Paylaş
Fener Rum Patriği Bartholomeos orada...
Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Andreas Katsaniotis orada...
Rum cemaati orada...
Patriğin doğum yeri Gökçeada’nın zirvesindeki Aziz Trifonos Kilisesi törenle ibarete açılıyor.
Muhteşem bir manzara...
Herkes mutlu...
Fotoğraflarda öyle bir hava var ki...
Gören, “Ege’nin iki yakasına huzur geldi” diyecek...
Dualar, kucaklaşmalar. Bir kutlu hava...
Gökçeada ve Bozcaada Metropoliti Kirillos Sykis töreni yönetiyor.
Kolay değil...
Tam 55 yıl sonra...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kiliseyi onarıyor.
Ve ibadete açılması için tören düzenleniyor.
İşte o törene Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Andreas Katsaniotis katılıyor.
Bakar mısınız, Bakan Bey nasıl bir mutlulukla İncil’den dualar okuyor...
Dostluk adına...
İnançlara saygı adına...
İyi komşuluk adına...
Ne güzel değil mi?
Üstelik Türkiye...
Hiçbir komplekse kapılmadan yapıyor bunu.
Bu kutsal töreni izledikten sonra Yunanistan’a yaptığımız son geziyi hatırladım.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile gitmiştik.
Orada Türk soydaşlarımızdan dinlediğim zulmü hatırladım.
Yunan devleti bir türlü onlara Türk demiyordu...
“Müslüman azınlık...”
Tek başınıza Türk olabiliyorsunuz ama iki kişi bir araya geldiğinde Yunan hukuku karşısında Türk değil Müslüman olabiliyorsunuz.
Ya mezarlıklar...
Ölülerini defnedecekleri mezarlıkları bile yok.
İnsanlar, naaşlarını defnetmek için 800 kilometre mesafedeki Batı Trakya’ya seyahat etmek durumunda kalıyor.
2) ÇELEBİ SULTAN CAMİİ
Ve Dimetoka’daki Çelebi Sultan Mehmet Camii...
Ne hikmetse, cami 2010 yılında onarılmaya başlandı. Yunan hükümeti AB’nin özgürlükçü yapısına uyum için onarımı sürdürdü... Ama heyhat...
Nasıl olduysa cami tam ibadete açılacakken nedeni belirlenemeyen bir yangın çıktı... Yeniden onarıma başlandı.
Bu defa da Yunan hükümeti ibadete açılması için olmayacak şartlar ileri sürüyordu.
“Camideki halılar yangına dayanaklı değil...”
“Çay ocağının metrekaresi...”
Gibi onlarca komik gerekçeyle onarım uzadıkça uzadı. Cami ibadete açılamadı.
Sözün özü...
Caminin açılmasına bir türlü izin vermediler...
İşte o ziyareti hatırlayınca Gökçeada’daki bu tören gözümde öylesine büyüdü ki...
Türkiye gözümde öylesine büyüdü ki...
Peki Sayın Bakan...
Gökçeada’nın zirvesindeki kilisede İncil’den dualar okuyan Sayın Katsaniotis...
Size iki masum sorum var:
1) Türkiye onardığı kilisenin açılışına sizi davet ediyorsa... Buradaki Rum vatandaşlarımıza kimliğiyle var olma hakkı tanıyorsa; siz neden aynı şeyi kendi ülkenizdeki Türk ve Müslüman vatandaşlarınız için yapmıyorsunuz?
2) Ve ne acıdır ki... Sayın Bakan, siz Gökçeada’nın zirvesinde İncil’den dualar okurken aynı saatlerde ve biraz ötenizde göçmenler kendi askerleriniz tarafından soyulup kar kışta donmaya terk ediliyorlardı. Sorarım size, nereye gitti okuduğunuz o dualar?
3) AH KOMŞU, AH
Yunanistan’da yaklaşan seçim belli ki Türkiye düşmanlığı üzerinden siyaset yapmak isteyen ırkçı politikacıları azdıracak...
Türk ve Müslüman düşmanlığı tırmandırılacak...
Oysa ne gerek var bunlara...
Bakın son dönemde Fransa’dan, ABD’den milyarlarca dolarlık silah aldınız...
Yunan halkının alın teri o paralara gitti.
Bir NATO ülkesinin diğerine karşı silahlanmayacağını varsayarsak...
Bu silahları kime karşı alıyorsunuz?
Eğer bu silahları Türkiye’ye karşı alıyorsanız...
Matematik denge olarak yanlış hesap yapıyorsunuz...
Ah komşu, ah...
Gelin artık bunu uzatmayalım.
Ege’nin iki yakasında halklar barış içinde yaşasın...
Paylaş