Paylaş
Anadolu’nun Orhun Anıtları...
940 yıl önce bu topraklarda hüküm süren Türk İslam Devleti Selçuklu’nun en büyük mezarları.
Biliyorsunuz...
Bitlis terörün kendine kaynak yapmaya çalıştığı bir kentti.
Kürt vatandaşlar üzerine, daha önce Ermeni vatandaşlar üzerine çalışan o terör, yıllardır kan akıtıyor.
O nedenle bu mezarların ayrı bir yeri vardır Anadolu’da.
Etnik tuzaklarla yıkılamayacak olan o muazzam zenginliği anlatır.
Tarihten bir derstir.
Bu yazımdan sonra Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman aradı.
Büyük bir heyecanla, o mezarlar için en geniş katkıyı ve sahiplenmeyi yaptıklarını ve devam edeceklerini söyledi.
Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban aynı heyecanla anıtmezar niteliğindeki bu tarihi zenginlik için elinden geleni yaptığını anlattı.
Ama ne oldu?
Tam bir sevinç içindeyken...
Biz bu heyecanı yaşarken, bu defa öfkenin, kinin ve fitnenin mezarını kazmak isteyen bir provokasyona çattık.
Bir Kürt anasının cenazesinin Ankara’ya defnedilmesini protesto edenler oldu.
Yazık...
Biz ne diyoruz?
Biz Bitlis’teki Türk-İslam mezarlığını büyük bir müjde ve zenginlik olarak duyuruyoruz.
Ama bakıyorum...
Başka bir yerde birileri ‘nefretin mezarı’nı kazıyor.
Bu dünyanın kini öteki dünyaya taşıyor.
Bitlis’teki mezarlara Kültür Bakanlığı sahip çıktı.
Neyse ki, Ankara’da bir Kürt anasının cenazesine yapılan saygısızlığa da cevap devletin en üst mertebesinden geldi.
Cumhurbaşkanlığı açıktan kınadı.
Rahatladık...
Ama dikkat...
Ankara’da bu ilk olay değil.
Daha önce de Sırrı Sakık’ın eşinin cenazesine böyle bir saygısızlık olmuştu.
Umarım, Ankara’nın yerel yönetimleri bu konuyu halkla paylaşır.
Çünkü Bitlis’deki mezarlar ne kadar tarih dersiyse...
Ankara’daki mezar olayı da o kadar ibrettir.
EFES’TE BİR KUĞU GÖLÜ
YILLAR önce bir gitar sihirbazı Al Di Meola’yı dinlemiştim.
Al Di’nin gitarı o tarihi mekânda, sesin taşla aşkı gibiydi.
Efes Antik Tiyatrosu...
İşte yine benzeri bir hazırlık var.
Bu defa Kültür Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi 16-19 Eylül’de Efes Antik Tiyatro’da bir dizi konser veriyor. İzmir ve İstanbul...
Bugün o tarihi mekân, Verdi’nin Aida’sına sahne oluyor.
Sonra, Puccini’nin La Boheme’i var.
İtalyan solistler sahnede.
Yekta Kara’nın olağanüstü güzellikteki rejisiyle “Saray’dan Kız Kaçırma”...
Ve Çaykovski’den Romeo ve Juliet...
Volkan Ersoy ve Armağan Davran koreografisiyle...
İşte arkadaşlar beni mutlu eden haber budur.
Akdeniz tarihinin en zengin coğrafyasında Türkiye böyle anılsın isterim.
Bitlis’teki Türk-İslam tarihinin en önemli mezarlığı neyse...
Efes’teki Meryem Ana odur.
Turizm ise... İşte turizm. Kültür ise... İşte tarih ve kültür.
Önce Kültür Bakanlığı’nı kutluyorum.
Sonra bu muhteşem organizasyona destek veren...
Selçuk Belediye Başkanı Dahi Zeynel Bakıcı’ya...
Ve Türkerler Holding’e...
Sonsuz alkışlar gönderiyorum.
Paylaş