Paylaş
1. DATÇA’da yangın söndürülürken içimden bir ses:
“Bu yangının da sebebi aynı bela olmasın?” demişti...
Baktım, ilk tespitler o yönde...
Benim daha önce defalarca yazdığım o “denetimsiz bela” yine sahnede.
Peki nedir o bela?
Hatırlayalım.
1- MARMARİS YANGINI:
O tarihte şöyle yazmışım:
“Marmaris’te dünyanın en güzel çam ormanları yandı.
Bir şehit verdik...
Gencecik aile babası Görkem...
Marmaris dağlarından denize doğru akan o canım ağaçlar şimdi yok...”
Kötü, kirli bir çirkinlik...
Bir ‘katliam karası’ olarak bize doğru baktığı için yazıyorum...
Unutmadık demek için yazıyorum bu yazıyı... Çünkü. Unutuyoruz...
İşte örneği...
7 yıl önce 4 akademisyen bir raporla uyarmıştı... Ama değişen bir şey yok. Hâlâ aynı yangın sebebi...
İşte o unutkanlığı belgelemek için yazıyorum...
2- YILLAR ÖNCE UYARAN AKADEMİSYENLER
Daveti aldıklarında çok heyecanlanmışlardı...
Nasıl heyecanlanmasınlar...
İstanbul Üniversitesi’nde görevli bu akademisyenler, neredeyse bütün hayatlarını orman ve doğa korumasına adamışlardı.
Bitmeyen araştırmalar, istatistikler, tablolar...
Medya her orman yangınında onları hatırlıyordu... Onlar konuşuyor, bilgiler veriyor, televizyonlarda alınması gereken önlemleri anlatıyor...
Sonra yangın bitiyordu.
Ardıçlar, çamlar, çınarlar, kuşlar, tilkiler, sincaplar kavrulup gidiyor...
Yangınla birlikte ilgi de sönüyor... Söyledikleri unutuluyordu.
İşte o gün... 4 akademisyen...
TÜYAK 2015... Yangın Güvenliği Sempozyumu’nda konuşacaklardı. Bunun için günlerce çalışıp bir rapor hazırladılar.
Doç. Dr. Ali Küçükosmanoğlu, Doç. Dr. Erhan Bakırcı, Doç. Dr. Hamit Ayberk, Doç. Dr. Çağdan Uyar...
Dikkat edelim. Yıl 2015...
Ve onların sempozyuma sundukları raporun şu bölümünü yıllar sonra sizlerle paylaşıyorum:
“1999-2008 yılları arasında on yıllık dönemde enerji nakil hatları kaynaklı 721 adet orman yangını çıkmış, 28.977 hektar orman alanı yanmıştır.”
2. ENERJİ NAKİL HATLARINA DİKKAT
Yine rapordan bir cümle:
“Orman yangınlarını istatistiki olarak incelediğimizde enerji nakil hatları kaynaklı yangınların hem sayı hem alan hem de yüzde olarak ilk sırayı aldığı görülmektedir...”
3. 2013’TE BİR UYARI DAHA
Aynı ifadeler: “2013 yılı itibarı ile Türkiye’de yangınların çıkış nedenleri dikkate alındığında enerji nakil hatları kaynaklı orman yangınları açısından Antalya, İzmir, Muğla, Mersin bölgelerinde yoğunlaşmaktadır.”
2015 yılındaki bu sempozyumdan benzeri uyarıları arttırabilirim.
Sonuç olarak arkadaşlar...
Tam 8 yıl önce 4 akademisyenimiz orman yangınlarındaki enerji nakil hatları tehlikesini istatistiklerle açıklamış... Rapor haline getirmiş... Bununla birlikte anız, çöp gibi, kasıt gibi ihtimalleri de sıralamışlar. Çöpü, anızı, insan hatasını zor engellersiniz de...
Bu enerji nakil hatları ayrı bir konu değil midir?
Peki onlar yıllar önce uyarmış da ne olmuş?
4. MARMARİS VE TRAFO YANGINI
Cevabı Marmaris’te yılların gazetecisi Ali Gündoğan’ın haberinden okuyoruz: “Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yangınla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında bilirkişi atandı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele ve Asayiş Büro Amirliği ekipleri, 17 görgü tanığının ifadesini aldı. 6 gün süren bilirkişi incelemesi sonucu yangının, ENERJİ NAKİL HATLARINDAN çıktığı rapor edilerek Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu.”
5. HATAY’DA MAHKEME TESPİTİ
Hatırlayalım. Hatay’da da feci bir yangın çıkmıştı. Evler boşaltılmış, devasa bir alan kül olmuştu.
O zaman da yazmıştım:
“Dün yangın bölgesinden gelen başka bilgiler de vardı.
Bölgedeki trafoların yetersiz olduğu ve yangına neden olacağı daha önceden birkaç kez bildirilmiş. Yüksek gerilim hatlarındaki zaaflar anlatılmış. TEDAŞ’a dilekçeler yazılmış.
Elektrik mühendisi olan bir mahalle sakini, birkaç kez savcılığa dilekçe vermiş.
Bir süre önce, 2019’da, yüksek gerilim hattı yüzünden yangın çıkmış. Yöre sakinlerinin başvurusu sonucunda mahkeme yangının yüksek gerilim hattından kaynaklandığını tespit etmiş ve tutanak altına almış. Ancak trafolarda ve yüksek gerilim hatlarında bir yenileme ya da çalışma olmamış.”
6. VE DATÇA
Datça’daki yangından sonra Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci açıklıyor: “Burada yangının bir elektrik trafosundan çıktığı şu anki tespitlerimiz arasında ama kesin değerlendirmeleri ilerleyen saatlerde gün içerisinde sizlerle paylaşacağız.”
7. GELDİK BUGÜNE
İşte yazımın başında sözünü ettiğim “ihmal belası” burada ortaya çıkıyor... Yıllarca yapılan uyarılar...
Uzmanların görüşleri... Değişen bir şey yok. Yemyeşil ormanlarımızın arasından geçen elektrik hatları. Trafolar... Enerji hatları... Yeterince izolasyonu olmayan teller.
Ve bakımsızlık.
Biliyorum. Orman yangınlarında başta ormancılar olmak üzere devlet söndürmek için elinden geleni yapıyor. Ama enerji hatlarıyla ilgili sorular var.
8. SORULAR
* Dağıtım şirketleri acaba yeterli bakımı yapıyorlar mı?
* Yaz aylarında nüfusu 5’e katlanan turistik beldelerdeki yetersiz trafolar destekleniyor mu?
* Bir köy nüfusuna göre kurulmuş trafoları, çekilen elektrik hatlarını düşünün. Peki yaz aylarında büyük şehir nüfusuna ulaşan o beldelerdeki enerji hatları ve trafolar zorlanmaz mı? 15 bin kişinin oturduğu yere 1 milyon insan geliyor.
* Enerji dağıtım ihalesini alan şirketlerin bakım ve onarım faaliyetleri hangi oranda denetleniyor?
Özellikle Muğla ve Antalya yöresinde sahillere uzanan turistik tesis ve beldelere giden elektrik hatlarının büyük bölümü ormanlık alandan geçiyor. O tellerin bakımsızlıktan ağaçlara doğru nasıl eğildiğini ben defalarca gördüm.
Evet arkadaşlar. Doğa severler... Vatan severler...
Bir daha “yangın gerekçesi trafo ve enerji hatları” sözünü duymak istemiyorsak...
Bir an önce... Gecikmeden...
Bu konuda önlem alınmalı...
Paylaş