Teke tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Ölenlerin kanları İçişleri Bakanı'nın elinde

33 kişi öldü, iki gün yayın... Bitti...

Gelecek 33 ölüye kadar programımız bitmiştir... Saygılarımızla...

Bunun böyle olduğunu ehliyeti geri alınmış bir ayyaşa can teslim eden otobüs firması da biliyor, kanunu yapan da biliyor, denetimi yapmayan da...

33 canın gittiği kazanın da, her yıl Türkiye'de trafik kazalarından yol kenarlarında üstüne gazete örtülen 5 bin ölünün de bir tek suçlusu var:

İçişleri Bakanlığı...

Yıllarca Trafik Yasası değişsin, Trafik Yasası değişsin diye bağırdık... Yasa değişti... Ne değişti?

Hiiiç...

Yok pardon hiç değil... Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra trafik kazalarında yüzde 20 artış meydana geldi...

Denetleme olmadıktan sonra, uygulanmadıktan sonra, yasa değişse ne olur ki!

Zaman zaman otomobille Ankara'ya gidiyorum... Emin olun 450 kilometrelik yolda bir tek polis otosu görmediğim yolculuklarım oluyor.

Gördüklerim de zaten polis otosunu yolun bir kenarına çekmiş bekliyor oluyorlar...

Biz de trafik denetlemesi şu anlama gelir:

Dik bir yokuşun tepesinde pusuya yatacaksın, sollayana ceza keseceksin...

Düm düz, kaymak gibi bir yola radar kurup, para basacaksın...

Gerisi yok...

Aylardır yazıyorum, her sabah TEM'de 40 kilometre yapıyorum, bir tek polis görmüyorum diye, her seferinde emniyet müdürleri arayıp tamam göreceksiniz diyorlar hâlâ yok...

İstediğin yasayı ve yasağı koy, denetlemezsen, denetlenmediğini bilirse, insanlar uymazlar...

Sakın yanlış anlamayın, polis memurlarını, trafik polislerini suçluyor da değilim...

Ne yapsın adamlar...

Altlarında kırık dökük otomobiller... Günde çeyrek depo benzin tahsisi... Yol kenarında beklemeyip ne yapsınlar...

Verilen benzin, şubeden görev yerine gitmeye anca yetiyor...

O döküntü otomobille, o üç beş litre benzinle kimi nasıl denetlesinler...

İçlerinde görev otosunun benzinini cebinden alanları bile var emin olun...

Emniyette iyi otomobil yok mu?

Var elbet... Yarısı siyasilere eskortluk yapar, diğer yarısı müdürlerin makam otosu...

Kaçak yakalananlar, mali şubenin veya narkotiğin elinde... Kim ne yapar belli değil...

Her yıl ölen binlerce kişinin kanı, İçişleri Bakanları'nın ellerindedir...

Denetlemeyi yaptırmayan, denetleme yapmak isteyenlere gerekli imkânları sağlamayan İçişleri Bakanları'nın ellerinde...

Kurbanlıklar karadan, eşekler havadan gidiyor...

Kara yolundan gidersen canından oluyorsun... Hava yolundan gidersen eşek yerine koyuluyorsun bu ülkede...

Türk Hava Yolları'nda durum rezalet...

Pazar akşamı 23:00 uçağıyla Antalya'dan İstanbul'a geliyorum...

22:45'de uçakta yerlerimizi aldık...

Uçak ilginç bir durumda... İlk kez rastladığım bir durum var.

İlk 13 sıra Bussiness Class... Yani bir nemli bez için fazladan milyonlar ödenen bölüm...

Dedik ki, herhalde çok talep olmuş böyle yapmışlar...

Normal bölümde yerimizi aldık...

Uçak doldu Bussiness Class boş...

Meğerse iş farklı... THY dolandırıcılık yapıyor...

Uçağın büyük bölümünü Bussiness diye ayırıyor...

Normal isteyene yer yok... Son dakikada sıkışan yolcu Bussiness'a mecburen biniyor...

Tam üçkağıt...

Neyse mesele o değil...

Aradan yarım saat geçti uçak kalkmıyor... Bu arada uçağa ha babam yolcu biniyor...

Benim bildiğim kalkış saatinden sonra uçağa yolcu alınmaz...

I ıh, öyle değil...

THY dolmuş gibi kapıda bilet kesiyor... Resmen uçak dolacak diye bekliyoruz...

Bu arada sinirlenen yolcularla kabin ekibi arasında tartışmalar...

Kabin ekibi ne yapsın, zavallılar...

Onlar da bizim gibi kurban... Üstüne üstlük gecenin 12'sinde, gün boyu binlerce kişiye hizmet etmişler, yorgun ve de argınlar...

Yolcu ise THY diye karşısında muhatap onu buluyor...

Bu arada yolcuların öfkesinden ben de payımı aldım...

Bir vatandaş gelip ‘‘Size de bravo Fatih Bey, sesinizi çıkarmadan bekliyorsunuz'' diye bana çıkıştı...

Ne yapayım, Genel Müdür karşımda olsa döveyim de, günahsız kabin meruruna ne garezim var...

Neyse 23:00 uçağı, saat 00:05'te doldu... Biz de kalkıp İstanbul'a geldik...

Anlaşılan THY'nın paraya ihtiyacı var. Uçağı boş uçurmak istemiyorlar...

Tamam olabilir... Ama, bari bilete saat yazmasınlar... Dolunca kalkar desinler, ona göre gidelim...

Beklemek bir şey değil, eşek yerine konmak ağırına gidiyor adamın...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Sporun bir eğlence olduğunu anladığımız zaman...

Yazarın Tüm Yazıları