Motorize tulumbacılar

Gerçekten videodaki konuşmalar tüyler ürperticiydi.

İnsan izlerken kendisini o cehennemin ortasında hissediyordu...

Bugün de başka bir dayanışma örneği.

İşte Kaş’ın Çavdır Mahallesi...

Yangın haberleri ateş gibi düşmeye devam ederken Emre atlıyor motosikletine; doğru mahalle kahvesine...

Kim varsa o sırada oturuyorlar masaya. Emre diyor ki:

“Yahu arkadaşlar, bizim bu ormanlardan başka neyimiz var? Bakın şimdi bizim buradaki orman teşkilatı da gitti, Manavgat falan oralarla uğraşıyor. Buralar sahipsiz mi kalsın? Ya alçaklar çıkartıyorsa bu yangınları...”

Emre Kocabıyık’ın bu sözleri o kadar etkili oluyor ki.. Kısa sürede mahalleye yayılıyor..

-Peki ne yapalım arkadaşlar?

-Kaç kişiysek bir araya gelelim... Biz kollayayım ormanlarımızı...

Ve 50 motorlu genç toplanıyor. Açıyorlar haritayı..

50 genç, Çavdır’ın komşu mahallesi Çayköy girişinden başlayarak, Saklıkent’e kadar olan 25 kilometrelik yol ile Çavdır’dan başlayarak Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Çukur İncir Mahallesi’ne kadar olan 10 kilometrelik yolda 24 saatlik nöbete başlıyorlar.

Çalıların arasında...

Ağaçların arkasında bekliyorlar.

Ben bu yazıyı yazarken onlar hâlâ nöbetteydiler..

İşte Kaş’ın Sütleğen Mahallesi...

İkinci nöbet Sütleğen Mahallesi’nde başlıyor. Orada da Akif Hopa öne çıkıyor:

“Arkadaşlar Çavdır’da gençler nöbete çıkmış. Hadi biz niye duruyoruz...”

30 genç motosikletleriyle, Gömbe - Kalkan, Sütleğen - Yuvacık yollarında üçerli gruplar halinde nöbete başlıyor.

Motosikletli gençlerin Kaş ve çevresindeki bu gönüllü hareketi giderek yayılıyor.

Arkadaşlar...

Birileri sosyal medyanın çukurlarında istedikleri kadar çırpınsın.

Milletçe dayanışmanın bundan güzel bir örneği olabilir mi?

Üstelik bunu gençler yapıyor...

ORMANSIZ VATAN VATAN DEĞİLDİR

Emre ve Akif bakın DHA muhabiri Ahmet Acar’a ne diyorlar:

“Orman yangınlarındaki sabotaj şüphesi, bu ülkenin gençleri olarak bizi harekete geçirdi. Amacımız Kaş Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerine yardımcı olmak. Bölgemizdeki ekiplerin büyük bölümü şu anda Manavgat, Gündoğmuş ve Akseki’de devam eden yangınlara görevli olarak gitti. Bir personel eksikliği var. Bu nedenle biz de kendimizi bu konuda görevli hissettik. 24 saat görev başında olacağız. Ormanlarımızı koruyacağız. Biliyoruz ki ormansız vatan, vatan değildir. Bu ormanlar bizim yağmurumuz, rüzgarımız, havamız; kısacası geleceğimizdir.”

Daha ne desin bu çocuklar...

Bundan güzel bir vatan tarifi olabilir mi?

Helal size.

Bunca kamplaşmanın, sosyal medya azgınlığının ortasında...

Tatil köyünden orman yangını seyredip tatillerine devam edenlerin duyarsızlıkları içimize batarken...

Nasıl güzel çocuklarsınız siz.

Sizleri yetiştiren annelere, babalara, öğretmenlere selam olsun.

Biraz da gülümseyerek;

Osmanlı’nın tulumbacılarını hatırlattınız bana.

İyi ki varsınız..