Esra Midilli

Yenilenmenin pratik yolları

1 Kasım 2005
Moda karmaşık bir döneme giriyor. Tasarımcılar, kadın bedenini yeniden keşfetmenin heyecanı içinde, kesimler, renkler, desenler ve kuplar üzerinde farklı oyunlar oynuyor; detaylar, ve aksesuvarlarla köklü bir 'değişim'in de sinyallerini veriyorlar. Siz bu değişime ne kadar hazırsınız? Kendinizi bu dünyanın bir parçası hissetmek için küçük bir adım atmak isterseniz, pratik ve ekonomik alışveriş önerilerimizi izleyebilirsiniz.

Yeni mevsime girerken gardırobunuzla birlikte, belki de tarzınız üzerinde de biraz değişikliğe gitmeniz gerekiyor. Bu kış, bu değişim aslında sandığınızdan da zor olacak. Çünkü tasarımcılar, kadın bedenini yeniden keşfetmişsecine yepyeni formlar, kalıplar, renkler, aksesuvarlar ve detaylarla karşılıyorlar yeni mevsimi. Şanslıyız, düşünsenize eğer modayla oynanan yeni oyunlarla tanışmasak, bu kasvetli aylar çok sıkıcı geçebilirdi...

Şimdi yine her zaman söylediğimiz şeyi tekrarlıyalım. Alışverişe çıkmadan önce, vitrinleri önceden gezme ve trendlere bir göz atma fırsatı bulursanız, tüm bu zenginliğin içinden sizlere sunulanı değil, kendi tarzınıza en yakın olan parçalara öncelik vermeyi unutmayın. Şık olacağım derken, moda kurbanları arasında anılmanızı istemeyiz çünkü.

İşte modanın pratik ve ekonomik 'değişim' önerilerinden bazıları. Bayram alışverişleri son sürat devam ederken, bir göz atmakta fayda var.

90’lı yıllarda çok kullandığınımız bu aksesuvar, bu yıl yine altın çağını yaşıyor. En sade kıyafetin üzerine bile dolayacağınız bu atkıyı kullanmak için hava sıcaklığının sıfırın altına inmesini beklemenize de gerek yok. Günün her saatinde bu atkıları kullanabileceğinizi hatırlatalım. Stefanel’in, pembe, siyah, kahve tonlarındaki yumuşacık atkılarına bir göz atabilirsiniz.

Kıyafetlerin en sadık dostları, bu kış kadınlar tarafından baştacı ediliyor. Geceleri, saten ve kadife modeller, yarı değerli taşlar, kürkler ve mücevherlerle süslenirken, gündüzleri, büyük valiz modeller dikkat çekiyor. Alışverişlerinizde çantanızın kaliteli olmasına dikkat edin. Çünkü tüm gözler yeni görümün mimarlarından biri olan bu aksesuarda!

Opak çoraplar

İnce ve parlak çoraplar dışarı, koyu tonlarda opak çoraplar içeri! Birçok tasarımcı bu kış volümlü veya dar eteklerin altına kullandığı bu çorapları, yuvarlak burunlu nostaljik ayakkabılar veya boyları dize kadar uzayan çizmelerle tamamlamış.

Hayvan baskıları

Klasikler arasında bu kış da yerini alan tüvid, ekose ve yünlü malzemeler arasında kimi zaman biraz sıkıldığınızı hissedebilirsiniz. Bu nedenle tasarımcılar modaya yepyeni oyunlar oynayabileceğiniz malzemelerle renk kattılar. Hayvan baskılı malzemelerle yaratılan çanta, kemer, ayakkabı ve saatler, kısa ceketler sizleri monotonluktan biraz da olsa kurtaracak!

Kemer olayı

Son iki sezona damgasını vuran kemerlere her mevsim farklı görevler veriliyor. Havamızı değiştiren kemerler bu kış daha da kalınlaşıyor ve giysilerin üzerine taşınıyor. Elbise, hırka ve bedene oturan trikoların üzerine göğüs altından takılıyor, daha nostaljik bir görüntü için ince modeller, yine ceketler ve bluzlarla tamamlanıyor.

Beyaz gömlek

Kışın, klasik kesimli, beyaz gömlekler en feminen halleriyle yine sahnede! Viktoryen dönemini yansıtan, yakalarda fırfır ve dantellerle hareketlendirilen modeller romantik olduğu kadar ihtişamlı ve şık görünüyor. Koton, ipek veya satenden tasarlanan bu gömlekler, dar jean pantolonların üzerine veya gündüzleri pantolon-ceket takımların içine ideal.
İddialı renkler

Tarzınızı ortaya koyarken renklerin gücünden faydalanın. Sezonun favori renklerinden biri olan mürdüm ve mor tonları, bu kış gardıroplarda mutlaka yer alacak. Geceleri, siyah yerine bu canlı tonlarda bir elbise, yine benzer tonlarda saten veya kadife bir ayakkabı ile tamamlanabilir. Ya da saten mor, seksi bir üst, jean pantolon, çizmeler ve iri taşlı takılarla buluşabilir. Tercih sizin!

ALIŞVERİŞ SEPETİ

Tendeki lüksler

Rengarenk,birbirinden gösterişli takıları ile Nişantaşı’nın alışveriş duraklarından biri olan Reminiscence, sonbahar-kış sezonuna 380 parçalık bir koleksiyonla giriyor. Her biri bir rüyayı temsil eden ve 11 temadan oluşan takılar dışında, onları tamamlayan anahtarlıklara da dikkat.

Romantik, zaman zaman barok izler taşıyan koleksiyonda Swarovski kristali, mine yarı değerli taşlar, gerçek inci gibi malzemeler kullanılmış. Ağırlıklı olarak tercih edilen renkler ise turkuaz, gül kurusu, yeşim, doğal inci ve gümüş tonları. Takı ve aksesuvarların fiyatları, 100-900 YTL. arasında değişiyor.

Yenilikçi adımlar

Son yıllarda giysi ve çanta koleksiyonu kadar ayakkabı modelleriyle de öne çıkan Lacoste, bu kış kadınlar için tasarladığı deri-kumaş karışımı spor ayakkabıları, günlük kullanım için ideal olacağını düşündüğümüz babetleri, tüm mevsimlerin renklerini taşıyan botlarıyla günün her saatine uygun seçenekler sunuyor. Erkeklerde renkli dikiş detaylarını tasarım ve konforla birleştiren marka, bu kez toprak ve yeşil tonlarına ağırlık vermiş.

Çalışan kadınlara özel

Benetton, çalışan-şehirli kadınlara yeni markası ‘Colors’ ile sesleniyor. Koleksiyonda, dar pantolonlarla kombinlenen uzun hırka ve tunikler dışında, şık triko, penye, pantolon-ceket takımları, elbiseler ve kürklü mantolar öne çıkıyor. Rafine bir şıklığı yansıtan kıyafetlerde, bu yılın gözdesi olan mürdüm, mor, petrol mavisi ve siyaha ağırlık verilmiş.
Yazının Devamını Oku

Kraliçeler geri döndü

24 Ekim 2005
Bugün modanın ilham kaynaklarından biri, Kraliçe Victoria döneminin kadın bedenini ön plana çıkaran şaşaalı giyim tarzı.

Yazının Devamını Oku

Metalik detaylarla seksi vurgular yaratın

18 Ekim 2005
İhtişamlı ve biraz punk tarzı. Modada kullanılan metalik detaylar, bu kış oynanan bu erkeksi ve güçlü oyunun en önemli parçalarından biri. /images/100/0x0/55eb4ad2f018fbb8f8b7d08dHeyecan veren tarzınıza renk katan detayları olmasaydı moda bugün ne durumda olurdu acaba? Tarzınızda köklü bir değişiklik yapmasanız bile aksesuvarlarla kendinizi kış için oynanan bu renkli oyunlara dahil etmeyi düşünmez misiniz?

Sezonda, metalik detaylar kıyafetlerle oynanan oyunlarda seksi vurgular yaratmak için kullanılıyor. İhtişamlı ve biraz punk kokan metaller, belki de mükemmel bir elbisede bir stil karmaşası yaratmak ya da kıyafetlerin üzerinde görsel bir egemenlik kurmak için tasarlanıyor.

Nedeni ne olursa olsun kesinlikle dikkat çekiyor. Burada bahsettiğimiz, altın ve gümüş renklerinden tasarlanan aksesuvarlar değil.

Elbiselere, pantolonlara, ayakkabı, kemer ve çantalara eklenen zımbalı efektler, zincirler. Trendlere yön veren tasarımcılardan biri olan Miucci Prada'nın koleksiyonlarını görünce de bu etkinin gerçekten istenirse çok güçlü bir biçimde vurgulanacağını anlıyoruz. O, kış için ceket, palto ve elbiselerinde metal aksesuvarların pırıltısından yararlanıyor. D&G da her zaman olduğu gibi çılgınlıklarını sürdürüyor ve yeni tasarımlarında punk tarzlara metallerle daha fazla ışıltı katıyor.

Her şey bir anda değişecek

Metal aksesuvarlı mantolar ve büyük çivili rugan çantalar, yüksek topuklar, çizmeler, eldivenler, şapkalar... Her şey ama her şey yeni sezonda göz alıcı ve ışıltılı. Bu detayları uygulamak isteyenler içinse kurallar son derece basit: Sadece abartıdan uzak olmak gerekiyor.

Bedeni saran şık bir kalem eteği, dar bir bluz, metal aksesuvarlı, onu açık yüksek topuklu bir ayakkabıyla ya da yıpranmış metal aksesuvarlı deri ceketinizi mükemmel kesimli bir jean pantolon ve seksi bir üstle kombine edebilirsiniz. Sezonun anahtar parçası ise en sade kıyafetlerin bile havasını bir anda değiştiren geniş zımbalı kemerler.

Kasketler için altın sezon

Geçmiş yıllarda esen romantizm rüzgarı, bu kış yerini erkeksi çizgilerle kendini farklı şekillerde ifade eden bir feminenliğe bırakıyor. Yeni sezonda güç ve özgürlüğün altı özellikle çiziliyor. Feminenliğin tanımını yeniden yapan tasarımcılar, keskin hatlarla belirgin hale getirilen siluetlere ekledikleri detaylarda vurgulamak istedikleri erkeksi görünüme ve ihtişamlı zenginliğe dikkat çekiyorlar.

Bu yıl, tarzınıza fark katacak detaylar arasında ön sıralarda yine şapkalar var. Onları kemerler, volümlü çantalar ve uzun çizmeler izliyor. Farklı kültürlerin etkisinde kalan şapka modasında İngiliz tarzı kasketler ve postacı kasketleri kalpaklar, erkeklerin dünyasından alıntı yapılarak modernleştirilen fötr modeller, nakışlar, broşlar ve dantellerle süslenen yün bereler var.

Podyumlarda sergilenen koleksiyonları tamamlayan şapkalar arasında bu kış en çok kasketlerin göz önünde olacağını hatırlatalım. Diesel, yeni sezonda sıra dışı temalarını yün bereler ve kasketlerle tamamlıyor. Erkeksi bir feminenlik taşıyan kasket ve bereler, denim pantolonlar, kısa dar ceketler, uzun çizmeler ve kürk yeleklerle güçlü metropol kadınlarının gardıroplarında baş köşeye yerleşiyor.

EL ÖRGÜSÜYLE ısınmaya ne dersiniz

Ninelerimiz, annelerimiz bizi soğuktan korumak için örgü şişlerini ellerinden düşürmezlerdi. Birbirlerine bakarak değişik modeller çıkarırlardı. Baklava dilimi, Türkan Şoray kipriği... Hazır konfeksiyonun hızla yayıldığı günümüzde bu örgü modellerini duymak artık zor.

Ancak, adeta birer sanat olan el örgüsü ürünler tamamen yok olmuş değil.

Evde boş oturmak yerine üretime katkıda bulunmak isteyen Müge Orakçıoğlu ve Şebnem Sürereker adlı iki ev kadını, el örgüsü giysilere yeniden hayat veriyor. El emeği, göz nuru el örgüsü giysiler, birer tasarım harikası olarak vitrinlerdeki yerini alıyor. Bereleri ve kaşkolları, ister pançoları ve büstiyerleri, isterseniz gece elbiselerini seçin. Canlı renkler ve ilginç modeller, sizi mutlaka farklı hissettirecek.

İnternet aracılığıyla tanışan bu iki ev kadını yine internet sayesinde ürettikleri el örgüsü giysileri Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanına satıyorlar. Tabii bütün siparişlere kendilerinin yetişmesi mümkün değil. Kurdukları organizasyonla evde oturan kadınlara el örgüsü işi veriyor, onları tüketici olmaktan üretici konumuna getirmek için çaba harcıyorlar.

sebsurer@gmail.com

sebnem@turkexportgroup.com
Yazının Devamını Oku

Bir ‘Stil danışmanı'na neden ihtiyacımız olsun ki

11 Ekim 2005
İngiltere’den sonra, Nişantaşı Topshop mağazasında başlayan stil danışmanlığı hizmetiyle alışverişlerinize ‘mutluluk’ garantisi veriliyor. Alışverişlerinizi daha keyifli ve pratik hale getirmek ister misiniz? Moda, her gün sözlüğüne yeni kavramlar eklemeye devam ediyor. Örneğin, şu sıralar adını sıkça duyduğumuz stil danışmanlığı... Dünyada çok yeni bir tanım değil. Ülkemizde ise bu işi yapanların sayısı ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. Ama kısa sürede hızla yayılacak gibi görünüyor.

2002 yılından beri İngiltere’de bu hizmeti veren Topshop, geçtiğimiz hafta Nişantaşı mağazasında aynı uygulamayı başlattı. Çok ilgimi çektiği için hemen bir randevu alarak gittim ve bu işin hayatıma ne gibi artılar getireceğini bizzat yakından gördüm.

Birinden böyle bir yardım almadan önce aklınızda şu soru oluşabilir:

‘Tüm yenilikleri yakından takip eden ve alışverişi seven biri olarak neden bir danışmana ihtiyacım olsun ki?’

Tabi, ya da tam tersi.

İngiltere’de bu işin eğitimini de veren Sarah Mackinder ve Nişantaşı mağazasının yeni stil danışmanı Serpil Erol bu soruya aynı cevabı veriyorlar: ‘Çünkü bu ‘kişiye özel’ bir durum ve size kendinizi özel hissettiriyor.’

Mağazanın en üst katında danışmanınızla biraz vakit geçirebilmeniz için çok şık bir oda hazırlatılmış. Dış dünyadan kopuk renkli bir oyun odası! Birlikte tercihleriniz ve tarzınız hakkında konuştuktan sonra ‘yorgunluğu’ bahane edip koltuğa uzanıyor ve heyecanla size özel kombinasyonları bekliyorsunuz. Diğer seçeneğiniz ise, stil avına beraber çıkmak ve renkli standların arasında keyifli bir yolculuk yapmak!

‘ASLA GİYMEM’ DEDİKLERİNİZ GARDIROBUN BAŞ KÖŞESİNDE

Merakla bekliyorum...

Çünkü zevkime güveniyorum. Ve ilk kez, birilerinin buna müdahale etmesine izin vereceğim.

Ben bunu giymem! Kesin giymem...

Sarah ve Serpil, içeri elleri kolları dolu bir şekilde girerken birkaç parça eşyaya gözüm takılıyor. Ama buraya geliş amacım bu, itiraz yok. Kendimi belki de yeniden keşfedeceğim, yani burada bulunma amacım bu: Ben bir kaşifim! Modayı senin gözlügünden görmeyenlerin sesine kulak vereceğim, yeni itiraz yok, satın alma mecburiyeti de!

Daha önce raflarda görüp de elimi bile sürmediğim bir bluz üzerimde bu kadar güzel durabilir mi? Hemen listeme ekliyorum. Hem, dedim ya, şimdi almak zorunda değilim. Yaklaşık bir ay İngiltere’de eğitim alan Serpil Erol, koleksiyonları en ince ayrıntısına kadar biliyor ve birikimleriyle size birçok seçenek sunuyor. Yeni bir mevsime girerken biraz değişiklik isteyenler, yüzlerce ürün arasından kendi zevkine uygun olanları bir araya getirmekte zorlananlar, iş yorgunları, zamansızlar, meraklılar, ‘özel’ olanlar, bu deneyimi kesinlikle yaşamalısınız!

Alışveriş stresini atmak için en ‘özel’ yol

l Öncelikle kendimizi özel hissetmek

l Stil danışmanıyla ‘kişiye özel’ bir alışveriş keyfi yaşayabiliriz., üstelik ücretsiz!

l Kendi tarzımıza ve vücut yapımıza uygun giysileri özel dekora edilmiş soyunma odasında deneyerek seçebiliriz.

l Kendimizi yenilemek için yardıma ihtiyaç duyduğumuz anlarda onlardan fikir alabiliriz.

l O gün alışveriş modunda değliz ama gece giymek alışveriş yapmaya ihtiyacımız var. Stil danışmanınızı arayın ve hemen bir randevu alın.

l Üstelik bu hizmetten yararlandığınızda bir şey satın alma zorunluluğu da yok.

l Diyelim ki aldınız, kasada sıra beklemiyorsunuz.

Randevu için tel, 0212 291 08 37


Bread & Butter İstanbul gerçekleştirilecek mi

Bu yıl bizzat Berlin’e gidip gördüm. Bread & Butter, bildiğiniz fuarlardan çok farklı. Kendini ticari bir şov olmaktan çok öteye taşıyor, sadece modayı değil, modaya etki eden herşeyi sergilediği görselleğin bir parçası haline getiriyor. Geçtiğimiz günlerde Turkishtime’da okuduğum bir röportajda bu fuarın yaratıcısı Karl Heinz Müller’in İstanbul’a kısa bir ziyaret yaptığını, Süleyman Orakçıoğlu ile bazı semtleri dolaştığını öğrendim. Müller’in Türkiye’nin markalaşma süreci ve fuarla ilgili düşüncelerini mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Müller sözlerine, ‘Moda bizi eğlendirmeyecekse ne işe yarar ki’ diye başlıyor. Ama asıl akıllarda kalan soru şu: Berlin’i dünyanın moda merkezlerinden biri haline getiren Bread & Butter İstanbul’da düzenlenebilir mi? Müller: ‘Burası, konumu ve insanlarıyla çok farklı bir ülke. Bu nedenle yeni bir şeyler planlamalıyız.’

Soylu İngiliz Türkiye’de

Kadınların ‘kült’ markalarından biri olan Burberry, Türkiye’deki ilk mağazasını Bağdat Caddesi Suadiye’de açtı. İki katlı mağaza, iç dekorasyonuyla olduğu kadar dıştan bakıldığında da son derece dikkat çekici görünüyor. Burberry’nin CEO’su Rose Marie Bravo, Türkiye pazarını son derece heyecan verici bulduğunu, bu yeni satış noktasıyla tüm ürün gruplarını müşteriyle buluşturmanın mutluluğu içinde olduklarını belirtiyor. Burberry Prorsum koleksiyonlarının aksesuvarlarıyla birlikte satışta olacağı mekanda, ayrıca Burberry London’ın ürün grupları, ev ve çocuk koleksiyonları, parfüm, saat ve güneş gözlüğü bulunabilir.

ALIŞVERİŞ SEPETİ

Bu turun tek amacı alışveriş

9-14 Kasım tarihleri arasında Plenus DMC ve stil danışmanı Tülin Kermen tarafından New York’a bir tur düzenlendiğini duydum. Bu turun ilgimi çeken en önemli tarafı ise tamamen alışveriş tutkunları için düşünülmüş olması. Yani yaratıcılarının deyimiyle, bu yolculukta müze gezmek yok! New York’un outlet’lerine ve ‘in’ alışveriş rotalarının hemen hemen tümüne gidebileceğiniz bu gezide hesaplı bir bütçeyle kışlık gardırobunuzu tamamlayabilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi için: 0212 245 99 23
Yazının Devamını Oku

Erkeklerin dünyasını fethediyoruz

4 Ekim 2005
Sonbahar-kış modasında erkeklerin gardırobundan çalınan maskülen parçalarla feminen detayları bir araya getiren yeni oyunun

adı; ‘Dandy-Look’...


Sezon modasından kendi tarzımıza uygun parçaları seçerken, artık erkeklerin dünyasına biraz daha yakınlaşıyoruz. Özetle, onların gardıroplarından ödünç parçalar alıyoruz. Maskülen parçalarla buluşan feminen detayların oluşturduğu Dandy-Look, bu tarzı yansıtan pantolonlar, cekekler, bedene oturan dar yelekler, gömlekler, kemerler, bağcıklı ayakkabılarla görünümünüzü bambaşka bir yöne taşıyor.

Daha çok koyu tonların, siyah, bordo, füme gibi renklerin tercih edildiği tasarımlarda, çizgili dokumalar, yünlü kumaşlarla tamamlanan ipekler, danteller, tüvidlere eşlik eden kürkler ve elbette şapka, kemer gibi aksesuvarlar dikkat çekiyor. Örneğin erkeksi bir kesime sahip bir pantolon, dantelli bir gömlekle bir araya geldiğinde daha da şıklaşıyor. Yine dar kesimli denim pantolon, bedene oturan bir yelekle, kendinden emin ama bir o kadar da cazibeli bir kadını çağrıştırıyor.

Roller değişiyor

Özellikle bir şeyin altını çizmekte fayda var; yaratılmak istenilen kombinasyonlarda ortaya koyulan "androjenlik" değil. Yani, erkek ve kadın sadece birbirlerinin dünyasına ortak olmuyorlar; kadınlar maskülen parçalarla farklı bir oyun oynuyor. Sezonda tasarımlar erkek bedeninden çalınırken, hatları net olarak çizilebilen silüetler yaratmak için daha estetik bir hale getiriliyor.

Seçimlerinizde başarılı olmanın bir diğer yolu da aksesuvar kullanmak. Örneğin, bedene oturan ceket-pantolon takımın içine seksi bir üst giymek, kasket takmak, şık ve sade bir gömleği, kolyeyle tamamlamak, trençkot, palto ve pardesüleri uzun küpelerle süslemek sizleri tamamen bu modanın bir parçası yapmaya yetecek.

Koleksiyonlar "erkek" kokuyor

Mango, sohbahar-kış koleksiyonuna eklediği "New Dandy" grubunda görselliğin sınırlarını zorluyor. Vücuda oturan pantolonların üzerine romantik ve şık üstler bej ve altın tonlarıyla buluşan koyu bordo tonlarıyla tasarlanmış. Gece içinse yaratılan kombinasyonların üzerine kürkler, astragan, kadife ve danteller, parlak sentetik kumaştan yapılmış üstler öneriliyor.

İpekyol ve Herry ise yine soğuk günler için erkeksi kesimlere sahip ceket-pantolon takımlar, gömlekler, kısa pantolonlar ile bu modanın takipçisi. Günün her saatinde kullanabileceğiniz dar kesimli denim pantolonları bedene oturan gömlek veya yelek, deri kemer ve uzun çizmeyle tamamlayabilirsiniz. Peki, bu görüntüye biraz daha feminen bir dokunuş eklemeye ne dersiniz? Gömleklerin içine giyilen dantelli iç çamaşırları ya da pantolonların altındaki platform topuklar sanırız güçlü bir etki bırakmak için yeterli olacaktır.

Desa, sezonda klasik erkeksi kesimlerle modern kadınsı çizgileri bir araya getiriyor. Özellikle maskülen tarzda ayakkabı ve çantalar için markanın sadelikten asla taviz vermeyen koleksiyonuna bakabilirsiniz.

Nasıl alışveriş yapmalı

Alışverişlerinizi keyifli bir hale getirmenin yollarını arıyorsanız, işte size kısa zamanda daha az para harcatacak birkaç akıllı ipucu...

1Alışverişe çıkmadan önce bir plan yapın. Bunun için gardırobunuzun önüne geçin ve elinizde olanlarla önce kafanızda farklı kombinasyonlar oluşturun. Listenizin en başına moda parçalar koymadan önce, kombinasyonları eksik bırakan detayları ekleyin.

2Bir bütçe belirleyin. Örneğin ihtiyacınız olan bir elbise için en fazla 100 YTL. mi ödeyebilirsiniz? Bu limitleri zorlamayan seçimler üzerinde yoğunlaşın.

3İşe erkenden koyulun. Örneğin ihtiyacınız olan elbiseyi bulmak için kendinize iki hafta veriyorsunuz. O halde elinizi çabuk tutun, çünkü daha sırada onu tamamlayacak aksesuvarlar var.

4Alışveriş için giyinin. Bu şu demek; giydiğiniz iç çamaşırından tutun da saçınıza ve makyajınıza kadar o gün özenli davranın. Ayrıca daha kolay giyip çikarabileceniz tarzda giysiler seçebilirsiniz. Tüm bunların nedeni, denediğiniz giysileri bakımlı olduğunuz taktirde kendinize daha çok yakıştıracak olmanız.

5Yalnızlığı tercih edin. Daha rahat seçim yapabilmek için alışverişe tek başına çıkmanızı öneriyoruz. Eğer bir diğer kişinin mutlaka yanınızda olması söz konusuysa en azından günün diğer yarısında size katılabilir.

6İndirim dönemini beklemek doğru bir karar. Ancak çok sevdiğiniz parçaları riske atmayın. Hele de bu parçalar kombinasyonlara temel oluşturuyorlarsa...

7Satış danışmanlarının yardımlarını reddetmeyin. Eğer ne istediğinizi bilerek o mağazadan içeri giriyorsanız, onların size ne kadar zaman kazandıracağını tahmin bile edemezsiniz.

8Mutlaka deneyin. Hatta kabinlerin içine sıkışıp kalmayın ve eğer kıyafeti çok beğendiyseniz mümkün olduğu kadar içinde hareket edin. Üzerinize tam oturuyor mu, düğmelerinde veya fermuarında bir sorun var mı, iyice kontrol edin.

9Alışverişe çıkmadan önce, yeni sezon vitrinlerini mutlaka gözden geçirin. Listenizdeki parçaların hangi markalarda olduğunu ve en uygun fiyatlı olan parçanın nereden alınması gerektiğiyle ilgili bir fikir edinmek, hem zaman hem de tasarruf açısından önem taşıyor.

10Modayı yakından takip ediyorsanız, sezonda öne çıkan temel parçaları satın almakla başlayın işe. Eğer aldığınız şeyi herkesin üzerinde görmek istemiyorsanız, o sırada sokakların nabzını tutabilir, bir sonrakinde tercihlerinizi ona göre yapabilirsiniz.

Öneriler

Markalar "Koşulsuz Müşteri Mutluluğu" ile alışverişlerinizi daha güvenli hale getirebiliyorlar. Örneğin YKM gibi birçok markayı aynı çatı altında toplayan mağazalarda, ürünle ilgili yaşadığınız sorunları kolayca çözebiliyorsunuz.

Vücudunuzu iyi tanıyor musunuz? Üzerinize tam oturmayan, daha da önemlisi iyi durmayan şeyleri sadece moda diye sakın satın almayın.

Yüzde 90 indirim bile olsa, fiyatı uygun diye her şeyi gardırobunuza doldurmayın. Bu durum karmaşadan başka bir şey yaratmaz.

ALIŞVERİŞ SEPETİ

Havalar soğuyor

Bambi, yeni sezonda sizleri "Equator" koleksiyonu ile karşılıyor. Gizli dikişler, kontrast renkli derilerle yaratılan ayakkabı ve çizmeler dışında, özellikle bu kış çok moda olan yılan derileri, western tarzı çizmelerde kendini gösteriyor. Romantik tarzda, yuvarlak burunlu, aksesuvarlarla süslenen modeller, binici çizmeleri koleksiyonun ve yeni sezonun favorileri arasında.
Yazının Devamını Oku

Erkeklerin dünyasını fethediyoruz

3 Ekim 2005
Sonbahar-kış modasında erkeklerin gardırobundan çalınan maskülen parçalarla feminen detayları bir araya getiren yeni oyunun adı; ‘Dandy-Look’...

Yazının Devamını Oku

Tarzınızı takılar tamamlıyor

27 Eylül 2005
<B>Yeni ‘melek’ tasarımları</B><br><br>Takı tasarımcısı Zeynep Erol, yeni sezonu ‘melek’ tasarımlarıyla karşılıyor. Bu koleksiyon arasında en dikkat çeken parça ise ‘bir çocuğun son dileğini’ gerçekleştirmek ve bu amaçla fon sağlamak adına imza attığı özel tasarımı.

Nişantaşı, Atiye sokaktaki atölyesinde birçok eser yaratan Erol, her yarattığı eserin farklı bir hikayesi olduğunu belirtiyor ve ekliyor: ‘Kasım ayında düzenlenecek 'Bir Dilek, Bir İnci' temalı gecede satışa sunulacak bu takıyı tasarlamak insana farklı bir heyecan veriyor.’

Takıya mücevher yorumu

Mücevherin sınırlı, takının ise sonsuz özgürlük tanıyan bir sanat dalı olduğunu belirten Erol, mücevher gibi takılar tasarlıyor. Ona göre, takıya olan ilgi sadece modanın yönlendirdiği bir durum değil. Çünkü, takılar kişiyle bütünleşen ve güçlenen objeler olarak algılanmalı. Tasarımcının en büyük düşü, dünya üzerinde takıları satılan evrensel bir sanatçı olmak ve insanların kendi hikayesinden doğan bir takıyı üzerlerinde taşıdığını bilmek. Sanatçının 1994 yılında Nişantaşı, Atiye Sokak'ta açtığı atölyesinin dışında C-bell, Ankara, Aoron Faber, Newyork, Electrum Gallery ve Londra, tasarımlarını sergilediği diğer galeriler. Tarzını biraz teferruatlı, kısaca avangard ve bohem olarak nitelendiren Zeynep Erol, bunun iç dünyasının kalabalıklığının bir yansıması olduğunu düşünüyor. Tasarımda özgünlüğün esas olduğunu savunan Erol’un, yarattığı tüm takılarda bu ruhun varlığını rahatlıkla hissedebilirsiniz.

İlgi, keçeli ve örgülü takılara

Son birkaç yıldır modada yaşanan aksesuvar çılgınlığı, tasarımcıları her sezon yaratıcılık konusunda kamçılıyor. Farklı materyallerin, yarı değerli taşların, yünlerin, keçelerin kullanıldığı, kimi zaman bir araya gelmesi zor olan malzemelerin bir araya geldiği koleksiyonlarda, iri ve gösterişli modellere ilgi büyük.

Goldaş’ın tasarımcısı Olgu Tükel, sezon takı modası hakkında bakın bizlere nasıl ipuçları veriyor:

Etnik takılar yine gözde.

Kış sezonunun en büyük sürprizi şimdiye kadar kullanımı çok yaygın olmayan keçe ve yün gibi malzemelerin takı modasına dahil edilmesi. Bu kış giysilerle birlikte keçeli ve örgülü takılar da içimizi ısıtacak. Ayrıca, yünden yapılmış bağcıklar, düğümler, ağ örgüleri, ponponlar ve zincirler de kışın çok kullanılan detayları arasında.

Siyan geri dönüyor. Moda, siyah kadife kurdeleden gerdanlıklar, kara kehribar, siyah boncuklar ve yine aynı renkteki doğal süs taşı onikslerden oluşan modeller.

İri ve gösterişli küpeler bu kış kulak memesinden omuzlara kadar uzanıyor. Bilezikler yine yan yana ve bir arada. Broşlar, Viktorian dönemini andıran yorumlarıyla yine kıyafetlerimizi süsleyecek.

Geceleri, mücevheri andıran takılarda büyük ametistler, emeraldlar ve altın toplar tercih ediliyor.

Parlaklık yine gözde. Moda renkler konusunda ilhamını yine doğadan alıyor. Yeşiller, kahve tonları, mor ve leylak rengi, pas rengi, amber ve soğuk gri, kırmızı, siyah, beyaz ve turkuaz tonları çom moda.

Modern Osmanlı izleri

9 Eylül’de başlayan New York Moda Haftası’nda tanınmış markaların 2006 ilkbahar-yaz koleksiyonları görücüye çıktı. Aralarında Atıl Kutoğlu’nun da bulunduğu birçok tasarımcının koleksiyonlarını yakından görme fırsatı bulduğum bu günlerde, Kutoğlu’nun Osmanlı’nın modern yorumu olarak nitelendirilen defilesi, tüm izleyicilerden tam not aldı.

Türk markaları ve tasarımcılarına destek vermek için yaratılan Turquality projesinden destek alan tasarımcımızın kumaşlarının önemli bir bölümü BOSSA imzasını taşıyordu. Özel Osmanlı baskılı uçuşan ipekler, beyaz viskon karışımı tayyörler ve özellikle kaftanlar, yine ipek ve saten karışımı tunikler, renkleriyle göz kamaştıran çizgili gece elbiseleri koleksiyonda en beğendiğim gruplar oldu.

Naomi Campbell, Lizzy Jagger ve Carmen Krauzer gibi top modellerin podyuma çıktığı, Güzide Duran ile Demet Şener'in de görev aldığı defileye yabancı basının ilgisi yoğundu.

ALIŞVERİŞ SEPETİ

Şiir gibi koleksiyon


Hayallerde yaratılan kadınlar, bu sezon Park Bravo ile gerçeğe dönüşüyor.

Classic, Urban ve Folk adında üç ana koleksiyon hazırlayan Park Bravo, 70’li yılların ruhunu yeniden canlandırıyor, sizlere günün her saati rahatlık ve konfor sağlıyor. Üste oturan kuplar, geçmişe ait dikiş detayları, koton ve kadife takımlar, esnek dökümlü etekler, lycra’lı örme üstler, etnik detaylar ve retro aksesuvarlar ile yaratılan tüm gruplar kadın kokuyor!
Yazının Devamını Oku

Eski olan her şey yenidir

20 Eylül 2005
40’lı yılların zarafeti, 50’lerin yumuşak feminen dokunuşları, 60’ların ruh zenginliği, 70 ve 80’lerin sıradışı ve özgür çizgileri yeni sezonda tasarımcıların hikayelerine yine ilham kaynağı oluyor. Ancak bu kez, geçmişi birbirine karıştırmaya ve kendinize yeni bir geçmiş yaratmaya hazır olun.

Moda, zaman tünelinde yolculuğuna devam ediyor. Modada son yıllarda yaşanan bu çılgınlığın sebebi, tasarımcıların yüzlerini yine geçmişe çevirmiş olmaları. Bugünün trendlerine yön veren o yıllarda yaşayan stil ikonları Audrey Hepburn, Marlene Dietrich, Jane Fonda, Madonna gibi isimler modada bireysel zevklere öncülük ederken, yine bu özgürlük rüzgarından galip çıkan biz kadınların seçimlerine feminenlik ağırlığını koyuyor. Modacıların kendi tarzını keşfederken feminen görünme çabası içinde olan kadınlara tavsiyesi şu: Bu görsel zenginlikten kendinize pay çıkarmanız için bir döneme ait olmanız gerekmiyor. 50 ve 60’lı yıllara ilham veren 40’lar, aynı zamanda hippi ve retro tarzlara da ışık tutuyor.

1800’lerin sonlarında kadın bedenini ortaya çıkaran kıyafetleriyle bir anlamda feminenliğin ilk kıvılcımlarını çakan Viktorian döneminin etkileri ise bugün hemen hemen geçmişin her döneminde varlığını hissettirmekte. Onlar, bugüne taşıdıkları geçmiş zamanı farklı yorumlarıyla kadınların hayal gücüne emanet ediyorlar. Ait oldukları dönemin belirleyicisi olan aksesuvarlar, desenler, formlar, kesimler, baskılar ve renklerle de bizleri bu keyifli oyunun içine çekiyorlar. 40’lar, 50’ler, 60’lar, 70’ler ve 80’lerin ruhu yeniden canlanıyor ve bugünün çizgileriyle birleşerek ‘akıllıca’ giyinenlere göndermeler yapıyor.

40’lar

Modanın en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak gösterilen bu yıllarda ilk kez ünlü tasarımcı Mary Quant tarafından mini eteğin moda dünyasına kazandırılmış olması, dönemin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Şıklığın aksesuvarlarla yakalandığı 40’lı yıllarda, anahtar parçalar arasında platform ayakkabılar, bolerolar (özellikle de kürklü olanlar), broşlar, eldivenler ve geniş kenarlı şapkalar dikkat çekiyor.

Bu dönemden özellikle yeni sezon koleksiyonlarına ilham veren pek çok özel parça olduğunu söylemek mümkün. Örneğin sezona damgasını vuran kısa pantolonlar, dantel ve ipek üstler, uzun yün hırkalar, beli kemerli mantolar yine gardıroplara eklenecekler arasında. Bu dönemin zenginliğinden faydalanmak, az para harcayarak dikkat çekmek isterseniz, alışverişlerinizde aksesuvarlara yüklenin. Büyük el çantaları, eldivenler, şapkalar, broşlar, kalın saç bantları görüntünüzü bir anda değiştirecek...

50’ler

Kadınların giyimde ‘akıllıca’ davrandıkları bu dönem, zarafet, feminenlik ve şıklık üçgeni içinde kendine güçlü bir yer edinmiş. Bu yılların stil ikonları arasında iki güçlü isim göze çarpıyor: Grace Kelly ve Audrey Hepburn. Vücudu sımsıkı kavrayan çan etekli elbiseler, korsajlı üstler, cesur dekolteler, kabarık topuzlar, bugün farklı yorumlarıyla karşılaştığımız kalın saç bantları, Viktorian tarzı broşlu kolyelerin de çok moda olduğunu belirtelim.

Son yıllarda Hollywood yıldızlarının vazgeçemediği ‘clutch’ adı verilen el çantaları da ilhamını bu dönemden alıyor. Çiçek desenlerinin, beli kemerli dar ceketlerin görüldüğü 50’lerde bol kesimli ‘swing’ etekler göze çarpıyor. Kabarık etekleri tasarımcılar dantel ve şifonlarla daha da yücelterek, bu görkemli dünyanın parçası yapmayı başarıyorlar.

60’lar

2005-2006 sonbahar-kış sezonunda tasarımcılar yüzünü bu döneme çeviriyor. Kapri pantolonlarla ilk kez bu yıllarda tanışıyoruz. Bu pantolonlar, farklı düğme ve kesim detaylarıyla tüm kombinasyonlara uyum sağlıyor; kısa militer ceketler, gotik tarzda yakaları fırfırlı gömlekler, kalın örgü kazaklarla tamamlanıyor. Yerine göre, altına da yine 60’lardan kalma yuvarlak burunlu topuklu bir ayakkabı veya upuzun topuklu bir çizme öneriliyor. Tüm tasarımcılar tarafından bu kış baş tacı edilen manto, bol cepli valiz çantalar, asimetrik çapraz modeller, zincir kemerler, kalın renkli çoraplar modanın bu altın çağının bugüne taşınan detayları arasında.

70’ler

Rock’n roll tarzına göndermeler yapan 70’ler, modada romantik detaylardan biraz sıyrılarak daha dikbaşlı bir yol çiziyor kendine. Bu dönemi diğerlerinden ayıran en önemli özellik, detayları daha da öne çıkararak kadınların iddialı görünümlerinin altını çizmek. Volüm yerini daha dar silüetlere bırakıyor, kadın bedeni tekrar dar kesimlerin arasında sıkışıp kalıyor. Bol cepli büyük çantalar, trençkotlar ‘glam-rock’ akımının da tamamlayıcıları olarak modanın yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu dönemi herkes gibi çok seviyoruz, çünkü içinden tarzımıza yakın birçok şey bulma şansımız daha fazla!

80’ler

Bu, nedense herkes tarafından ‘rüküş’ olarak nitelendirilen tek dönem... ‘Disko tarzı’ olarak adlandırılan giyim tarzı içinde tozlukların, bele sokulan kazakların, mandalla toplanan saçların, vatkalı geniş yakaların, yarasa kolların, reglan yakaların, yüksek belli pantolonların söz sahibi olduğu 80’lerde, giyim tarzlarının birdenbire değiştiğini inkar edemeyiz. Bu kış, modada çılgın dönem, 50 ve 60’ların zarafeti ile buluşuyor ve ortaya dozunda bir çılgınlık çıkıyor. Mini eteklerin altına giyilecek mus çoraplar, babet pabuçlar kadar, o döneme ait platform topuklu uzun çizmeler, dar paça pantolonlar, diz üstü eteklerin üzerine giyilen kruvaze ceketler çok moda.

Ayrıca, 80’lerin detaycı ruhunun altını çizen zincir aksesuvarlar, metal fermuarlar, bağcıklar bu kez dantel, kadife, ipek şifon ve tüvidleri tamamlıyor. Bilekte biten dar paça pantolonların üzerine kısa ve dar kesimli paltolar, aksesuvar olarak da kasket, yarım Viktorian botlar, büyük altın halka küpeler, sıra sıra altın zincirler kullanabilirsiniz.

ALIŞVERİŞ SEPETİ

Gece-gündüz kullanın

En moda adımlar sonbahar Nike koleksiyonunda... Shox Rival ve Zoom Blazer dışında, bu ay mağazalarda satışı başlayacak yeni modellerden 28 farklı renge sahip ve 1979 yılında ilk kez orta mesafe koşu ayakkabısı olarak üretilen Sprint Sister çok şık. Ayakkabının renkli grafik desenli modelleri, geçmiş ve geleceğin etkisini aynı anda yansıtabiliyor. Shox Rival ise gümüş ve altın modeliyle, abiye kıyafetlerin altına giyilebilecek kadar iddialı. Bu model sahip olduğu minik kolonlu tabanlarla kadınlara topuklu ayakkabı giymiş hissi de yaşatıyor!

Tasarım ve iletişimin buluşma noktası

Benetton’un iletişim ve araştırma merkezi Fabrica tarafından tasarlanan ve seçilen ürünlerin satıldığı mağaza Fabrica Features, Lizbon, Bolonya ve Hong Kong’dan sonra 17 Eylül’de İstanbul’da açılıyor. Sergi ve atölye çalışması mekanı olarak hizmet verecek mağazada açılış ‘Perfect Weekend’ sergisiyle başlıyor.
Yazının Devamını Oku