Paylaş
Önceki gün konuşurken öyle bir şey söyledi ki...
Bir an durdum.
Ve sonra kendi kendime şöyle dedim.
“İnsanlığı yine insana olan saygı kurtaracak.”
Dahası...
Hangi felaketin içinde kıvranırsak kıvranalım...
Hangi virüsün ölüm karantinasında olursak olalım...
Medeniyet yine de oradan bir “insanlık ölçüsü” çıkarabiliyor.
Bunları niye mi söylüyorum...
Cevap, Kuzey’in şu sözlerinde:
“Baba biliyor musun, burada şimdi maskeler konusuna ilginç bir gelişme yaşanıyor.”
Nedir o gelişme?
“Burada işitme engelli vatandaşlara özel bir maske üretilmesi için kampanya başladı.”
Anlamadım oğlum. Nasıl bir maske bu?
“Özel bir maske...”
Neden özel bir maske biliyor musunuz?
Çünkü işitme engelli bir insan, eğer doktorun yüzünde maske varsa dudaklarını okuyamıyor. Bu yüzden de ne dediğini anlayamıyor.
Yani doktora giden bir işitme engelli, doktorun ağzı maskeyle kapalı olduğu için dudak okuma yapamıyor.
Doktor ve hasta anlaşamıyor.
İşte bu nedenle şimdi İspanya’da işitme engelliler için özel bir maske tasarlanıyor.
Hatta İspanya’nın güney bölgesindeki işitme engellileri temsilen başkan o maskeyi takmış ve tanıtıyor.
Maskenin ağız tarafı şeffaf... Yani dudak okunabilecek şekilde...
İşte ben bu fotoğrafı ve haberi görünce, virüsü asıl yenecek olan şeyin medeniyet ve insana saygı ölçüsü olduğunu bir kez daha anladım.
Çünkü her şey; para, silah, kuvvet, tank, top, nükleer güç demek değildir...
Çünkü insanlığı bugünlere güç, böbürlenme, ötekini yenme, diğerini ezip sömürme vahşiliği getirmemiştir...
Tam tersine...
İnsanlığı incelik, ötekini düşünme, diğerine saygı, toplumun tüm bireylerine eşit yaklaşabilme ruhu ayakta tutmuştur.
En uzaktakini de düşünebilme kültürüdür bu...
Engelli tanımını yalnızca tekerlekli sandalyelere “özel yol” yapmak olarak bilirken, acaba hangimizin aklına gelmiştir bu detay...
Sayın Sağlık Bakanı Koca...
Nezaketinizle, şeffaflığınızla, fedakârca çalışmanızla sizi takdir ediyoruz.
Umarım bu detayı da kısa sürede hayatımıza sokarsınız... Ötekini düşünme duygusunu bizlere yaşatırsınız...
VALİ HANIM’IN ÖNGÖRÜSÜ TURİZM MERKEZLERİNİ KURTARDI
DAHA şehirlerarası ulaşım yasağı gelmemişti.
Ege’de, Akdeniz’de yazlıkları, tekneleri olan millet, usul usul güneye doğru kayıyordu.
Bodrum, Marmaris, Datça, Hisarönü, Gökova, Fethiye...
Önce belediye başkanları dile getirmeye başladı:
“Herkes buraya gelirse hastaneler nasıl yeter?”
Muğla’ya böyle bir akın olursa, virüs yoğunluğu önce insan hayatını, sonra turizm potansiyelini ciddi olarak tehdit edecekti.
İşte o günlerde, Muğla Valisi Esengül Civelek inisiyatif kullandı.
Şehir girişlerinde karadan ve denizden çok sıkı kontroller başlattı. Elbette bu kontrollerden bunalanlar oldu.
Ama sonuçta turizm için hayati önemdeki kıyılarımızda muhtemel bir virüs patlaması engellenmiş oldu.
Zaten ardından şehirlerarası ulaşım yasaklandı.
Doğrusu önceden inisiyatif kullanan Vali Hanım’ı...
Bodrum’dan Fethiye’ye kadar Muğla ahalisi ve turizmciler adına kutlamak gerekiyor...
Paylaş