Bu cani nasıl serbest kalır!

Ağır ve acı bir hikâyesi var bu fotoğrafın...İçim acıyarak anlatıyorum:

Adam eve geliyor. Sarhoş...

Yine başlıyor işkenceye... 6 yıldır dövdüğü karısını tokatlıyor. Yetmiyor...

Gidip bir naylon poşet alıyor. Tavada eritiyor. Sonra eriyen naylonu karısının yüzüne damlatıyor. Sonra ayaklarına...

Annesinin çığlıklarını duyan 3 yaşındaki kızı koşup annesine sarılıyor. Bu defa cani, erimiş naylonu kızının yüzüne damlatıyor...

Arkadaşlar... Ağrı’da oluyor bu vahşet.

İsim vermiyorum, mahalleyi yazmıyorum.

Nasıl olsa yetkililer biliyor.

İşte o nedenle doğrudan soruyorum:

Bu işkenceyi yapan yaratık emniyetteki sorgusundan sonra serbest bırakıldı mı?

DHA’dan gelen habere göre “serbest bırakılmış”... İnanamadım.

Şaşırdım... Öfkeden içim yandı...

Yüzü yanık içinde konuşan 20 yaşındaki anne bakın ne diyor: “6 yıllık evliyim. Evlendiğim günden beri eşimden şiddet görüyorum. Eşim benim çocuklarımın başına bir şey getirmeden, bizi öldürmeden devlet büyüklerim yardım etsin. Eşim naylon poşetle yüzümü, ayaklarımı yaktı. Çocuklarımı dövdü. Beni gözümü yakmakla tehdit etti. Bugüne kadar çocuklarım için katlandım, ancak devlete sığınmak istiyorum”.

Neyse ki kadın sığınma evine gönderiliyor. Ama cani serbest...

Eğer o kadına ya da çocuklarına bir şey yaparsa...  Bunun sorumlusu kim olur arkadaşlar? Bir düşünsenize...

Her gece eve gelen bir adam... Her gece bir işkence...

14 yaşında evlendirilmişsiniz. O günden beri dayak...

Sayın vali...

Kadına şiddete karşı her türlü mücadeleyi veriyoruz. Lütfen bu olayı vakit geçirmeden açıklığa kavuşturun. Bir acı haber gelmesin oradan. Sonra hep birlikte kanayan vicdanlarımızla baş başa kalırız...

DEMİR İPEK YOLU TRENİ GELİNCE O TAHRAN GEZİSİNİ HATIRLADIM

Bir sabah bakanlığın küçük uçağıyla havalanmıştık.

Binali Yıldırım, eşi Semiha Hanım ve ben...

Aniden çıkmıştı Tahran ziyareti...

Ertesi gün Binali Bey, İranlı meslektaşıyla konuşurken masaya bir dünya haritası açtı.

Bir parmağını Pekin’e koydu. Diğeriyle İngiltere’ye kadar uzanan geniş bir yay çizdi.

Ve sonra şöyle dedi:

“Gelin bu hattı İran’dan da geçirelim.”

Büyük hayaller, azim ve zamanla gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vizyonuyla Binali Bey, büyük hayallerin şantiyesini kurdu. Takip etti. Gerçekleştirdi. Nereye gitse ‘Demir İpek Yolu’nu anlatıyordu.

Bir sabah havaalanından dönerken Tayyip Erdoğan’la yaptığı telefon konuşmasından doğan Boğaz’a tüpgeçit hayali de öyle gerçekleşti. Bugün Asya’yı İngiltere’ye bağlayan Demir İpek Yolu da öyle.

İzmir-İstanbul’u 5 saate indiren proje... 

İstanbul Havalimanı...

İletişim devrimi niteliğindeki dijital yollar... Ve daha niceleri.. Ne garip...

Projeler, hayaller gerçekleşip de kullanılmaya başlayınca...Sıradanlaşıyor... Normalleşiyor... Çin’den kalkan trenin Marmaray’ı geçmesiyle bir büyük hayal daha gerçekleşti. Bu öyle sıradan bir tren yolculuğu değildir.

Sınır tanımayan hayallerin dünya haritasına işlenmiş halidir.

Emeği geçen herkese selam olsun...