Paylaş
Galiba TED, hayatı iki şekilde yaşayan birbirinden parlak beyin ve yüreği bir araya getirebildiği için çok başarılı.
Bir yanda her türlü mucizeye meydan okuyan bilim insanları...
Diğer yanda bizzat hayatı mucize olarak yaşayan sanatçılar...
Üç gündür Oxford’da birbirinden çarpıcı, mucizevi sunumlar dinliyorum.
Size bugün onlardan örnekler sunacaktım.
* * *
Fakat dün bir meslektaşımdan öylesine dokunaklı bir e-mail aldım ki...
Bugün köşemi TED Global’de sahneye çıkmayı başaranlara değil, Mehmet Gökhan Karatoy’un henüz mucizeye dönüşememiş, azimli hikâyesine ayırmaya karar verdim.
Bakarsınız bu vesileyle o da girişimci ruhunu mucizevi bir sunuma dönüştürür...
Buyurun...
Sevgili Seda Kaya Güler’in kaleminden “DNA’sında yaratıcılık geni olan bir Türk gencinin mücadelesi...”
* * *
Bugün sizi müthiş bir genç, parlak bir beyinle tanıştırmak istiyorum.
Başka ülkede olsalar, örneğin ABD’de, Apple’ın beyni Steve Jobs olabilirler ya da Google’ı yaratabilirler.
Burada olanaklar biraz kısıtlı...
Mehmet Gökhan Karatoy kendini bildi bileli fikir üretiyor, büyüklerimizin pek sevmediği tabirle ha bire “icat” çıkarıyor.
Aslında yaptığı innovasyon.
Mehmet yaptığının innovasyon olduğunu, 2006 yılında katıldığı yarışmada ödül alınca anlamış.
* * *
“İşsiz olduğum bir dönemde TEB’in ‘İcat çıkar’ yarışmasını gördüm. Finans sektörüne dair bir fikir istiyorlardı. Bir tane yazıp gönderdim. Finale kalan 20 kişi kampa katıldık. Bir hafta süresince innovasyonu anlattılar bize. Fikrim ödül aldı. Oscar almak gibi bir şeydi benim için” diye anlatıyor yarışmalara katılma hikâyesini.
Çünkü her gün aklına yeni bir şeyler geldiği için, diğer yarışmaları takip etmeye başlıyor.
Turkcell’in “Mobil gelecek” yarışması GSM sektörüyle ilgili olmasına, arkadaşları mühendis olmadan ve o teknolojiyi bilmeden fikir üretilemeyeceğini söylemelerine rağmen inat edip katılıyor ve üç fikri de finale kalıyor.
* * *
Jüri üyeleri, halkla ilişkiler okumuş bir gencin yarışmaya katılmasını enteresan buluyorlar, ikinci kez karşılarına çıkınca şaşırıyorlar, üçüncü kez gelince ayakta alkışlıyorlar.
Yine kazanıyor, yine ödül alıyor.
Kendine olan güveni artıyor. Ve bunu geliştirmesi gerektiğini düşünüyor.
“O sırada Tiffany’nin ‘çatlak tişört’ yarışmasını gördüm. Onda da grafik tasarımı gerekiyor. Benim alanım değil, ama koşulları okudum. Aslında benim başarım ‘iyi okumak’. Başarının en etken unsurlarından biri bu. İnsanların gözden kaçırdıkları şeyi yakalıyorum. Tasarım veya slogan istiyorlardı. Ben de ‘Beni giymek kot ister!’ yazıp başvurdum ve finale kaldım. Sloganla finale kalan tek kişiydim” diyor.
* * *
Ve bir sürü yarışma.
Mehmet’i ve arkadaşlarını daha yakından tanımak için, www.winnovateam.com sitesine girebilirsiniz. Arkadaşları diyorum, çünkü Mehmet yarışmakolik olunca bakmış ki kendisi gibi yarışmalara hep aynı kişiler katılıyor.
Ve hepsi ödül alıyor.
“Niye bir araya gelip, sinerji yaratmıyoruz” diyerek bir grup kuruyor ...
Böylece Türkiye’nin ilk ve tek innovatif beyin takımı Winnovateam kurulmuş oluyor.
Amacı, elde ettikleri deneyimi başka gençlere aktarmak.
* * *
Mehmet ve diğerleri pırıl pırıl gençler.
DNA’larında farklılık, yaratıcılık geni var.
Konuşurken sürekli yeni fikir üretiyorlar.
Bir anda işinize yarayacak projeler geliştiriyorlar.
Mehmet’in tek hayali ABD’ye gidip hem İngilizcesini geliştirmek hem de yeni bir dünyaya açılmak. Ama maddi imkânları yetersiz...
* * *
Geçtiğimiz aylarda İsviçre, St. Gallen University’nin düzenlediği “Yarının Liderleri” başlığı altındaki sempozyuma davet edilmiş. Üniversite, dünya genelinde araştırma yaparak, yarının 100 liderini belirlemiş ve İsviçre’ye davet etmiş.
“Yaptığım çalışmalar, aldığım innovasyon ödülleri, kurmaya çalıştığım dernek ve winnovateam kulübüm sayesinde dünya genelinde ilk 100’e girmeyi başardım” diyen Karatoy’u, Özyeğin Üniversitesi ve Prof. Dr. Ali Beba desteklemiş.
St. Gallen’e bu sayede gidebilmiş.
Karatoy’u orada en çok etkileyen şey, yaratıcı gençlere verilen destek...
“Her şeyinizle ilgileniyorlar” diyor ve arkasından ekliyor...
“Ben gittim, geldim, Türkiye’de kimsenin haberi yok!”
Haberiniz olsun istedim...
Çünkü hayat onu nasıl yaşarsanız yaşayın mucize...
Paylaş