Paylaş
Belediye Başkanı Acar Ünlü’nün inşaatı mühürlettiği anlarda.
İddiaların odağındaki Sinpaş’tan bir telefon alıyorum.
Geçtiğimiz pazar yazdığım yazı ve iddialarla ilgili konuşmak istiyorlar.
Öyle ya...
Bizim meslekte iddiaları yazarsanız cevap hakkına da saygı duyacaksınız. Hayatım boyunca buna dikkat ettim.
Ve SİNPAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Çelik ile Kurumsal İletişim Müdürü Süreyya Erbayrak’la uzun bir sohbet yaptık.
Ahmet Bey projeyi başından itibaren büyük bir samimiyetle anlattı.
Söylediği çok şey var. Ama ben önce şu cümlenin altını çizmek istiyorum:
“Arsayı aldığımızda imar planı neyse tamamıyla o plana uyarak inşaatı yaptık. Ruhsatları öyle aldık. Planın dışında bir tek çivi çakmadık. İmar planı devletin planı, verilen ruhsatlar devletin ruhsatı. Ama şimdi iptal ediliyor. Yıllardır uğraşıyorlar. Böyle olacağını bilseydik, buraya adım atmazdık.”
Ahmet Çelik anlatıyor, rakamlar veriyor, olayın tarihçesini özetliyor.
Diyor ki;
“Hatırlayın, şimdi bizim inşaatı yaptığımız yerde dev gibi yarım kalmış bir garabet yapı vardı. Dikkat edin, o pis, köhne, metruk yapı orada yıllarca bir çirkinlik abidesi olarak durdu. 30 sene oradaydı. Kimse bir şey yapmadı. Bize geldiler. İmar planlarını gösterdiler. Baktık her şey imara uygun 70 milyon dolar verdik arsayı aldık.”
Bu noktada soruyorum:
-Peki hiç kuşku duymadınız mı?
-Niye duyalım. Her şey imarlı. Belediye ruhsatları var. Sonra bizim işimiz bu. Arsadan bir değer üretmeyeceksek neden o parayı verelim. Paramızın düşmanı mıyız? Biz 50 yıllık bir şirketiz. On binlerce çalışanımız var. Tek işimiz bu değil ki. Ve Marmaris Belediyesi’ne gittik, mevcut binanın tadilatını yapacağımızı söyledik. Devre mülk ve otel tadilat ruhsatlarını aldık. 2020’de inşaata ve satışa başladık. İnşaatımız ilerledi. Ancak 2022’de mahkeme bakanlığın ‘ÇED gerekli değildir görüşünü’ iptal ediverdi. Biz yeniden ÇED için başvurmanın yolunu bulduk ve başvurduk. 10 ay sonra ÇED raporumuzu aldık. İnşaata devam ettik.
BAŞKAN DEĞİŞTİ DURUM DEĞİŞTİ
Sohbetin bu aşamasında soruyorum:
-Peki her şey normal ve yasal ise neden belediye mühürledi?
-Bunu anlamak mümkün değil. Çünkü biz yasalar çerçevesindeyiz.
-Peki mahkemenin son kararı...
-Evet onu söylüyorum. Biz arsayı aldığımızdaki imar planlarına göre inşaatımızı yapıyoruz. Ama ne oluyorsa bu kararlar çıkıyor.
BU MART AYINDA AÇMAYI PLANLADIK
-Şu anda inşaatın durumu nedir?
-Vallahi inanılır gibi değil. Biz anlamadık. Bu arsayı alırken, ruhsatlarımızı alırken imar planı sorgulanırken her şey yasaldı. Biz de buna göre inşaatımızı yaptık. Artık odaların perdeleri bile takılıyor. Yataklar konuldu. Peyzaj aşamasına geldik. Özel olarak ağaçlar, palmiyeler getirildi. Yani açılış için her şey hazır. Ama dün Marmaris Belediyesi ruhsatlarımızı iptal etti.
BELEDİYE SUYUNU KESİYOR
Marmaris Körfezi’ndeki bu olay bitmiyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi inşaatın suyunu kesiyor.
Sonra...
Ruhsatlar iptal ediliyor.
Evet arkadaşlar;
Bana sorarsanız, 1984 yılından beri.
30 yıl boyunca...
Marmaris Körfezi’ne paslı bir hançer gibi saplanan Hattat’ların o yarım kalmış garabet binası için kimse bir karar almadı.
Belediye seyretti. Yıkın diyen olmadı.
Defalarca yazdık. İsyan ettik. O çirkinlik abidesi orada kaldı.
Ne gariptir ki. O çirkinliği yaratan Hattat, bir de üzerine Sinpaş’tan 70 milyon dolar alıp kenara çekilmiş.
Sinpaş da “Ben buraya bu parayı yatırdım, imar planına göre inşaatı yapar paramı kazanırım” demiş. 450 milyon dolar yatırmış.
Şimdi geliyoruz sorulara:
-Bu ruhsatlar nasıl verildi?
-Yıllarca o garabet neden yıkılmadı?
-70 milyon dolarlık satış gerçekleşirken, ruhsatlar verilirken belediye neden sessiz kaldı?
-Yüzlerce milyon dolar inşaata yatırılırken belediye neden müdahale etmedi?
-Bir belediye başkanı “otel de yapın” diyerek inşaat ruhsatları verirken, diğeri neden o ruhsatları iptal ediyor..
Evet onlarca soru ve iddia var.
Bugün iddiaların odağındaki şirketin en üst düzeyindeki ismi dinledim.
Yarın “CHP yönetimi ne düşünüyor?” sorusunun cevabını arayacağım.
BİNLERCE KAÇAK YAPI DOSYASI
Arkadaşlar;
Şunu unutmayalım ki.
Yalnızca Marmaris ve çevresinde mahkemeye verilmiş binlerce kaçak yapı olduğunu biliyorum. Kaçak yapı dediğim de öyle köylünün evlenecek kızı ya da oğlu için yaptığı köy evlerinden söz etmiyorum.
Onlara bir sözümüz yok. Allah mesut etsin.
Biz Hisarönü’nde, Kocabahçe’de, Orhaniye’de, Selimiye’de denize sıfır evleri kondurup milletin malına, hakkına çökenleri söylüyoruz. O davaların peşindeyiz.
Biliyoruz.
Belediye mührü vuruyor. Adam gidip idare mahkemesine davayı açıyor.
Bekle bakalım o dava biter mi?
Böyle binlerce dosya birikmiş durumda.
ADALET BAKANI’NA ÇAĞRIMDIR
İşte bu nedenle köklü bir çevre hukuku çözümü gerekiyor.
İçişleri Bakanlığı her gün “KUYU” isimli operasyonlarla çetelerin üzerine çöküyor. Acaba bir de “KIYI” operasyonu diyerek rant çetelerinin üzerine çökse.
Bunu bekliyoruz. Bunu istiyoruz.
Çünkü arkadaşlar;
Bizimkisi vatan sevgisidir.
Söz konusu olan vatan toprağıdır. İşgale uğrayan mavi vatandır.
Değil mi ki 911 kilometrelik Suriye sınırımız için vatan nöbeti tutuyoruz.
Teröre karşı tutuyoruz bu nöbeti. Şehitler veriyoruz.
O zaman 1100 kilometreyi aşan kıyılarıyla Muğla’nın sahillerinde de tutulmalı bu nöbet.
Karadeniz’den Akdeniz’e bütün ‘Mavi Vatan’da tutulmalı bu nöbet...
-YARIN: DEVAM
Paylaş