Fatih Altaylı: Ödeyin ki faize gitsin!

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Deprem vergisini ödeyeceğiz. Yasa çıktı, yönetmelikler hazırlandı.

Söke söke alacaklar.

Siz de seve seve vereceksiniz! Vermeniz de lazım.

Verin ki devlet işleri yürüsün.

Sizin verdiğiniz vergilerle yapılan devlet işi ise faiz ödemek.

Evet evet, devlet sizden aldığı vergilerle sadece faiz ödüyor.

Bunu ben söylemiyorum, Gelirler Genel Müdürlüğü'nün resmi rakamları söylüyor.

Önümüzdeki yıl, devlet sizden aldığı her yüz liranın 88 lirasıyla faiz, daha doğrusu iç borç faizi ödeyecek.

Yani şu deprem vergisi diye kestikleri toplam 2.4 katrilyonluk haracın 2.1 katrilyonunu yine bir grubun cebine faiz diye pompalayacaklar.

Dediğim gibi, 2000 yılında toplam vergi tahsilatının yüzde 88'i faiz ödemesine...

Üstelik bu bütçede öngörülen.

Yani bütçe açığı öngörülenden fazla olursa, oran yüzde 90'ı aşacak.

Bakın şu ülkenin makus talihine.

1987 yılında vergi gelirlerinin sadece yüzde 25'i faiz ödemelerine gidiyormuş.

Bugün ise yüzde 88'i.

İç borç bu hızla yükselmeye devam ederse, önümüzdeki yıl vergi gelirinin tamamı iç borç faizini ödemeye yetmeyecek.

Önümüzdeki yıl bir deprem falan da olmaz ise bakalım o zaman vergiyi ne diye geçirecekler!

Kokuşmuşluk değil, çürümüşlük!

MUHARREM Sarıkaya'nın dünkü Hürriyet'te yer alan haberi başka bir ülkenin bir gazetesinde yayımlansa yer yer yerinden oynardı.

Türkiye'de kimse tınmıyor bile.

Bu kadar mı iğrençleştik.

ABBATE gömlek firmasının sahibi, Türk Eximbank'ından kredi talebinde bulunmuş.

Üstelik de Cumhurbaşkanı'nın desteğiyle.

Cumhurbaşkanı'nı kim takar bu ülkede!Suyun başını tutan kimse, en büyük o!Firma sahibi Ahmet Tayan'dan açıkça rüşvet isteniyor.

Tayan 3 milyon dolar kredi istiyor. Eximbank'taki muhatabı ‘‘İki milyon dolar veririz. Yüzde 10 alırız’’ diyor.

Üst düzey bir Eximbank yöneticisi, lafı dolandırmadan 200 bin dolar istiyor anlayacağınız!

Açık açık... Utanmadan sıkılmadan...

Tayan da sinirlenip fabrikayı satıyor.

Her şey ortada.

Rüşveti isteyen belli, vermeyip kamuoyunu bilgilendiren belli.

Ama kimse tınmıyor.

Bu kadar çivisi çıkmış bir ülkeyi 7.4'lük deprem sallamaz bile.

Kim bono sattı?

ENİS sordu, yanıtsız kaldı. Bir de ben sorayım. Hazine bonolarına faiz koyulmadan bir gün önce, elindeki bonoları satan banka var mı?

Ya da hangi banka veya bankalar, ellerindeki Hazine bonolarını alışılmışın üzerinde miktarlarda elden çıkardılar.Bu konuda bilgi verilmesi, bu ülkenin adam gibi yönetilip yönetilmediği konusunda önemli bir adım olacaktır.

Bülent Bey, parti işine minibüsle gitmek doğruluktur ama, devlet işinde doğruluk bu kadar basit değildir!

Yakışır Paşam'a...

YENİ cumhurbaşkanı adayımız hayırlı olsun. Emekli Orgeneral Çevik Bir, ‘‘Halk seçerse cumhurbaşkanlığına aday olurum’’ demiş.

Minik bir anket yaptım.

Kadınlar ‘‘Olsun’’ diyor.

Kısa boylu, şişman cumhurbaşkanlarından bıkmışlar.

‘‘Yakışıklı olsun. Boylu boslu olsun. Bak Clinton'a. Çevik Paşa da maşallah aslan gibi. Boylu boslu, yakışıklı’’ diyorlar.

Çevik Paşam'ın cumhurbaşkanı olmak için fiziksel bir avantajı var gerçekten.

Ancak kimyasal olarak intibalarım pek hoş değil.

Cumhurbaşkanlığının bu taze adayı, kendisine soru soran basın mesuplarına karşı takındığı tavırla, siyaset için kimyasal eksikleri olduğunu gösterdi.

‘‘Seçilseniz ilk üç icraatınız ne olur?’’ sorusunu, şahsına yönelik bir komplo olarak algıladı.

Soruyu soran Murat Birsel'i bir güzel haşladı.

Oysa son derece doğal bir soruydu.

Ya Çevik Paşa'nın ilk üç icraatı çok kötü olacaktı ve bu nedenle soruya kızdı, ya da genel bir ‘‘hesap vermeme’’ durumu var ki, ‘‘sivil’’ cumhurbaşkanlığı makamında olacak iş değil.

Çevik Paşa siyasete girme nedenini söylerken de ürktüm.

Şöyle dedi: ‘‘Evde karımın başına dert olacağıma.....’’

Gerisi, ‘‘Milletin başına dert olurum’’ gibime geldi bana.

Tabii yine de Yıldırım Akbulut'un cumhurbaşkanı olmasındansa Çevik Bir'in olmasını tercih ederim.

Çevik Paşa öğrenir.

Yıldırım Akbulut ise asla!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Zaten iflas etmiş esnaftan hiç değilse ek vergi talep etmediğimiz zaman.



Yazarın Tüm Yazıları