Paylaş
Kavga, molotof, lastik yanığı bir fotoğraf değil.
Bir düğün...
Bakın fotoğrafa. Ne görüyorsunuz?
Bir gelin...
Dağlara doğru bembeyaz giyinmiş...
Bir damat...
Papyonu modernitenin bir tuğrası gibi takılmış.
Kökleri Kuzey Irak’a kadar giden Pinyanişi aşiretinin düğünü.
Mesut Pirozbeyoğlu ile Bedriye Bozkaya evleniyor.
2 gün 2 gece süren düğün...
İran ve Irak’tan da çok sayıda davetli var. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nden önemli isimler. Jirki aşiretinden önemli isimler.
Şemdinli’den, Çukurca’dan, Yüksekova’dan davetliler pırıl pırıl elbiseleriyle geldiler...
Ne garip değil mi?
Yüksekova denilince aklınıza ne geliyor?
Ya da Çukurca?
Şemdinli...
“Sabaha karşı karakola sızan...” diye başlayan o kahredici haberler gelmiyor mu?
Ne güzel şimdi böyle!
“Hakkâri’de bir düğün...”
Davetliler Şemdinli’den... Yüksekova’dan...
Dağlara doğru bembeyaz giyinmiş bir gelinle, papyon takmış bir damadın pırıl pırıl düğünü...
Tam nikâh kıyılırken...
“İyi günde” ve “kötü günde” yerine, iyi gün dileği ve kötü günler artık geride kalsa umuduyla...
Mutluluklar dilerim...
Beklenen sismik hareketler
DAHA o zaman yazmıştık.
Demiştik ki:
“Elbette silahın bırakılmasından rahatsız olanlar çıkacaktır...”
Barıştan huzursuz olanlar...
Kan emiciler... Silah tüccarları...
Evet sonunda rahatsızlar çıktı...
Ama çok ucuz...
Çok basit... Çok cahilce..
Cizre’de üçüncü sınıf bir “ezik dublaj”la çıktılar mesela...
Mahallenin gençleri adı altında...
Yerel “güvenlik gücü”ymüş gibi Ortadoğu çadırlarını andıran kumdan gösteriler...
Tunceli’de adam kaçırmalar. Birkaç molotof...
Belki birkaç yerde “çata pat” da yaparlar...
Aslına bakarsanız, beklenen “sismik hareketlerdir” bunlar.
Yeraltından geliyor, ama yerüstünde tutunamıyor.
Ne olur bunlarla?
Süreç mi tıkanır?
Hiçbir şey değişmez. Bize birkaç haber çıkar.
Belki ucu Suriye’ye giden birkaç “istihbarat raporu” birkaç gazeteye manşet olur.
Hepsi bu...
Öcalan “sürece devam” dedikçe.. Hükümet beklenen adımları attıkça...
Ve en önemlisi...
Türkiye, demokrasinin en geniş anlamıyla insan haklarına ve ifade özgürlüğüne doğru...
Herkesin kimliğini, inancını, aidiyetini, kültürünü, dilini özgürce yaşayabileceği bir düzenlemeye doğru yol aldıkça...
Barışın kapıları kapanmaz.
Sakın tahrik olmayın.
Çünkü “çok sismik hareketler” bunlar...
Paylaş