Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Gümrük Müsteşarı'ndan itiraf gibi yanıt

Başbakan'ın gazetecilerle toplantısı, üzerine de bayram tatili derken, gümrüklerle ilgili yazılarıma ara vermek zorunda kaldım.

Kaldığım yerden devam edeceğim ama önce ilk yazıya gelen yanıtlarla başlamak istiyorum.

Ben İstanbul Haydarpaşa Gümrüğü'nde kaybolan 153 konteynerden söz etmiştim. Gümrük Müsteşarı Ramazan Uludağ yanıt yollamış. Yanıt mı desem, itiraf mı desem bilemiyorum.

Müsteşar diyor ki: ‘‘Kayıp olduğu öne sürülen konteyner sayısı 130'dur. Müfettiş Bülent Taşoluk tarafından düzenlenen raporda 8 konteynerin kayıp olduğu tespit edilmiştir.’’

Müsteşar Uludağ 1993 yılından kalma bir başka olayla ilgili olarak da soruşturma yapıldığı ve suç duyurusunda bulunulduğunu belirtiyor.

Diğerleri ile ilgili de soruşturma sürüyormuş.

1993 nire, 1998 nire... Tam 5 yıldır soruşturma sürüyor. Biraz daha sürerse zamanaşamına uğrayacak diye korkuyorum!

Müsteşar'ın itirafları hoş yine de.

Topu topu 8 konteyner kayıpmış.

Ne olacak ki?

Burada kayıp konteynerlerle ilgili olarak Başbakan Mesut Yılmaz'a bir soru yönelttim.

O da yanıt olarak örtülü ödenekten alınan 50 milyon dolarlık silahın kayıp olduğunu söyledi.

Acaba bu kayıp konteynerlerle o silahların ne gibi bir bağlantısı olabilir? Yılmaz bununla ilgili yanıtı da verecektir herhalde.

Bana itiraf gibi bir yanıt yollayan Gümrük Müsteşarı Ramazan Uludağ'la ilgili eski Bakan Ali Şevki Erek'e bir soru yöneltmek istiyorum. Ali Şevki Erek bakanlığı döneminde Ramazan Uludağ hakkında soruşturma başlatmış ve Uludağ'ı Gümrükler Genel Müdürlüğü görevinden alarak pasif bir müşavirlik görevine getirmişti.

Ali Şevki Erek'in, Uludağ'ı hangi gerekçeyle görevden aldığını şimdilik bilmiyorum.

Soruşturmaya uğrayan eski genel müdürün, şimdi nasıl müsteşarlığa getirildiğini bilmediğim gibi.

Bildiğim bir şey varsa, Ali Şevki Erek'in şimdiki Genel Müdür Şahin Sezer'i de görevden almış olduğu ve Sezer'in mahkeme kararıyla göreve geri geldiği.

Görevden alınanlar, tekrar aynı veya daha üst görevlerde niye buluşuyorlar acaba?

Nevşehir bağlantısı mı?

GÜMRÜKLERLE İgili olarak Başbakan Yılmaz'a sorduğum soruya Başbakan'ın ‘‘Gümrüklerde çok dosya var. Araştırıyoruz’’ dedikten sonra, kayıp silahlar konusuna değinmesi tesadüf değildi herhalde.

Arada bir bağlantı varsa başbakan açıklar diye yazdım yukarıda.

Tabii ben de boş durmadım.

Bağlantı araştırdım.

Net bir bağlantı bulamadım.

Ancak ilginç bir rastlantı buldum.

Adını sık sık andığım Gümrük Muhafaza Başmüdürü Şahin Sezer var ya, Şahin Sezer Nevşehirli... Üstelik de milliyetçi olarak adlandırılan görüşe yakın.

Peki siz milliyetçi görüşten ve Nevşehirli başka birini tanıyor musunuz?

Biraz zorlayın hafızanızı.

Hani Nevşehir'de, müthiş bir törenle gömülmüştü. Türk bayrağına sarılarak. Türkiye onunla gurur duyuyordu.

Hatırladınız değil mi?

Abdullah Çatlı...

Konuyla ilgili dostlarım bana Sezer'in göreve getirilmesi ile ilgili olarak Çatlı'nın o dönemde çok etkili olduğunu iddia ettiler ama ben inanmadım.

Bir kanun kaçağı bir atamada nasıl etkili olabilir ki!

Müdür niye soruşturulmadı?

GEÇEN hafta İstanbul Haydarpaşa Gümrüğü'nden kaybolan 153 konteynerin akıbetini sormuştum. Gelen yanıt yukarda.

Bu konteynerler kaybolurken, İstanbul Haydarpaşa Gümrüğü'nden kim sorumluydu ve bu kişi hakkında hiçbir soruşturma açıldı mı onu da soralım bakalım.

Haydarpaşa Gümrüğü'nden konteynerler buharlaşırken, Haydarpaşa Gümrük Muhafaza Müdürü Mehmet Canpolat'tı.

Mehmet Canpolat 6.4.1993 tarihinden başlamak üzere 14 ay boyunca Haydarpaşa Gümrüğü'nde müdürlük yaptı.

Mehmet Canpolat'ın müdürlük döneminde Haydarpaşa'da olan bitenle ilgili geniş bir raporu daha sonra bu göreve gelen Halil Güngör'ün hazırlattığını geçen hafta yazmıştım.

Halil Güngör'ün bu raporu, daha sonra göreve gelen Dr. Hüseyin Avcı'ya verdiğini biliyorum. Ancak Dr. Avcı bu raporu ne yaptı orası belli değil.

Ya o savsakladı veya rapor gittiği genel müdürlükte savsaklandı.

Bilinen tek şey, böylesine şaibeli bir dönemde Haydarpaşa Gümrüğü'nde müdürlük yapan Mehmet Canpolat hakkında hiçbir işlem yapılmadığı.

Neden?

Bilemem!

Belki de Canpolat'ın oturduğu Feneryolu'ndaki havuzlu, süper lüks Sepa Sitesi'ndeki evine, kapıdaki güvenliklerden dolayı giremedikleri içindir.

Geçici görevden emekli olacak

GÜMRÜKLERLE ilgili araştırmalarımda ilginç olaylara ve kişilere rastlıyorum.

Bunlardan biri İstanbul Gümrük Muhafaza Müdürü Hami Arıcı.

Neresi ilginç derseniz anlatayım.

Hamdi Arıcı'nın kadrosu Kapıkule'de. Ancak geçici görevle İstanbul'da bulunuyor. Benim bildiğim devlet memuriyetinde geçici görev 6 ayla sınırlı. Ancak Hami Arıcı 3 yılı aşkın süredir geçici görevle İstanbul'da. Görevin adı geçici, kendi kalıcı.

Antep'e tayini çıkan Arıcı'nın İstanbul'da kalabilmek için Gümrük'ten, Gümrük Muhafaza'ya geçtiği söyleniyor.

Asli görevine dönmesi için rapor hazırlanmış. Ancak o İstanbul'da devam ediyor.

Arkasındaki kişi hemşerisi, Gümrük Müsteşar Yardımcısı Edip Aktaş mı, yoksa Bakan Metin Gürdere mi belli değil! Metin Gürdere'nin gümrüklerle bir ilişkisi yok ama, bakan bakandır. Güçlüdür...

Oysa Hami Arıcı'nın müdürlük yapması yasal olarak mümkün değil. Çünkü bu kadroyu alabilmek için 4 yıllık yüksekokul mezunu olmak gerekiyor. Oysa Arıcı iki yıllık yüksekokul mezunu. Ama dediğim gibi Hami Arıcı'yı koruyan bir el var.

Arıcı niye korunuyor? Niye bu görevde tutuluyor bilemiyorum.

En azından şimdilik!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Gümrükteki rezaletleri

dizi yapmak zorunda kalmadığımız zaman.



Yazarın Tüm Yazıları