Fatih Altaylı: Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'den açıklama

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel cumartesi günkü yazıma, cumartesi sabahı arayarak yanıt verdi.

Başkan ile uzun uzun konuştuk.

Erçel, Yaşarbank'ın adının ayrı anılmasından duyduğum rahatsızlığı kendisine bağlamama üzülmüş.

‘‘Hiç alakası yok. Hazine murakıplarının raporu doğrultusunda açıklamalar yapılıyor ama ben raporları görmedim. Niye bu ayrıcalık var bilmiyorum. Fakat benle ilgisi olmadığına sizi temin ederim. Hiçbir dahlim yoktur’’ dedi Gazi Erçel.

Ve ekledi: ‘‘Yaşarbank'ın farklı gösteriliyor olmasının çok da önemi yok. Önemli olan soruşturma sırasında ortaya çıkacak olanlar. Soruşturmanın ilerlemesine paralel olarak bu farklılıklar ortadan kalkabilir.’’

Esbank'ın durumuna da değindi Gazi Erçel ve, ‘‘Yazdıklarınız doğrudur. Yavuz Zeytinoğlu değil bu sektörde Türkiye'de eşine zor rastlanacak bir beyefendidir. Ancak dediğim gibi soruşturma ve mahkeme safhalarında doğrular ortaya çıkacaktır.

Ben haklı olanın mağdur olacağını zennetmiyorum.’’

Merkez Bankası Başkanı'na daha zor durumda olan bankalar olduğu halde, niye bu 5 banka ile başlandığını sordum.

Bilmediğini söyledi.

Bu kontrollerin Hazine'ce yapıldığını, Hazine murakıplarının raporlarına göre davranıldığını, Merkez Bankası'nın bu işte son nokta olduğunu ve hiçbir müdahalesinin bulunmadığını söyledi.

Devirlerde kriterin ne olduğunu da sordum.

Başkan Gazi Erçel bilmediğini, ancak Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'ten bu konuda bilgi isteyeceğini, çünkü sorularla kendisinin muhatap olmak zorunda kaldığını belirtti.

Murat Demirel'den açıklama

MURAT Demirel, Güven Air'le ilgili yazım nedeniyle yurtdışından aradı.

Yaklaşık 2 saat anlattı.

Gördüğüm kadarıyla çok dolu.

Ben benimle ilgili bölümünü aktarıyorum.

Murat Demirel, Güven Air'in kuruluşunda hiçbir sıkıntı olmadığını, her şeyin kurallara uygun olduğunu ve Güven Air'in eski bir şirket olduğunu söyledi.

Benim sözünü ettiğim şirketin Air Rose olduğunu bu şirketle kendisinin hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirtti.

Murat Demirel, Air Rose'un Ispartalı bir grup işadamı tarafından kurulduğunu ve amcasının -Süleyman Demirel- eşinin ailesinden kişilerin bu şirketle ilgili olduklarını, şirketin başında bu aileden Mesut Şener'in bulunduğunu anlattı..

Air Rose ile ne kendisinin, ne de babasının hiçbir ilgisinin bulunmadığını, Ispartalı işadamlarının ısrarıyla, babası Şevket Demirel'in 10 bin mark civarında sembolik bir hisse aldığını ancak şirketin faaliyetleriyle hiçbir ilgilerinin bulunmadığını söyleyen Demirel, ‘‘Bu şirket dediğiniz gibi bir işler çevirdiyse de bizim bu işlerle bir ilgimiz olamaz. Ben zaten bu şirketin kuruluşunu da, amaçlarını da doğru bulmuyorum’’ dedi.

NOT: Air Rose'un uçuş izni cumartesi günü Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından iptal edildi.

Onursal batıran başkan

CHP'nin toparlanacağına inanmak için bir kıvılcım yandı.

Parti, seçim hezimetinin nedenlerini araştıran bir rapor hazırlamış.

Ve rapordan, ‘‘Sol'u İnönü batırdı’’ sonucu çıkmış.

Bu SHP'nin ve CHP'nin 1983 yılından bu yana yaptığı en doğru tespit.

Öteden beri benim için ‘‘Türk solunu batıran adam’’ olan Erdal İnönü'yü solcuların neden bu kadar sevdiğini ve hatta ‘‘Onursal başkan’’ gibi bir payeyle onurlandırdığını anlamamıştım.

Benim için İnönü gerçekten de solu batıran adamdı.

İnönü, ‘‘Sevimli’’ imajının ardında, aslında son derece gayri ciddi bir kişi gibi duruyordu.

Siyaseti ‘‘kerhen’’ yapıyor, bunun için olsa gerek, siyaset konusunda düşünmüyordu.

‘‘Milli Şef’’in çocuğu olarak hayat onun için ciddiye alınacak bir şey değildi.

Hayatındaki pek çok şey gibi CHP Genel Başkanlığı'nı da babasının adından faydalanarak elde etmişti.

Bu nedenle de onun için önemsizdi.

Partiyi hiç yönetmedi. Parti yolsuzluk batağına batırılırken ne olduğunu anlamadı, anlamaya çalışmadı.

Tembeldi. Umursamazdı.

1987 yılında Özal seçim yasasını değiştirip, Ecevit'in feryatlarına rağmen ‘‘Sol'u oyarken’’ Özal'ın en büyük destekçisi gülümseyen yüzüyle Erdal İnönü oldu.

Hep gayri ciddiydi.

Gazeteci olarak sorduğumuz ciddi sorulara, içimden geçen tabir olmamakla beraber, ‘‘saçma’’ yanıtlar vererek kendince espriler yaptı.

Komik olmanın, komik görünmenin parti başkanı olmak için yeterli olduğunu düşündü.

Ve Türk solunu madden ve manen bitirdi.

CHP'nin ‘‘Onursal başkan’’ hatasından, ‘‘Sol'u batıran adam’’ noktasına ulaşması, partinin geleceği açısından umut vericidir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ ?

Sözde Müslümanlar nikáhsız eşlerini hacca götürmeye kalkışmadığı zaman...

Yazarın Tüm Yazıları