Dünya zirvesinde iki sınıf arkadaşı

Aynı sınıfta... Aynı yıllarda okumuşlar. Üniversiteyi bitirmişler...

Dün birlikte fotoğraf çektiriyoruz.

Birisi okulu bitirmiş ülkesine dönmüş... Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmuş...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde muazzam altyapı yatırımlarına imza atmış...

Binali Yıldırım.

Diğeri Kore’ye dönmüş... Ardından dünyanın en büyük denizcilik organizasyonu olan IMO’nun genel sekreteri olmuş...

Dünya denizciliğinde ve ticaretinde lider olmuş...

Kitack Lim.

İkisi de Dünya Denizcilik Üniversitesi’nden mezun olmuşlar... Eski günleri anıyorlar... Nasıl güzel sohbet ediyorlar. 

İki kaptan... İki denizci...

Şimdi dünya denizciliğini konuşuyorlar, yön veriyorlar. Rota çiziyorlar...

Sanıyorum bu fotoğrafta bulunarak dünyanın global dostlukları açısından bir ilke tanık oluyorum. 

Başbakan Yıldırım bu sırada çok önemli mesajlar veriyor...

O mesajlara geçmeden önce benim de panelist olduğum Uluslararası Denizcilik Zirvesi’nden bazı detaylar aktarmak istedim...

BİR ÜLKE DÜŞÜNÜN Kİ

Genel Sekreter Lim konuşurken iPad’e bir not düştüm...“Bir ülke düşünün ki, sınırlarının ötesinde, kendi geleceği için teröristlere karşı son dönemin en büyük kara harekâtını yapıyor...

Ve bir ülke düşünün ki, aynı anda dünyanın en önemli denizcilik organizasyonuna ev sahipliği yapıyor.

IMO’nun 70’inci yılı kutlanıyor.

Ve dünyanın en büyük denizcilik üniversitesinin yönetim kurulu da yine burada toplanıyor. Büyük devlet işte budur...” Salonda Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka da var.

Onlar da aynı üniversiteden mezun...

Global dostluk dedikleri işte bu olsa gerek...

MEHMET VE LEVENT

Başbakan Yıldırım bir ara Çanakkale vurgusu yapıyor...

“Denizcilik tarihimizde ve Çanakkale’de kaybettiğimiz kaptan-ı deryaları ve leventleri şükranla anıyorum...”

Bir denizci olarak bu “leventlerimiz” sözü beni çok etkiliyor. Biz hep askerimizi “Mehmetçik” olarak tanımlarız ya.

Denizdeki “levent” de bizim “Mehmet”imiz değil midir?

Neden ben hiç bunu düşünmedim.

Şehit düşen Mehmetlerimiz ve leventlerimizin mekânları cennet olsun...

Çanakkale’yi bir kez daha şükranla anıyorum...

Başbakan çok önemli bilgiler veriyor. 

Diyor ki: “Son dönemde dünyada 10 mega proje yapıldı. Bunlardan 6 tanesi Türkiye projesidir...”

Müthiş bir rakam değil mi?

Dünyanın en büyüğü olacak olan 3’üncü havalimanı. Marmaray... Osmangazi Köprüsü... İzmir İstanbul otoyolu. Ayak açıklığı açısından dünyanın en uzun köprüsü Çanakkale 1915... Nükleer santrallar... Ve diğerleri...

İşte bu nedenle böyle yazıya böyle bir vurguyla girdim... Bir ülke düşünün ki...

Bir tarafta civan gibi evlatlarını şehit vererek geleceğine kasteden “şeytani planları” bozguna uğratıyor. Sınırlarının ötesinde muazzam bir kara harekâtı yapıyor.

Ve aynı anda dünyanın en büyük denizcilik organizasyonuna ev sahipliği yapıyor...

Başka bir örneği var mı?

DUAYEN DENİZCİLER

Zirveye dönersem...

Uluslararası çapta çok önemli isimler var.

Ve elbette Türk denizciliğinin, ticaretinin duayen isimleri... Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan... 

Hemen yanımda Şadan Kaptanoğlu... Şadan Hanım kötü bir kaza nedeniyle koltuk değneğiyle yürüyebiliyor. Ama her zamanki gibi dinamik ve samimi...

TURMEPA’nın başkanı olarak çevre panelinde... Bu zirvenin çevre bölümünde aynı panelde konuşuyoruz...

Ve elbette duayen Lucien Arkas...

Lucien Bey’le kısa da bir sohbetimiz var...

Diyor ki: “Türk denizciliği bu tür zirvelerle büyüyor... Yükseliyor... Daha da yükseleceğiz...”

Halim Mete denizciliğin gerçeğini fıkralarla anlatıyor. Türk Telekom Ceo’su Paul Doany denizcilikteki dijital ve teknolojik gelişmeler üzerine çok yararlı bir panel yönetiyor. Notlar alınıyor. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Oral Erdoğan finans panelini yönetiyor.

Zirve akşamın geç saatlerine kadar sürüyor...

Detaylar yarın...