Paylaş
Adı: “Beyoğlu Sohbetleri...”
Önceki akşam, Pera Palas Oteli’nin o tarihi dekorunda, konuk olarak Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’u dinledik.
Ve sonra sohbet başladı.
150 kişilik bir sohbet grubu, kelimenin tam anlamıyla kısa ama doyurucu bir ufuk turu yaptık.
Sanatçısından iş dünyasına, medya dünyasından yabancı temsilciliklere kadar geniş bir katılımcı.
Umarım, İstanbul’un kültür tarihine, medeniyet birikimine yakışan bir gelenek olur bu sohbetler...
Numan Bey sohbete şu soruyla başladı:
“Yeni bir barış düzeni kurulabilir mi?”
Cevabını vermeden önce, sıcak gündem olduğu için Kurtulmuş’un şu sözlerini aktarıyorum:
- Devletin ele geçirilecek bir güç olmaktan çıkarılması gerekiyor.
- En zor şey, devletin zihniyetini ve alışkanlıklarını değiştirmektir.
- Bürokratik oligarşiyi kırmaya çalışıyoruz.
Ve en önemli söz:
- Şu andaki Anayasamızda 6’ıncı madde (Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk milleti egemenliğini Anayasa’nın koyduğu esaslara göre, yetkili organlarıyla kullanır ) diyor. Ben de diyorum ki, yetkili organlar yerine, millet, egemenliğini seçilmiş organları -seçilmişler- eliyle kullanır.”
Bakan Kurtulmuş demokratik devletin altyapısı olarak bu değişikliği öneriyor.
Şimdi ‘Beyoğlu Sohbetleri’nin asıl konusuna geçiyorum.
TÜRKİYE İLHAM KAYNAĞI OLABİLİR Mİ?
Prof. Dr. Numan Kurtulmuş önce şu tespiti yapıyor:
İslam adına yola çıkan ama İslam’a en büyük kötülüğü yapan bu teröristlere karşı ne yapacağız? Elbette dünyaya İslam’ın birleştirici ve barışçı değerlerini anlatacağız.
Sonra peş peşe kavramlar sıralıyor:
- Yaradılışta eşitlik.
- Marufun egemenliği.
- Özgürlük ve adalet.
Ardından dünyanın artık yeni ve adil bir sisteme geçmesi gerektiğini hatırlatıyor:
- İkinci dünya savaşının galip devletleri BM Güvenlik Konseyi oldular. Bunlardan birisi veto etti mi dünya duruyor. İşte Ukrayna... Rusya veto edince dünyanın eli kolu bağlandı. İşte Suriye...
Bu noktada soruyorum: Osmanlı düzeninden, adaletten, İslam kültüründeki adil ve barışçı gelenekten örneklerle söz ettiniz. Türkiye bunu hedefleyerek İslam coğrafyasına ya da dünyaya bir model olmalı mı diyorsunuz?
Kurtulmuş çok net bir cevap veriyor:
- Rol modeli sözüne katılmıyorum. Ben ilham kaynağı olabilir diyorum. Yüzlerce yıl değişik ırktan ve dinden insanlar bir arada barış içinde yaşadıysak buna bir bakmak lazım diyorum. Osmanlı Kosova’dan Şam’a kadar bu bir arada yaşama kültürünün saygısını kurmuş.
TERÖRE DESTEK
Kurtulmuş, dünyanın terörle mücadelesi için de çok keskin bir örnek veriyor:
- Hiçbir terör örgütü arkasına siyasi ya da devlet desteği olmadan ayakta kalamaz. Hatırlayın ASALA vardı. Yok oldu. El Kaide artık çok az anılıyor. Nasıl oldu bu?
MASAMDAKİ SOHBET
Numan Bey’in anlattığı konuları bir seri yazı yapsam sığmaz.
Gerçekten üzerinde çok konuşulması, irdelenmesi gereken konulardı.
En azından kendi tarihinin o muazzam derinliğiyle buluşmak isteyen bizler açısından heyecan vericiydi.
Umarım Beyoğlu Belediyesi bu sohbetlerin tamamını kültür ve düşünce dünyamıza birer zenginlik olarak yayınlar halinde katacaktır.
GALATASARAY VE TRABZONSPOR
SOHBET bittiğinde bizim masadaki sohbet başladı. Önce kısa bir sohbet Demet Sabancı’yla...
Adnan Polat olur da Galatasaray konuşulmaz mı?
Düşünün ki, bir yanımda Polat diğerinde Federasyon Yönetim Kurulu üyesi Yaşar Aşçıoğlu...
Karşıda Osman Ekşi...
Polat Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesini Piyalepaşa’da yapıyor.
Ama söz sporda... Diyor ki:
- Galatasaray’da tüzük değişmedikçe hiçbir şey olmaz...
Sonra Aşçıoğlu’na bir laf:
- Hakem döven adamı kollamak olur mu?
Aşçıoğlu, sözünü budaktan esirgemeyen bir isim... Ama bu defa dilini ısırıyor. “Tarafsız olmalıyım” diyor... Polat’a cevap vermiyor... Tek sözü şu: “Ama fazla üstüne gelinmiyor mu Trabzon’un?”
Tarafsız bir Trabzonsporlu olmak ne zor!!!
Polat’ın yanında bir isim daha var...
AŞK ŞARKILARININ İÇSESİ
Hangi aşk şarkısını mırıldansak onun bestesi çıkar.
Selami Şahin...
Ve orada tanışmaktan çok mutlu olduğum bir ‘çağdaş bilge’...
Ali Rıza Demircan...
Demircan hocayla yaptığım sohbeti ayrı bir yazıda anlatacağım.
Bu ‘Pera gecesi’nde bir kez daha anladım ki...
Kamplaşmalardan, fitneden, tuzaktan, pusudan, kibirden uzak kaldığımız an...
Dünyada birbirini bu kadar iyi anlayıp kucaklaşacak insanların yaşadığı başka bir coğrafya yoktur.
Beyoğlu işte bunun adıdır.
Sağ ol sevgili Başkan Demircan...
Paylaş