Bursalı Mösyö İmam’ın gizemli aşkı

“CÜPPEYİ giyip cemaatin önünde ‘Allah- u Ekber’ diyerek ellerimi kaldırdığımda karşıma hayali dikiliyor, ne okuyacağımı şaşırıyordum.

Namazım da niyazım da o olmuştu...

Secde ettiğimde sanki ona secde ediyordum...”
* * *
Dört çocuk sahibi evli bir imam, görev yaptığı Saint Dizier’de, sürekli gittiği bir kafede çalışan, evli ve iki çocuk sahibi Fransız bir kadına âşık olursa ne olur?
Hele de bu imam tutkuyla bağlandığı Katrin’e duyduğu aşkı karısı Münire’den gizleyemeyecek bir hale gelmişse...
Dahası oturup bu aşkı merkeze alan bir kitap yazmış, adını da Mösyö İmam koymuşsa...
Ve kitabı şu sözlerle karısına ithaf etmişse...
‘Beni dil ucuyla değil yürekten affetmeni dilerim.
Elimde değildi...
Kendimle olabildiğince mücadele ettim.
Amansız bir hastalığa yakalansam bana yine kırılır mıydın?
Buda öyle bir şey işte...’
* * *
Bırakın Türkiye’yi İslam dünyasında cok az insanın cesaret edebileceği bir işe girişmiş Mehmet Oyan.
Sadece karısıyla değil Tanrı, aşk, din, ibadet, para, cinsellik aklınıza gelebilecek ne varsa her şeyle adeta günah çıkarırcasına yüzleşmiş...
Aptallıkları, saçmalıkları, korku ve umutları yok yok bu kitapta...
* * *
İslam’da Hıristiyanlıktaki gibi günah çıkarma mekanizması yok...
Eğer olsa hiç tereddüt etmeden Mösyö İmam’ı bu türün başyapıtı ilan ederdim...
Oysa karşı karşıya olduğunuz kitap her anlamda bir ilk yapıt.
Alabildiğine acemi...
Kıblesi aşk, inanç, mizah, samimiyet ve cesaret olan bir itirafname...
* * *
Ölüm korkusu ve Fransa’da morgda yıkadığı cesetle ilgili anlattıkları onun kişiliğini en çıplak haliyle ele veriyor...
Bir trafik kazasında ölen Türk genci uzun zaman peşini bırakmamış.
Öyle ki evde yalnızken sürekli Hüseyin’in morgdaki hali gözünün önüne gelmeye başlamış...
Çare olarak ne yapmış dersiniz Mösyö İmam?
‘Bazı din büyükleri böyle durumlarda okuyup üfleyin der. Oysa okuyup üflemek öteki dünya ile irtibatınızı arttıracağı için daha da korkmanıza yol açabilir. Ben Fransa’da ürperdiğim zaman gecenin kaçı olursa olsun müzik setine bir oyun havası koyar, ‘Oyna Mehmet Hoca oyna!’ diyerek şakır şakır oynardım. Çok faydasını gördüm...’
* * *
Durun bitmedi Mösyö İmam şimdi de cenneti anlatıyor...
‘Çocukken benim için cennet, kilolarca ayçekirdeği ve binlerce cilt Teksas-Tommiks’ti. On yaşlarında sinema salonlarını cennet diye görmeye başladım. Ergenlik yıllarımda cenneti dansözler, huriler, striptiz yıldızlarıyla dolu hayal ettim. Oysa cenneti âşık olunca anladım. Tutkuyla bağlandığın bir kadının gözlerine bakmak demek cennet...’
Mösyö İmam ona cenneti yaşatan Katrin’e onca ziyarete rağmen bir mektup kadar yaklaşabilmiş...
Adına şiirler yazıp şarkılar bestelediği kadına “Senden hiç bir şey beklemeden sana âşık bir imamım...” diyebilmiş...
* * *
Radikal Cumartesi’den Pınar Öğünç’le yaptığı keyifli söyleşide “İnsanlar günah işlemezse Allah neyi affedecek?’ diyor...
‘Mösyö İmam’ Münire Hanım’ın şu çarpıcı sözleriyle son buluyor...
“Böyle aşklar artık yaşanmıyor. Sen bunları yazarsan belki de imkânsız aşkların daha tatlı, daha büyük olduğu anlaşılır. Kadınlık gururum incinse bile böylesine gizemli bir aşkın gizli kalmasına gönlüm razı gelmez...”
Mösyö İmam, Mehmet Oyan  Doğan Kitap, Temmuz 2010
Yazarın Tüm Yazıları