Türk Harvard'ları doğuyor

Ertuğrul ÖZKÖK

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bugün özel bir üniversitenin kampus açılışını yapıyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Türkiye'nin sayısı giderek artan özel üniversitelerinden birisi.

Bilgi Üniversitesi, eğitime açıldıktan kısa süre sonra, şimdi kampusuna kavuşuyor.

DERSİMİZ HUKUK

Açılış törenine Başbakan Mesut Yılmaz da katılıyor.

Bu arada Demirel'in açılış dersinin konusunu da öğrendim.

Konu, ‘‘Anayasa Hukuku’’.

Bu genel başlığın biraz altını da araştırdım.

Cumhurbaşkanı, başkanlık sistemi üzerine konuşacakmış.

Açıkça söyleyeyim, çok hoşuma gitti. Türkiye böyle kapsamlı sistem tartışmalarını üniversite açılışlarına taşımayı başardıysa, bu ülkenin önü açık demektir.

Bilgi Üniversitesi'nin kurucu ve yöneticilerinin bir bölümünü şahsen tanıyorum.

Vakfın başında Latif Mutlu var.

Latif Mutlu, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve arkadaşım Zafer Mutlu'nun babası.

Ama onu Zafer Mutlu'nun babası olarak tarif etmek haksızlık olur.

Latif Mutlu eğitime gerçekten gönül vermiş, onun üzerine çok önemli kitap yazmış bir eğitimci.

Durmadan dünyayı gezip, eğitim konusundaki yenilikleri inceleyen bir insan.

KOÇ'LARIN SAVAŞI

Bilgi Üniversitesi'nin yönetim ve eğitim kadrosunda, başta Asaf Savaş Akat, Toktamış Ateş ve Aydın Uğur olmak üzere, şahsen tanıdığım ve akademik yeteneklerine çok değer verdiğim insanlar bulunuyor.

Zaten, Türkiye'de özel üniversite olayının arkasında hep büyük idealistler var.

Alın Koç'ların yıllardır verdiği üniversite mücadelesini...

Ben olayı adım adım takip ediyorum. Koç Ailesi'nin bu işten hiçbir maddi beklentisi yok.

Bütün idealleri, Türkiye'yi çok iyi bir üniversiteye kavuşturmak.

Ama çektikleri ıstıraba bakın.

Türkiye'de, her olaya kendi dar siyasi kalıplarından bakan bir çevrenin neredeyse düşmanlığa varan engellemelerine rağmen bu işi sürdürüyorlar.

Çok da hoşuma gidiyor. Yılmıyorlar.

Çiller'i yedeğine alan Refah Partisi'nin astığı astık, kestiği kestik günlerindeki tehditlerine direndiler.

Tek amaçları vardı.

Türkiye'yi iyi bir üniversiteye daha kavuşturmak. Rahmetli Vehbi Koç'un öncülüğünü yaptığı Türk Eğitim Vakfı'nın amacı da buydu.

RADİKAL PANİK

Aynı şekilde, Sabancı Ailesi de eğitim olayına el attı.

Yaz başında onlar da Sabancı Üniversitesi'nin temelini attılar.

2000 yılına varmadan, Türkiye bu iki büyük ailenin kurduğu üniversitelerde öğrenci yetiştirecek.

Bu kaliteli üniversitelerin çoğalması, radikal dinci kesimde müthiş paniğe yol açıyor.

İstanbul Belediyesi'nin Koç'a açtığı savaşın arkasındaki tek neden işte budur.

Ama mani olamıyorlar.

Birbiri ardına, kaliteli özel üniversiteler açılıyor. Bu üniversiteler yerli ve yabancı, kaliteli hocaları bünyesinde topluyor.

Eminim bir süre sonra bunların içinden Türk Harvard'ları, MIT'leri, Cornell'leri çıkacak.

Böylece eğitimde ikinci Türk rönesansı başlayacak.

Bu arada hükümet, devlet üniversiteleri için de büyük bir atılıma geçiyor. Bu üniversitelerin döner sermayelerini kendileri için kullanmalarına izin verilecek.

CUMHURİYET REFLEKSİ

Ayrıca bu üniversitelere mali ve idari özerklik getiren adımlar atılacak.

Kim ne derse desin, modern Türkiye, 74 yıllık cumhuriyet tarihinin en büyük atağına kalkıyor.

Neden mi?

Çok basit. Çünkü, yaşadığımız şu bir yıllık Refahyol iktidarı bize, hayat tarzımızı savunmanın ne kadar önemli bir şey olduğunu öğretti.

İşte bunun için.