Paylaş
Altın değerinde sahiller.
Türkiye’nin en önemli turizm merkezleri...
Dünyanın sayılı körfezleri...
Prenslerin, kralların, dünya şöhretlerinin vazgeçilmez yat durakları...
Her birinin yaz nüfusu 1 milyonu aşan şehirler.
Ve Türkiye turizm gelirinin en önemli kapısı...
Türkiye yat turizm gelirinin yüzde 90’ı...
Akdeniz kıyı şeridinin İtalya ve Yunanistan ile birlikte en güzel koyları, körfezleri...
İşte böylesine önemli bir gelir kapısıdır bu sahiller.
Ama ne yazık ki...
Yalnızca bir ilin belediye yönetimine bırakılmış durumdadır...
Muğla Belediyesi.
Evet... Bu dünya çapındaki sahiller... Denizle ilgisi olmayan Muğla gibi bir şehir için kurulmuş bir belediye ile yönetiliyor.
Peki yürüyor mu?
Elbette hayır.
Büyükşehir Yasası’nın belki de yarattığı en büyük sorundur bu...
Muğla Belediyesi’nin yönetim şemasına bakın.
Bir adet deniz ve kıyı tesisleri şube müdürlüğü bulursunuz.
Hepsi bu kadar.
Bodrum, Marmaris, Fethiye, Datça, Dalaman, Ortaca, Gökova, Göcek, Hisarönü gibi turizm cennetleri için...
Yalnızca bir müdürlük.
Daha açık söylersem...
Muğla için dizayn edilmiş bir belediye yönetimi...
Türkiye’nin en büyük ve en kalabalık turizm bölgelerini yönetmeye çalışıyor.
Benzetmek gibi olmasın ama...
Merkez Bankası Ankara’da diye, Merkez Bankası’nın yönetimini Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bırakmak gibi bir şey değil midir bu?
Ne kanalizasyon ne çöp ne altyapı ne su...
Elbette yeterli olmuyor.
Mesela Muğla Büyükşehir Belediyesi, dar sokaklarıyla ünlenmiş turizm beldelerine koskocaman yolcu otobüsleri gönderiyor...
Bunun gibi onlarca örnek.
Türkiye 1250 km’lik turizm kapısını bir belediye bınasına sokmaya çalışıyor.
Burada Muğla Belediyesi’nin bir kabahati var mı?
İşte Gökova...
İşte Göcek, işte Hisarönü...
Bu koylardaki yapılaşmayı, lokantaları Muğla ölçeğindeki bir belediyecilikle çözebilir misiniz?
Mümkün değil.
Yurtdışından gelen yatların rotasını, kaldıkları yerlerin kalitesini, tuvaletlerin, duşların bakımını kontrol edebilir misiniz?
Mümkün değil.
Bugün hangi ilçe belediyesine gitseniz büyükşehirin yüzlerce kilometre uzaktan gelen yönetme çabasından şikâyetçidir.
Muğla Belediyesi 250 km ötedeki Fethiye gibi bir turizm merkezini yönetebiliyor mu?
Türkiye’yi tanıtan bütün broşürlerde övünerek gördüğümüz Ölüdeniz’i kurtarabilir mi?
Mümkün değil.
İşte bir yaz daha geçti.
Ben o sahillerdeki işletmecilerden, yerel yöneticilerden hep aynı şikâyeti dinledim.
Ankara buna bir çözüm bulmalıdır.
Turizm, çevre ve orman bakanlıkları bu sorun için kafa yormalıdır.
Bu yaz gitti...
Bari önümüzdeki yaz için..
Daha temiz, daha organize ve yerinden yönetilebilen bir sahil bekliyoruz.
Paylaş