Paylaş
“Birleşmiş Milletler, NATO, AB, Lahey...
Bunlar hava... Bunlar oyalama... Bunlar gösteriş...
Ancak ABD ile Rusya anlaşırsa, tamam...”
İşte dün ABD Dışişleri Bakanı Kerry açıkladı:
“Rusya ile geçici ateşkes için anlaştık...”
Yakında Obama ile Putin bir araya gelecek.
Peki kimle kim arasında ateşkes oluyor?
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da onu açıklıyor:
“Suriye’de Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak kabul edilen grupları dışarıda bırakacak ‘ateşkes yöntemleri ve şartlarını’ tartıştık.”
Yani?
“IŞİD’in dışındaki gruplar ve Esad rejimi arasında bir ateşkes olacak.”
Yani?
“ABD ve Rusya’ya göre terörist olmayan PYD de ateşkesin bir tarafı olarak bulunduğu yerde otonomisini ilan etmiş olacak.”
Esad da zaten açıktan söyledi:
“Rusya ve İran sayesinde ayakta kalabildim.”
Demek ki bu ateşkese göre...
“Özgür Suriye Ordusu, PYD ve Esad arasında bir ateşkes olacak...”
Yani ateşin bir tarafı kesilecek...
Bizim tarafımızdaki PKK/PYD ateşi devam edecek, öyle mi?
Bence bu kesilen ateş değil.
Bunlar resmen pasta kesiyor arkadaş.
Alo 190 fetva hattı
DİYANET, bir “Alo fetva hattı” kurdu.
Alo 190...
Manisa’dan vatandaş, Alo 190 fetva hattını aramış:
“Hocam, eşimle televizyonlardaki evlendirme programlarını izliyoruz. Katılan eşlerle ilgili konuşuyoruz. Bu gıybete girer mi?”
Vaiz Erdal Akdeniz ne desin şimdi bu soruya?
Bir başkası:
“Eşimle tavla oynuyoruz, günah mıdır?”
Ya da...
“Kuran-ı Kerim’de dinozorlardan bahsediliyor mu?”
Tabii daha onlarca “güler misin, ağlar mısın” sorusu.
Televizyonlarda bazı hocaların sabah kuşaklarında yaptığı programları hatırlayınca...
Diyanet’in bu “Alo 190 fetva hattı” hoşuma gitti.
Keşke gelen soruların tümünü görebilsem.
Türkiye için muhteşem bir “sosyal soru haritası” olurdu...
Muazzam bir eğitim ve zihniyet haritası çıkardı.
Bir bozuk telefon öyküsü iPhone: ‘Parayı verirken iyisiniz bozulup da getirince, kimsiniz’
İPhone bozuldu...
Ekran dondu. Çatladı... Binlerce lira verdiğin ürün bir anda bitti.
Garantisi? Servisi?
Okurlardan o kadar çok uyarı geldi ki...
İşte bir örnek..
“Paramparça bir ekranla bir haftalık bekleyişin sonucunda randevu saatimde Apple Store’un yolunu tuttum. Uzun bir masada diğer randevu sahipleriyle beraber kuzu kuzu bekleyiş devam etti.
Saatler sonra ödeme için kartımı verdim, 299 TL çatırt diye kredi kartımdan çekildi ve telefonuma kavuştum.
Bre Apple, sen ki dünyanın “en değerli şirketi”sin, müşterine verdiğin değer bu mu?
Seni göklere çıkaranlara yaptığın muamele bu mudur? Müşteri deneyimine bu kadar önem veren bir şirket, satış sonrası servislerine bir göz atmaz mı? Bu iş daha farklı yapılamaz mı?
Ayrıca randevu yoğunluğuna bakılırsa, cam bardak kırılırcasına kırılıyor bu ekranlar.”
Daha bir de şu var:
“Ekran karardıysa eğer, telefonu servise alıp en az 15 gün bekletiyorlar. O sırada telefonlarınız kesik.”
Yani...
Parayı verip alırken iyisiniz?
Bozulup da getirince kimsiniz?
Paylaş