Paylaş
Özeti şudur:
“Önümüzdeki kritik dönemde ve seçimler sonucunda, bizimle uyum içinde çalışacak bir KKTC Cumhurbaşkanı beklentimiz var.”
İlk bakışta normal ve diplomatik olan bu cümlenin derinlerinde çok önemli bir mesaj var.
Önce soralım:
Hangi seçim?
Söz konusu olan, 11 Ekim’de KKTC’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimidir.
Yani...
Bu seçim...
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de aylardır sürdürdüğü büyük enerji mücadelesinin stratejik gidişi açısından çok kritiktir.
Çavuşoğlu’nun yaptığı “uyum içinde çalışmak” vurgusunun anlamı da işte buradadır.
Biraz daha açarsam...
Başta Fransa olmak üzere AB içindeki önemli bir grup, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de daracık bir alana sıkıştırmak istiyor.
Bunun için de Yunanistan ve Güney Kıbrıs yönetimini kullanıyorlar.
Güney Kıbrıs üzerinden Doğu Akdeniz’deki enerji alanlarına egemen olmayı planlıyorlar.
Bunun için Fransa, İngiltere, ABD, Mısır, İsrail; Güney Kıbrıs’la savunma ve enerji anlaşmaları imzaladılar.
İşte bu noktada KKTC’nin önemi ortaya çıkıyor.
Türkiye ve KKTC, haklarını korumak üzere Akdeniz’de önlemler alıyor, enerji aramaları yapıyor.
Şimdi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uyarısına gelebiliriz:
“Türkiye’nin uyum içinde çalışacağı bir KKTC Cumhurbaşkanı” beklentisi...
Peki Çavuşoğlu seçimlere 8 gün kala bunu niye söylüyor?
AKINCI’NIN DURUMU
Artık çok net olarak biliniyor ki...
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Ankara arasındaki “uyum” tam anlamıyla bir “güven sorunu”na dönüşmüştür.
Akıncı, “Türkiye’den emir almayız” anlamına gelecek açıklamalarda bulunmuştur.
Oysa mesele “emir” değil, “Türkiye ile KKTC’nin ortak çıkarları” meselesidir...
Daha açık bir deyişle...
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sürdürdüğü tarihi mücadelede başarılı olabilmesi için...
Ankara’nın KKTC’nin seçeceği cumhurbaşkanı ile tam uyum içinde olması bir şarttır.
Ve belli ki Akıncı, bu “uyum” için Ankara’nın beklediği isim değildir.
AB’DEN GELEN YERALTI FISILTILARI
Tabii bu arada sormadan edemiyorum:
Acaba KKTC’deki seçmenlere “AB üyeliği” gibi “hayali havuçlar” gösteriliyor olabilir mi?
Rum tarafının KKTC’deki birliği kırmak için bu tür “havuçlar pompalıyor olması” mümkün müdür?
Bu soruların da elbette bir cevabı olacaktır.
FEDERASYON İÇİN ARTIK YETER
Çavuşoğlu’nun mesajları arasında önemli bir başlık daha var...
O da Kıbrıs için federasyon tanımı...
Türkiye artık bu federasyon görüşmelerinin birer kandırmaca olduğunu söylüyor.
Türkiye, Rum/Yunan tarafının görüşmeleri her defasında masada kilitlediğini anlatarak “Yeter” diyor.
Çavuşoğlu, bu “Yeter” ifadesini en yüksek perdeden dile getiriyor.
Yani artık “federasyon dosyası” da kapanmış görünüyor.
MÜCADELENİN SON NOKTASI
Ankara’da yaptığım konuşmalar gösteriyor ki...
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sürdürdüğü “enerji mücadelesi”, Akdeniz’deki varlığı ve küresel güç olma yolculuğundaki adımları açısından tarihi değerdedir...
Ve KKTC işte bu tarihi yolculuğun en kritik noktasıdır...
Bu açıdan Türkiye, KKTC üzerinde oynanacak birtakım oyunlara asla izin vermeyecektir.
11 Ekim’deki KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri şimdiden hayırlı olsun...
Her zaman olduğu gibi halk iradesi ve demokrasi kazansın...
Paylaş