Paylaş
30 Ağustos töreni sırasında, Külliye’nin Sosyal Hizmetler Müdürü Seyit Başkonak “Yine sürprizlerimiz var” diyerek mönüdeki yenilikleri anlatmış.
Mönüdeki bir yemek dikkatimi çekti.
“Susamlı levrek simidi...”
İlk defa işitiyorum. Herhalde şefin spesiyalitesi.
Bu olay bana 1973 yılında Türk siyasetinin en çok konuşulan konularından biri olan “ekose etekli levrek” olayını hatırlattı.
Olayı Doğan Hızlan’ın 1 Eylül 2007 günü Hürriyet’te yayınlanan yazısından aktarıyorum:
“Eski Dışişleri Bakanı Çağlayangil, her yıl yaz ayında Yalova’daki çiftliğinde yabancı büyükelçilere bir davet veriyor.
1973 yazında verdiği davete, Günaydın’da yazmak üzere Hasan Cemal gönderiliyor. Ne var ki, içeriye gazeteci kabul edilmiyor. Hasan Cemal, Cemal Paşa’nın torunu olarak içeri sızıyor.
Dolaşırken karşısına emekli büyükelçi Oğuz Gökmen çıkıyor, ona mönüde yer alan ‘ekose etekli levrek’in anlamını soruyor.
Oğuz Gökmen de ona açıklamada bulunuyor: ‘Her yıl listede bir şirinlik yapılır, İngiltere Büyükelçisi İskoç asıllı olduğundan, ona bir şıklık, şirinlik olsun diye böyle yazılmış.’
Oğuz Gökmen’le Hasan Cemal konuşurken, büyükelçiyi uyarıyor Çağlayangil. ‘Bu adamlara konuşursan altından bir şey çıkar’ diye.”
Ertesi gün Günaydın’ın birinci sayfası bu habere ayrılmıştı...
Ekose etekli levrek yıllarca konuşuldu. Tabii susamlı levrek simidi daha yerli ve milli bir isim.
Ekose etekli levrek o dönem siyasi yumuşamaya olumlu katkı yapmıştı.
Bakalım susamlı levrek simidi de siyasi hayatımızda yerini bulacak mı...
ZENCEFELLİ SUŞİ KÜLLİYE MÖNÜSÜNE TAM YERLEŞTİ
VAHAP Munyar’ın yazdıklarına göre yenilikler şunlar:
Ejder meyveli smoothie (chia tohumu eşliğinde)
Efuli (liçi meyvesi eşliğinde)
Aloevera (starex meyvesi eşliğinde)
Orman meyveli special
Bahçe naneli limonata
Munyar masalara konan yiyecek mönüsünü de yazmış:
Pataşur içerisinde çerkes tavuğu
Zencefilli somonlu suşi
Tartalet içerisinde humus
Aydın usulü kuzu çöp şiş
Susamlı levrek simidi
Suşi geçen yılki mönüde de vardı. Demek ki Külliye mönüsüne iyice yerleşti.
MASTER CHEFS'E DAVET EDİLSE
EYLÜLÜN ilk günü TV8’de yayına giren yemek yarışması “Master Chefs”in nasıl bir sonuç alacağını merak ediyordum.
Total’de Türkiye 10’uncusu, AB grubunda ise 4’üncüsü olmuş.
Bir yemek yarışması için harika bir sonuç.
Beni de çok sevindirdi.
Acaba diyorum Külliye’de bu yaratıcı yemekleri yapan şef, misafir şef olarak bu yarışmaya davet edilse...
İlginç olmaz mı...
VİCDANSIZ TROL ÇEK ELİNİ ŞU GÜZEL FOTOĞRAFTAN
İKTİDARI destekleyen Star gazetesi yazarı Ersoy Dede, eşi, oğlu ve kızıyla birlikte çok sevdiğini söylediği Volkan Konak’ın konserine gitmiş.
Sonra kulise geçip bu sıcacık fotoğrafı çektirmişler.
Vay sen misin muhalif Volkan Konak’ın konserine giden...
Kendi mahallesinin trolleri ayağa kalkmış...
Bunu köşesinde yana yakıla anlatıyor.
Bak Ersoy kardeşim... Geçen gün Yeni Türkü’den Derya Köroğlu’na söylediğimi sana da söylüyorum.
Bizler karşı mahallenin kabadayısından, trolünden korkmamış insanlarız...
Kendi mahallemizin kabadayısından mı korkacağız...
İkinci lafım trollere...
İki mahallenin de insafsız, vicdansız trolü...
Çek git hayatımızdan...
Bırak yakamızı...
Barışacağız biz...
Size rağmen barışacağız...
MEDYA VE EĞLENCEYİ ALTÜST EDECEK HABER
TOM Cruise’un “Görevimiz Tehlike” serisinden yeni filmi “Fallout” geçen cuma günü Çin’de gösterime girdi.
Film ilk 3 günde 77 milyon dolar gişe hasılatı yaptı. Bu rakam, Çin tarihinde bir rekor oldu.
Çin’de aynı günlerde gösterimde olan ilk 10 filmin toplam hasılatının yüzde 75’ini bir tek film yaptı...
Peki bunun nesi sinema ve medya endüstrisini altüst edecek?
Şurası...
Filmin yapımcı ortağı Çin’in 1 numaralı, dünyanın 2 numaralı e-alışveriş kuruluşu olan Alibaba...
Ve Alibaba Çin’deki 500 milyon kullanıcısı ile öyle etkili bir direkt pazarlama yaptı ki...
Artık sıradan film şirketlerinin bununla rekabet etmesi zor...
Öte yandan Amazon’un da sinema ve streaming sektörüne bütün ağırlığı ile girdiği düşünülürse...
Sektörün kanunları yeniden yazılıyor...
İSRAİL'İN MUTLU AİLE TABLOSUNDA KİM EKSİK
TEŞEKKÜRLER ve tebrikler Çınar Oskay...
Hürriyet Pazar’da “Sapiens”in” yazarı Yuval Noah Harari ile yaptığı mülakat harikaydı.
O mülakattan öğrendim ki Harari’nin Tel Aviv’de oturduğu eve yakın bir yerde bir inşaat projesi varmış.
Sokağa asılan bilbordlara “mutlu aile” fotoğrafları konulmuş.
Fotoğraflarda sadece yaşlı ve genç erkekler varmış. Yani ilanlarda hiç kadın kullanılmamış.
Harari “Oysa 2 bin yıllık sinagoglar bulundu. Erkek kadın ayrımını doğrulayan hiçbir bulguya rastlanmadı. Hatta bazı sinagoglarda kadın mozaikleri bulundu” diyor.
Galiba fanatikleşme her inancın derdi olmaya başladı.
DARON ACEMOĞLU'NA KULAK VERME ZAMANI
TÜRKİYE’nin yetiştirdiği en ünlü ekonomist Daron Acemoğlu ısrarla bir ekonomik program reçetesi veriyor.
Söylediği en önemli şey şu:
“Önce demokrasi ve adalet...”
Bir de son günlerde eski Merkez Bankası Başkanı Yaman Törüner’ın ısrarla yazdıkları... Vallahi ikisine de şöyle bir kulak misafiri olmak bile iyi sonuç verebilir.
YARGI İÇİN SÖYLENECEK EN ETKİLİ SÖZ NE OLABİLİR
Yeni adli yılın açılışı için Cumhurbaşkanı Erdoğan dedi ki:
“Tüm yargı mensupları tarafını daima hukukun üstünlüğünden yana seçmek zorundadır.”
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz dedi ki:
“Hâkimler kararını kıyamet gününü düşünerek almalı.”
Cumhurbaşkanı hâkim ve savcıların hukuki yanına, HSYK Başkanvekili de vicdani yanına seslendi.
Haddim olmayarak ben de hâkim ve savcılara şu çağrıyı yapabilir miyim:
“Şu insanı tutuklar, şunu tutuklamazsam şu makamın gözüne girer miyim” veya “Şu insana beraat verirsem işimi kaybeder miyim” diye düşünmeyin.
Zaten bu söylediğim Cumhurbaşkanı’nın ve HSYK Başkanvekili’nin söylediğinin pratiğe uygulanmasından başka bir şey değil.
Paylaş