki bu transferlerden ne kazandınız?”
“Çağlar ve Cengiz’den 11 milyon Euro kazandık. Ama dikkat edin, bu parayı kazandık da biliyor musunuz bizim öz çocuklarımız için yılda ne harcıyoruz?”
* Ne harcıyorsunuz?
* Yılda 2 milyon Euro harcıyoruz. Sorun bakalım hangi Süper Lig takımı öz kaynağı için, altyapı için, yani kendi toprağının çocuklarını yetiştirmek için bırakın Euro’yu, acaba 2 milyon lira harcıyor mu? Ondan sonra yabancı futbolcuya milyonlarca Euro’yu ödüyorlar. Sonra ‘borç içindeyiz’ diyorlar.
TARAFTAR MİLLİ MARŞI KİME SÖYLÜYOR
* Altınordu Kulübü Başkanı Mehmet Bey bir de önemli uyarıda bulunuyor:
“Bakın Süper Lig’de yabancı oyuncu için artık sınır yok. Yani bakıyorsunuz, maç başlarken oyuncular diziliyor, yüzde 90’ı yabancı oyuncu, bazen tamamı yabancı. Sonra taraftarlar onlara milli marşımızı söylüyor. O yabancı, bizim milli marştan ne anlıyor ki. Peki bizim çocuklar nerede. Düşünün ki Almanya’da 3 milyon Türk içinden ne oyuncular çıkarıyorlar. Bizde 32 milyon genç var. Anadolu yetenek dolu. Peki niye çıkmıyor. Çünkü yerli ve milli olana yatırım yok. Kolayı var. Borç al, bas parayı yabancıya.”
Sözün bundan sonrasını ben getireyim:
“Ondan sonra borçlu kulüp olarak git TFF’de dert anlat.”
Evet arkadaşlar bugün Umut Veis’le Türk futbolu için ufak bir “vicdan hatırlatması” yapmak istedik.
Bizim topraklarımızın “Altın Çocukları” için Altınordu örneğini verdik.
Hep soruyoruz ya.
“Bizden niye çıkmıyor?”
Çünkü sürekli futbolcu ithal edip Euro’ları basarsan...
İthalata dayalı ekonomiler gibi bağımlı hale gelir batarsın da ondan.
Aman yanlış anlaşılmasın.
Bir daha söylüyorum...
“Yabancı oyuncuya karşı değilim.”
Daha açık bir deyişle TFF’de pazartesi günü yapılacak toplantının özeti şudur:
“Aldığın anapara borç faizlerini ödemiyorsan... Devlete olan stat kiralarını ödemiyorsan. SGK borçlarını, vergilerini ödemiyorsan. Ve bu durumda alacaklı olan bankanın sana sunduğu alternatifin altına imza atmıyorsan. “Ben başkan olarak takımımın borcuna şahsen kefilim” demiyorsan. Ardından da “Ben neden transfer parası alamıyorum” diye soruyorsan, sende bir gariplik yok mu? Nasıl olacak bu?”
Pazartesi toplantısını merakla bekliyorum.
İyi pazarlar...
