CUMA akşamı saat 17.27’de Reuters Ankara’dan bir haber geçti.
Aynen aktarıyorum...
‘Başbakan Yardımcısı Ali Babacan: Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin bir miktar daha yüksek olması görüşüne katılıyorum.’ Tam piyasalar kapanırken gelen bu haber dikkatimi çekti... Çünkü Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin ‘bir miktar daha yüksek olması’ görüşü, eğer ekonomiden sorumlu devlet bakanı Ali Babacan gibi çok ketum ve dikkatli biri tarafından dile getiriliyorsa bu piyasaları ciddi biçimde etkileyebilecek bir haberdir... * * * Hemen telefona sarıldım... Önce finans piyasasından üst düzey iki yönetici ile konuştum. İkisi de ‘eğer Babacan bu açıklamayı kafasındaki bir planı uygulamak için yaptıysa, hükümetin döviz rezervlerinin arttırılmasına dönük bir planı varsa ve bu açıklama o planın sinyali ise piyasalar çalkalanır’ dedi. Ne demek piyasaların çalkalanması? ‘Avrupa ekonomisindeki belirsizlik yüzünden dalgalanıp duran dolar ve Euro hepten tutulamaz hale gelir, kur patlar TL değer kaybeder...’ Sokağın diliyle söylersek dolar 2 TL’yi bile geçebilir... ‘Çünkü bu ortamda Merkez Bankası’nın 73 milyar dolar civarında olan mevcut rezervini normal alımların dışında arttırması çok sayıda spekülasyona yol açar.’ * * * Ne tür spekülasyonlar? ‘Hükümet bu adımı güven artırıcı bir önlem olarak düşünse bile, İsrail ve Amerika ile aramızda soğuk rüzgârlar eserken, piyasalar bunu ‘içerde ve dışarıda tedirgin olacak bir şeyler var’ diye okur ve anında tepki verir...’ Merkez Bankası günlük ihale yoluyla doğrudan 15, opsiyonlu 30 milyon dolarlık alım yaparak zaten belli bir plan dahilinde rezervini arttırıyor. Eğer hükümet bu ortamda Merkez Bankası’na ‘daha fazla gaza bas’ derse bu mesaj bile kuru zıplatmaya yeter. Özerk MB’ye hükümetin böyle bir mesaj vermesi ayrı bir tartışma konusu... Olur ya bir de yabancı sermaye akışının zayıf olduğu böyle bir dönemde MB’nin piyasadan hızla döviz çektiğini düşünün, artık kim tutar kuru... Mesela kimileri MB döviz rezervinin 100 milyar dolara kadar çıkmasını savunuyor... * * * Üç satırlık bir haberden yola çıkarak tüm bu senaryoları konuştuğum uzmanlar tek bir şart öne sürdü... ‘Acaba Babacan bu açıklamayı hangi bağlamda yaptı?’ Reuters’ın haberinde pek fazla detay yoktu. Habere göre Babacan bu açıklamayı Plan Bütçe Komisyonu’nda yapmış... Hemen Babacan’ın basın danışmanı Halit Ertuğrul’u aradım. ‘Bu tip konularda ayaküstü açıklama yapmaktan ısrarla kaçınan Ali Babacan Plan Bütçe Komisyonu’nda neden böyle bir açıklama yaptı?’ ‘Sayın Bakan o açıklamayı ‘Merkez Bankası döviz rezervinin yüksek olması gerekir’ diyen bir milletvekilinin görüşüne karşılık yaptı...’ * * * Yani spontane gelişti? ‘Evet tamamen spontane bir konuşmaydı...’ ‘Babacan genelde spekülasyona açık açıklamalar yapmaz. Döviz rezervinin bir miktar yüksek olması görüşüne katıldığına göre bu konuda bakanlığın bir planı mı var?’ ‘Hayır, bildiğim kadarıyla yok. Tamamen o konuşmanın akışında yapılmış bir açıklama...’ Doğrusu ben tam tatmin olmadım. Babacan’ın ayaküstü konuşmamak konusundaki titizliğini bilmesem bu açıklamasına ‘bir temenni cümlesi’ der geçerdim. Ama ‘temenni’ ile ‘teenni’* arasındaki farkı kabinede en iyi ekonomiyi bugüne kadar büyük bir dikkatle yönetmiş olan Ali Babacan bilir... Ne dersiniz Ali Bey bu açıklama olgunlaşmış bir planın sonucu mu yoksa bir dikkatsizliğin mi? *Teenni: Telaşa düşmeden, olgunlaştırarak, tam zamanında iş görmek.