Teke tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Unutma

Şubat ayı boyunca yaptığımız sokak ve meydan toplantılarında sloganımız, ‘‘Susma, sustukça sıra sana gelecek'' şeklindeydi.

Şimdi yeni bir sloganın zamanı; ‘‘Unutma, unutursan yine başa gelecek...''

Okumayan bir toplum olduğumuz için, hızla unutuyoruz. Oysa 1993'ten, 1997'ye kadar geçen süreyi unutmamalıyız. Hatta belki daha da öncesini.

Bugün başımıza demokrasi havarisi kesilen kadını unutmamalıyız. 1993 ile 1997 arasındaki binlerce faili meçhul cinayeti, ortalıktan ansızın kaybolan yüzlerce kişiyi unutmamalı, demokrasi havarisinden bunların hesabını sormalıyız.

TEDAŞ'ı, TOFAŞ'ı unutmamalıyız. Batık bir büfe işletmecisiyken, Türkiye'nin en zengin 100 adamı arasına giren Özer Çiller'i ve eşini unutmamalıyız.

Yalı çetesini, borsada ve Hazine ihalelerinde içerden sızdırılan bilgiyle yapılan vurgunları unutmamalıyız.

Özelleştirme ihalelerinde dönen dolapları unutmamalıyız.

Eroin kaçakçısı dedikleriyle, yaptıkları ortaklıkları unutmamalıyız.

Uluslararası dolandırıcılarla ortaklıklarını unutmamalıyız.

Amerika'daki mal varlıklarını, Kuşadası'nda peydahladıkları çiftliği unutmamalıyız.

Unutmamalı ve hesap sormalıyız.

Sormalıyız ki, bizim başımıza gelen, çocuklarımızın da başına gelmesin!..

İstersek yaparız

İki günden beri Kuzey Carolina'da, Chapel Hill diye küçük bir kasabadayım. Küçük ama önemli bir kasaba... Çünkü Amerika'nın en büyük üniversitelerinden biri burada. Üstelik de, en eski iki üniversitesinden biri: UNC, yani University of North Carolina.

25 bin öğrencisi var. Bunlardan 16 bini kampusta kalıyor. UNC bir devlet okulu ve ABD'nin en ucuz üniversitesi.

UNC, aynı zamanda Amerikan Kolej Ligi NCAA'nın en güçlü basketbol takımlarından birine sahip. Zaten üniversite basketbolla yatıp, basketbolla kalkıyor.

Birkaç yıl önce üniversiteye yeni bir spor salonu yapma ihtiyacı doğuyor. Ancak üniversite yönetimi bu iş için ayıracak parası olmadığını söyleyince, basketbol takımı hemen bir bağış kampanyası başlatıyor.

Öğrenciler seferber oluyorlar ve 1 aydan kısa bir sürede bırakın dev bir spor salonunu, yanına bir de kapalı yüzme havuzu yapacak parayı topluyorlar.

NOT: Milli Eğitim Vakfı'nın bütün il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde temsilciliği var...

Diyanet hazırlasın, Milli Eğitim uygulasın

Sağduyulu halkımızın, din sömürücülerinin goygoylarına kulak asmadığını sevinerek öğreniyorum...

‘‘Din elden gidiyor'' diye başlattıkları yaygaranın aslında, ‘‘Avantamız gidiyor'' paniğinden kaynaklandığını halkımız görüyor. Din elden gitmiyor, din, sömürücülerinin elinden kurtuluyor.

8 yıllık eğitim tasarısı, din eğitimini politize olmaktan çıkarıp, Diyanet'in eline veriyor.

Ancak burada önemli bir hata yapılıyor.

Kuran kurslarının müfredatının Diyanet İşleri tarafından hazırlanması doğru olabilir. Ancak bunun Talim Terbiye Kurulu tarafından denetlenmesi ve bu kursların Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olması şart.

Yoksa birkaç yıl sonra yeni sorunlarla karşılaşmak ve kafamızı duvarlara vurmak zorunda kalabiliriz.

Bizden uyarması.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

İşimizi çabuk yaparken, hatasız da yapabileceğimizi gösterdiğimiz zaman...

Yazarın Tüm Yazıları