Paylaş
Altımızda sarp dağlar, mağaralarla dolu vahşi zirveler.
Çağlayıp köpüren nehirlerin, ürkütücü ve keskin coğrafyası...
Helikopterden aşağı bakınca...
Sanki bir film setinin üzerinde uçuyor gibiydik.
Aşağıda inanılmaz bir hareket vardı...
Greyderler, kamyonlar, traktörler, beton makineleri...
Koca koca kayaları kaldırıyor, dağları delip tüneller açıyor.
Yol yapıyorlardı. Elektrik direkleri dikiliyordu.
Ve o dev kamyonlar, o muazzam coğrafyada...
Öylesine küçülmüştü ki...
Greyderler, bir çocuğun halının üzerinde sürdüğü oyuncak arabalara dönmüştü.
İster istemez yanımdaki Bakan Egemen Bağış’a dedim ki:
“Şu manzaraya bakar mısın. Devlet yıllarca sonra halkına ulaşmak için nasıl çırpınıyor.”
Evet, bugüne kadar yalnızca karakol kurarak halkına ulaşan devlet...
Belki de ilk kez Van’ın Bahçesaray’ına yol, su, elektrik götürüyordu...
Asıl festival buydu işte...
Sanırım şimdi bitmiştir.
Oraya vardığımızda bizi Van milletvekili Gülşen Orhan karşılamıştı.
Gülşen’in sesindeki sıcaklık unutulmaz.
İsteyen Goolge’dan arayıp Orhan’ın TRT Şeş’te okuduğu Kürtçe türküyü dinlesin...
Onun okuduğu Dotmam’ı dinlerken tüylerim diken diken oldu.
Onu dinlerken...
Bahçesaray’ın sarp dağlarına, ıssız gecelerine...
Kartal kanatlarının büyüttüğü o keskin coğrafyaya gittim.
Önceki gün Gülşen Orhan aradı:
- 16-17 Haziran Bahçesaray Festivali’ne gelir misiniz?
“Ah!” dedim “mutlaka gelmeye çalışırım... O zaman rafting yapamamıştım. Şimdi söz.”
Hatta dayanamadım ekledim:
“Ama bu defa ben de bir şiir okuyacağım. Türkçe...”
O gün Bahçesaray Festivali’nde okunan Kürtçe şiirler. Türküler unutulur mu?
Ya açılan o sergi...
Öylesine şaşırmıştım ki.
Satranç tahtalarının kurulduğu kahvenin altından geçen dere.
Uzun kış gecelerinin satranca ve şiire açıldığı Bahçesaray.
Bakmayın siz terörün yarattığı saldırgan ve kanlı yüze...
Bakmayın siz, haber spikerlerinin o korkunç ve bağıran ifadelerle...
“Van’ın Bahçesaray ilçesinden gelen...” diye başladığı terör anonslarına...
Ben gidince anladım.
Bahçesaray bir kültürdür. Şiirden resme... Uzun satranç gecelerinden...
Sazın arkasına bağlanan Dotmam türkülerine kadar.
Bahçesaray bir duygudur ki...
Ben de ancak gidince anladım.
Sevgili Gülşen Orhan...
Eğer bu sene gelemezsem...
Selam söyle herkese. Bilsinler ki...
Kalbim zaten orada kalmıştı...
Paylaş