Paylaş
Otomobil popülizmi
Türk siyaseti ucuz popülizmin en ucuz örnekleriyle dolu.
Üstelik bu durum, son günlerde de moda oldu.
Başbakan Yardımcımız Bülent Ecevit makam otosu olarak bir Kartal'a biniyor. Yerli yapım diyeymiş... Mercedes'e ya da bir başka lüks araca binmeyerek tasarruf yapıyor...
Gazetemde bu durumu anlatan fotoğrafa esefle baktım... Niye mi?
Çünkü Bülent Ecevit Kartal'a biniyordu ama korumaları Mercedes ve Ford kullanıyorlardı.
Tasarrufa eyvallah da, var olan bir otomobile binmeyip, onu korumalara kullandırmak neyin tasarrufu oluyor onu anlamadım.
Tamam yenisini almayın... Yenisine para harcamayın. Onu anlarım. Fakat eldeki zaten alınmış, para zaten Almanya'ya gitmiş, onu korumalara verince bunun adı tasarruf mu oluyor, yoksa başka bir şey mi?
Üstelik de niye Kartal? Olacak iş mi?
Esnafın yük taşımak için tercih ettiği otomobilde, başbakan yardımcısı taşıyoruz...
İlle de yerli araba ise, ki doğrudur, makam otosu olarak bundan böyle yerli otomobiller kullanılmalıdır, al bir Renault, al bir Tempra, al bir Opel Vectra onu kullan...
Bu ucuz popülizmin bir adım ötesi de gelebilir yakında ben böyle yazınca.
Bülent Bey korumaların otomobillerini de ellerinden alır tasarruf olsun diye, onları da Kartal'ın bagajında taşımaya kalkar...
Biz de bu tasarrufu yeriz...
Bir taraftan trilyonluk teşvikler irtica destekçilerine verilir, bir taraftan eş dost akraba en tatlı KİT'lere yönetici yapılır, diğer taraftan Kartal'a binilip hava atılır...
Ayrıca da bir konuk devlet adamı geldiği zaman, benim başbakan yardımcım Kartal'la dolaşıyorsa, o adamın Türkiye'nin gücü ve ekonomisi hakkında birtakım yanlış fikirlere kapılmasını da engelleyemezsiniz..
Geçiniz beyim, geçiniz...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendisini yönetenlere lüks otomobil aldı diye batmıyor.
Hele hele zaten var olan otomobilleri garaja koymakla hiç kurtulmuyor...
Siz işinizi iyi yapın, siz bu memleketi soyguncudan, talancıdan koruyun, Mercedes'ler, Jaguar'lar, BMW'ler size helal...
Yok bunlarla başedemiyorsanız...
Kartal bile çok...
NOT: Sayın Necati Doğru'nun yeni Mercedes alımlarını engelleyen kampanyasını son derece saygıyla karşıladım. Fakat anlamadığım, Sayın Necati Doğru, Tansu Çiller 30'u Mercedes toplam 50 otomobillik konvoylarla gezerken, Özer Çiller devletin Mercedes'leriyle ortalıkta fink atarken Necati Bey neredeydi?
Bu destek Refah'ı bitirir...
Efendim benden duymuş olmayın ama Refah Partisi'nden pek yakında kurtuluyoruz galiba...
Galibası falan yok, öyle olacak...
Anayasa Mahkemesi'nden tüyo aldım falan sanmayın... Benim dediğim kurtulma belki de Anayasa Mahkemesi'nin RP ile ilgili kararını açıklamasından bile önce olacak.
Nereden mi biliyorum? Çok basit; tarihi gerçeklerin ortaya koyduğu istatistik verilerden.
Biliyorsunuz bir gazeteci var. Sayın Nazlı Ilıcak.
Nazlı Ilıcak yazarlık yaşamı boyunca değişik zamanlarda değişik politik görüşleri ve bunları temsil eden parti ve liderleri desteklemiştir...
Gelin bunlara bir göz atalım:
1980 öncesinde Nazlı Ilıcak koyu bir Adalet Partiliydi... Ve tabii ki, Demirel taraftarı.
Demirel 12 Eylül'de siyasetten sarı kart gördü, hapislere girdi, Adalet Partisi kapandı.
Ardından Nazlı Hanım MDP'li oldu... Evren Paşa'nın kurdurduğu, askerlerin başında olduğu parti. O parti Evren desteğiyle girdiği seçimlerde hüsrana uğradı.
Nazlı Hanım MDP'li olmaya devam etti. MDP Genel Başkanlığı için Mehmet Yazar'ı destekledi. Yazar genel başkan olamadığı gibi siyasi kariyeri de, başarılı örgüt yöneticiliği de sona erdi. Bu arada MDP de yok oldu gitti.
Nazlı Ilıcak bunları yaparken, eşi rahmetli Kemal Ilıcak Özal'ın hışmına uğradı. Önce Nazlı Hanım'ın Bulvar, ardından da ailenin asıl övünç kaynağı Tercüman gazeteleri battı.
Bu arada Nazlı Ilıcak'ın desteğinden kurtulan Süleyman Demirel siyasete döndü, önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı oldu. Ve Nazlı Ilıcak'ın kendisini desteklemesinden korktuğu için araya mesafe koydu.
Bu arada Nazlı Hanım 1996 yılında Tansu Çiller'i desteklemeye karar verdi. O güne kadar işleri yolunda giden Tansu Çiller o günden sonra tökezlemeye başladı. Koşar adım tırmandığı politika merdivenlerinden, Nazlı Ilıcak'ın desteğiyle düşer adım yuvarlandı ve bitti.
Nazlı Ilıcak şimdi de Refah Partisi'ni destekliyor... Bu durum gösteriyor ki, Refah'ın sonu yakın.
Teşekkürler Nazlı Hanım... Desteğinize kuvvet...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Dostluğumuz bir anlam ifade ettiği zaman...
Paylaş