Paylaş
Sabah erkenden kalkıyor...
Kapıda korumalar.
Her sabah eşi ve çocuklarıyla vedalaşıp evden çıkıyor.
Gencecik bir devlet görevlisi.
Kayyum tayin edilmiş.
Daha ilk gün dedikodu çarkı işliyor:
- Acaba eşini ve çocuğunu batıda büyük bir şehre gönderecek mi?
Hayır, o öyle yapmıyor.
Ailesiyle birlikte bir ‘vatan görevi’ yapıyor. Kimsenin ağzına da “Eşini, çocuğunu gönderdi” gibi bir laf düşürtmüyor...
Müthiş bir cesaret ve özveriyle şöyle diyor:
“Biz bir imzayla gelir, devletimiz için çalışırız. Yine bir imzayla gideriz.”
Bu sözü o kadar sakin, o kadar tevazu içinde ve o kadar sahici söylüyor ki...
Güler yüzlü bir genç...
PKK’nın finans ve lojistik istasyonu haline gelmiş bir belediyede hem iş yapacak hem güvenilir birilerini bulacak.
Hem de halka hizmet götürecek...
Tabii bir de can güvenliğini düşünecek.
Evet!
Hafta sonu Güneydoğu’nun hassas bir yöresindeydim.
Ve bu defa isim veremiyorum.
Çünkü deşifre etmek istemiyorum.
Öylesine muazzam bir mücadele var ki...
Öylesine hassas bir ortam...
Öylesine kararsızlıkların, soruların, şüphelerin kol gezdiği bir atmosfer var ki...
Mesela kayyumun tayin edildiği gün çöpler toplanmamış.
Belediye şoförleri gelmemiş. Yolcular durakta, öğrenciler sokakta bekliyor.
Ama sonradan bakmışlar ki acısını halk çekiyor, gelip çalışmaya başlamışlar.
İşte bir ilçenin belediye başkanı:
“Eğer kayyumlar hizmet yerine devlet baskısı verirse, bu halkta gönüller kopar. Burası için tek mesele var; halk kendini güvende hissetsin yeter.”
Eğer bu kısa geziyi maddeler halinde özetlersem durum şu:
- HDP tabanı bu tutuklamalardan rahatsız...
- Ancak terörden de bıkmış.
- Başkanlara gözaltı olduğu gün, PKK’dan gelen ‘eylem çağrıları’ tabanda karşılık bulamamış. Eskiden olan lastik yakmalar, eylemler, sokak çatışmaları yok.
- Çünkü hendek eylemlerinden sonra özellikle kadınlarda, terörün sonuç getirmediği gibi bir algı oluşmuş.
- Halk kararsız...
- Eğer kayyum yönetimleri, devletin sert yüzü yerine hizmetin güler yüzünü gösterirse...
- Eğer düzgün bir belediye hizmeti verilir, altyapı çalışmaları hızlanır, yatırım ve iş olanakları hissedilirse...
Kış geliyor... Kış şartlarında belediye halka yardımcı olacak hizmetler getirirse...
- Bugüne kadar olanaksızlıklardan ya da başka nedenlerden belediye hizmeti alamayan halk, farklı düşünmeye başlayabilir.
NORMALLEŞME İHTİYACI
Halk, seçimlerde yüksek oranda oy kullanarak demokrasiye bağlılığını zaten göstermiş.
Terör çağrılarına uymayarak ülkeye bağlılığını da göstermiş.
Son seçimlerde HDP’nin aldığı oydan rahatsız olan PKK, kendi ağırlığının elden gideceğini düşündüğü için...
Tutuklamaları bir ‘propaganda malzemesi’ gibi kullanmak istiyor.
HDP tabanı işte bu propaganda ile demokrasi arasında...
Yani halk...
Kayyum yönetiminin devlet baskısı ile güler yüzlü hizmeti arasında duruyor.
Hassas dediğim işte budur.
O nedenle bölgede yeniden yatırımların hızlanacağı, barajların, şantiyelerin kurulacağı bir dönem için önce güvenlik ve normalleşme gerekiyor.
İnanın bu pazar...
Harika bir sabah... Güneşli bir gün... Dağlarda prıl prıl akan sular...
Durup, uzun uzun baktım...
Muhteşem bir memleketimiz var.
Ve işte bu memlekete ‘vatan’ diyenlerin birliğine ihtiyacımız var...
Paylaş