Paylaş
TRT ve KTHY bitti, sıra Florence Nightingale'e geldi
Türkiye Kardiyoloji Vakfı diye bir vakıf var.
Bu ad size bir şey ifade etmeyebilir. Ancak Florence Nihgtingale Hastaneleri deyince bileceksiniz.
Türkiye'nin en iyi hastaneleri.
Pırıl pırıl hizmet veren, Batı standardında hastaneler zinciri.
Bu hastanelerin sahibi ise işte o Kardiyoloji Vakfı...
Pek yakında Kardiyoloji Vakfı da, Florence Nihgtingale Hastaneleri de perişan olabilir..
Çünkü kamuoyunun çeşitli faaliyetlerinden tanıdığı iki önemli isim, bu vakfın yönetiminde etkili olabilmek, bu kurumu da daha önce başında bulundukları kuruma çevirebilmek için faaliyete geçmişler.
Sıkı durun isimleri söylüyorum:
Ümit Utku ve Tayfun Akgüner.
Bu isimlerden Ümit Utku'yu, Kıbrıs Türk Hava Yolları'ndan bilirsiniz. Kurumu yüz milyonlarca dolar zarara sokan ve Kıbrıslılar'ın kurtulmak için akla karayı seçtikleri bir isim. Son olarak önceki gün hastanelerde sahtecilik yaptığı yolundaki iddia Hürriyet'te yer aldı. Sahte hastalarla, KTHY'yi ve Florence Nightingale Hastanesi'ni üçkâğıda getirmiş.
Diğer isim Tayfun Akgüner ise TRT'nin anlı şanlı eski genel müdürü.
TRT'yi nasıl perişan ettiğini Emin Çölaşan binlerce kere yazdı.
Her ikisi de şimdi yaptıklarının hesabını adalete veren isimler.
Bu ikili şimdi kafayı Florence Nightingale Hastaneleri'ne ve Kardiyoloji Vakfı'na takmışlar.
Ne yapıp edecekler, burada kontrolü ele geçirecekler.
Bunun için sistemli bir operasyon yürütüyorlarmış.
Vakıf yönetim kurulunun bu operasyona izin vermeyeceği ve Türkiye'nin en iyi sağlık kurumlarından birinin, bu ikilinin eline oyuncak edilmeyeceği kanaatindeyim.
Kulağım ve gözüm vakıfta...
Biline...
Oluyor mu Sayın Emniyet Genel Müdürü
Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican'ın bir oğlu var.
Bunda ne var diyeceksiniz.
Doğru herkesin oğlu var, kızı var.
Ama insan Emniyet Genel Müdürü oldu mu, oğlunun yaptığı iş önemli oluyor.
Necati Bilican'ın oğlu Murat Bilican, Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden birinde bar işletiyor.
İşte bu olmaz.
Emniyet Genel Müdürü'nün oğlu bar işletemez.
Bar dediğin yer belli. Hele hele Bodrum gibi yerde. Gelenin gidenin kim olduğu belli olmayan, içerde ne yapıldığı belli olmayan bir yer.
Mafyası da, iti de, uğursuzu da bu sektörle yakından ilgili.
Ve Emniyet Genel Müdürü'nün oğlu bar işletiyor.
Olacak iş mi?
Merak ediyorum, sürekli huzur operasyonu adı altında barlar basılıyor.
Acaba Necati Bilican'ın oğlunun barı hiç basıldı mı?
Ve yarın öbürgün o barda bir olay çıksa ne olacak?
Ne olacak Sayın Genel Müdürüm?
Pasaport sahte, patlayan tüpgaz
Alaatin Çakıcı'nın kırmızı pasaportu sahteymiş.
Biliyorsunuz Mısır Çarşısı'nda patlayanlar da tüpgazdı.
Tüpgazı koyan PKK'lılar yakalandılar. Acep yarın da Çakıcı'ya sahte kırmızı pasaport verenler de yakalanır mı?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Düğünlere katılmayacağımızı önceden söylediğimiz zaman.
Paylaş